- 751 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SÖYLEŞİ
POLİS MÜDÜRÜYLE DERİN BİR SÖYLEŞİ
Emekli olup ilimize yerleşen şair emniyet müdürü Lütfü Denizli ile derin bir söyleşi yaptık. Ama düşündüğünüz gibi polisiye konular değil. Şiir ve edebiyat üzerine konuştuk.Sayın Denizli’nin bugüne kadar 4 şiir kitabı yayınlanmış.Son kitabı ise “Aşk Kitabı” ismiyle yayınlandı.Sayın Denizli meslek hayatı boyunca şiirle yaşamış.Kolej yıllarından beri şiir yazıyor.Şiirler derin mi derin.Şairi ve şiirlerini anlamak için bizde derinlere daldık.
Can POLAT: Müdürüm, sizi şahsen tanıyoruz. Fakat daha yakından tanımak için soruyorum.Siz kimsiniz?
Lütfü DENİZLİ: Ben de bu evrene sonsuzluktan açılan pencerelerden biriyim.Herkes gibi bütün acı ve tatlı yönleriyle hayatı yudumluyorum.Fakat var oluşu bütün zıtlıkların ötesinde gözlemleyen biriyim.Hayatın zıtlıklarını ruhumda çözümlemiş birliğe indirgemiş bir bilinçle bakıyorum evrene.Zaten aşk insanı bu noktaya getirdiğinden varlığın anlamı değişir.Herşey sevgi ve sevgiliyle manalanır.Ve gerçek mutluluk doğar.Ben her açıdan kendimi mutlu ve huzurlu,sade bir insan olarak görüyorum.
C.P: Şair olmanın sizce özel bir anlamı var mı?
L.D: Evet,olmak önemli.Bir insan bütün ömrü boyunca “ben doktorum” diye sayıklasa doktor olamaz.Söylemle olmak farklı şeylerdir.İnsanlar birşeyler yazabilir ve yazdıklarına şiir de denebilir.Bence önce şair olmak lazım.Yani şair olmanın lazımı olan bilinç ve yeteneği kazanmış olması lazım.Şahsen zihinsel olarak salt bilgi ve hatıralara mahkum bir bilincin gerçek bir şair olamayacağına inanıyorum.Orijinal olmak için sezgiye,ilhama ihtiyaç vardır.Şimdi ve burada olmak,var oluşu bütün boyutlarıyla algılamak ve farkında olmak gerekir.Şiirin hikmet ve hakikati içermesi için bu evrensel ve hatta metafizik gerçeklerin yaşanması gereklidir.
C.P: Bir insan bunu nasıl yapabilir?
L.D: Öncelikle çok okumalı ve inceleme yapmalıdır.Sadece okumak yetmez tabi.Kendini keşfetmek için çok ciddi ve derin çalışmalar yapmalıdır.Tabi bu biraz da yetenek meselesidir.
C.P: Her insan bunu başaramıyor.Aşkı yaşamak kolay mı?
L.D: Aslında potansiyel olarak her insanda bütün esmalar ve sanatlar mevcuttur.Ancak bunların inkişafı hem iradeye,hem de kadere bağlıdır.Aşk bir yönüyle iradi olup bir yönüyle de aşkındır.Eric FROM “Sevme Sanatı” isimli eserinde bunu çok güzel izah etmiştir.Ancak aşkın bir de müteal yönü vardır ki,bunda ne irade ne de herhangi bir faniyat müdahil olabilir.Aşkın insanı götürdüğü öyle menfezler ve vadiler vardır ki her insan bunlara tahammül edemez ve aklın şirazesinden çıkabilir.Tasavvuf kitaplarında bahsedilen fena,beka,dehşet,vahdet gibi kavramlar sadece birer işaret kabilindedir.Bunları yaşamayan bilmez.Her yaşayan da taşıyamaz.
C.P: Bir şiirin nasıl doğduğunu anlatır mısınız?
L.P: Bu güzel şiirler ve güncel duygular ve en derin düşünceler benliğin sıfırlandığı anlarda doğar.Adeta siz devreden çıkarsınız ve olanlar olur.Bilinçte doğan manalar kalemde söz olur,vezin olur,şiir olur.Yani şiirin süreçleri psikolojik ve parapsikolojik olarak iki ayrı açıdan incelenebilir.Bu konu üzerinden saatlerce konuşmak mümkündür.Fakat bu küçük söyleşinin boyutlarını aşar.
C.P: Sizin dört adet Leyla isimli şiiriniz var. Bana enteresan geldi. Söyleyebilir misiniz Leyla’nız kim?
L.P: Bu sorunun cevabı için yüzbinlerce insan ömürlerini tüketmiştir.Bu Hz.Musa’yı Tur Dağı’nda çıldırtan sorudur.Bu,uğrunda Yunusların,Mevlanaların yanıp tutuştuğu bir sorudur.Bu aşığı belki de sonsuza kadar arayışta tutacak bir sorudur.Bu sonu gelmez bir güzelliğin sonsuza kadar aranışıdır.Ne çare ki,güneş gölgesine sığmaz.Aşığın boynunu büken ve gözyaşlarına boğan bu bilinçtir.O bir zümrüd-ü ankadır.Bütün akıllar ve gönüller ona pervanedir.O öyle bir sırdır ki,hem her yerdedir,hem de son derece kıskanç perdelerin ötesindedir.O’nun vuslatı canlar alır,benlikleri yok eder.O’nu arayanların bulması da bilmesi de bir acayip sırdır.
C.P: Şiirlerinizin mistik boyutları var.Bizim bildiğimizden başka Tanrı hakkında ne biliyorsunuz?
L.P: Biz kendimizi bildiğimiz kadar Tanrı’yı bilebiliriz.İnsanın kendini keşfi aynı zamanda Tanrı’yı keşfidir.İnsan aşkın süreçlerinde Tanrı olmanın üzerine bazı yansımalar,yani bilinç durumları yaşayabilir.Tanrı olmak ve tek olmak nasıl birşeydir?Bunun insan ruhunda yansıması nasıldır?Tanrının varlığı ruhumuza nasıl yansımaktadır? gibi soruların cevapları aşkın süreçlerinde ruhlara,gönüllere özel bilinç durumları şeklinde yansıyabilir.Bu durumda her insan kendi aynasına göre Tanrı hakkında bir bilgi sahibi olur.Ancak bunları anlatmak ve anlamak Ontoloji ve Epistomoloji olarak çok zordur.Bir yönüyle objektif olmakla birlikte kişiliğe yansıyan yönüyle subjektiftir.Ayrıca yaşanan her şey bir mahluk bilincinde vaki olduğu için sonsuz sıfatlı bir Tanrı’yı anlamak zordur,yani tanrının zatı hakkında herhangi bir fikir yürütemeyiz.Fakat bir küçük kıyas kabilinden bilincimize yansıyan sıfatları açısından diyebilirim ki,en güzel ve yüce duygular O’nu ifade eder.Şahsen benim ruhumdaki yansıması ise her şeyi aşan bir sevgi ve huzur halidir.Ve O’nun var oluşu benden daha gerçektir.Benim dünyamda O’nun varlığı güneş gibi apaçıktır.Bir bilinçli insan olarak varlığımın O’na ait ve O’nun bir tezahürü olduğuna inanıyorum.
C.P: Bir şiirinizde “Ölmek Bir Bahardır” diyorsunuz. Neden ölmek bir bahardır?
L.D: Danah ZOHAR’ın “Kuantum Benlik” isimli bir kitabı var. Burada insan ruhunun zaman ve mekan dışı konumunun yani ölümsüzlüğünü bilimsel bir dille Kuantum Fiziği’nin son verilerine göre çok güzel izah eder.Benim mesajım kendini ölümlü zanneden insanlara ölümsüz olduklarını hatırlatmaktır.Kendi ruhumda tanık olduğum bir gerçeği başkalarıyla paylaşmaktır.Yok olma korkusuyla yaşayan insanlara ölümün bir yokluk olmadığını anlatmaktır.Gerçekten yok olma endişesiyle ölüm birçok insanın zihninde gulyabanidir.Fakat artık bilimsel araştırmalar dahi şu anki bilincimizden daha süptil bilinç halleri ve daha süptil bedenler olduğunu göstermektedir.Ben bu şiirimle ölüm hakkındaki umutsuzluğa bir neşter vurmak istedim.
C.P: Biraz fazla derine daldık galiba. Günlük yaşamınızda neler yapıyorsunuz?
L.P: Şu anda Sakaryaspor’a bazı işletmelerde yardımcı oluyorum.Bende siyah kuşaklı eski milli judocuyum.Judo sporuna katkıda bulunmaya çalışıyorum.Ayrıca çeşitli konularda kitap çalışmalarım devam ediyor.
C.P: Bir polis olarak şair olmanız insanların ilgisini çekiyor.Böyle bir insanın polislik yapması zor olmadı mı?
L.D: Bir insanın tek ruh olduğu halde bu durum evinde baba,işinde memur sıfatıyla davranmasına engel olamaz.Tek benliğimiz olduğu halde kişilik safhasında çeşitli özelliklerimiz vardır.Ayrıca bence yöneticilik,sertlik anlamına gelmez.Modern yönetim anlayışında empati ve halkla ilişkilerin çok önemli olduğunu biliyoruz.Ben bu özelliklerimizin olumlu olduğunu düşünüyorum.Meslek hayatım boyunca gerek spor,gerek sanat,gerek sosyal ve kültürel çalışmalarım sayesinde çok canlı ilişkilerim oldu.Bu ilişkilerim her zaman mesleğime olumlu bir şekilde yansımıştır.
C.P: Elinizdeki kitap 4. oluyor.Peki,ufukta yeni bir kitap var mı?
L.D: Evet. 5. Kitabın hazırlıkları sürüyor.Bu kitap insanın yaşam sorunları üzerine denemeler şeklinde tasarlandı.Daha çok insanoğlunun ıstırapları ve duygusal zeka üzerine çalışmalar yer alıyor.
C.P: Bir şiirinizde dediğiniz gibi “Sorular sonsuza uzar. Yanıtlar çıkmaz sokakta” diyerek söyleşimizi noktalamak istiyorum.Efendim,bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum.
L.D: Bende teşekkür ediyorum.Bu arada okuyuculara e-mail ve GSM numaramı vereyim. [email protected]
0505 452 04 76
LEYLA
Alemde sonsuza dek yankılanır
Devirler silemez yadını LEYLA
Cennetler bile aşkınla çalkalanır
Huriler kıskanır adını LEYLA
Sana aşıktır yeryüzünde çiçekler
Cemalini ister gökte melekler
Meczubun gibi devreder felekler
Kainat tapıyor nuruna LEYLA
Mümkinat içinde bulunmaz eşin
Binbir cilve ile doğar güneşin
Aşık gönülleri yakar ateşin
Mecnuna döndürür insanı LEYLA
Lütfü DENİZLİ
ÖLMEK BİR BAHARDIR
Ölmek bir bahardır gözlerinde
Sonsuza kanat çırpmanın adıdır.
Yorgun başımı koyduğum dizlerinde,
Elinden içtiğim aşk şarabıdır.
Ölmek çatlamış topraklara
Semadan boşalan yağmur gibidir.
Ölmek çöllerde kurumuş dudaklara
Elinden içirdiğin sevgidir.
Ölmek geceye benzer gün ortasında
Ellerinde bana karbeyaz olur.
Canımı almaya geldiğin anda
Işığın vurunca gönlümüz yaz olur.
Ölmek yırtılmış ufkun ötesinde
Güneşin zatına bakmaktır.
Ölmek silinmiş bir enede
Vuslatın tadına bakmaktır.
Lütfü DENİZLİ
SEV
Sev insanı bütün kalbinle
Sevmek güzel şey.
Sev insanı bütün kalbinle
İnsandır en güzel şey.
Sev insanı bütün kalbinle
Başka kimin var dünyada.
Sev insanı bütün kalbinle
Varlığın sırrı onda.
Sev insanı bütün kalbinle
Severek var etmiş yaratan
Sev insanı bütün kalbinle
Sevdikçe yücelir insan.
Lütfü DENİZLİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.