- 1079 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
RECEP , BÖYLE İSTEMEZDİ !
Recep deyip geçmeyin. Çok iyi bir oyuncudur o. Oyunun bütün kurallarını çok iyi bildiği gibi,kuralsızlıkları da yutturmayı çok iyi bilir. Oyun sahasına yeniden alınmasına vesile olan oyunculara bile acımaz, alt eder. Hem de hiç acımaz, ezer geçer.
Deniz, çok eski ve tecrübeli bir oyuncu. Takım arkadaşlarına karşı da oldukça güçlü. Ancak ne var ki bu güne kadar hiç bir müsabakayı kazanabilmış değil. Yine de ısrarla oynamaya, sahada kalmaya inat ediyor/du.
Recep oyun sahasında bile elinden bırakmadığı tesbihi ile,seyircinin büyük bir kısmının gönlünü fethediyor, alkış üzerine alkış alıyor. Oyundan kazandığı bilyalardan demir olanları cebe indirirken, bir kısmını da yandaşlara dağıtmayı ihmal etmiyor, seyirciye de plastik bilyalardan atıyor. Dağıttığı bu bilyalar ona artan bir destek ile geri dönmeye devam ediyor.
Sahanın gönüllü bekçiliğine soyunan Bozkurtlara bile kışkırtıcı hareketler yapıyor, fakat Bozkurt başı, onları iyice ehlileştirmeye kararlı olduğundan, Recep’e saldırmalarına, ısırmalarına engel oluyor.
Hakem falan taktığı da yok Recep’in. Eski tecrübelerin zarar verdiğini anlayan organizasyon, oyuna ara vermemek ve Recep’i oyundan atmamakta ısrarlı olduğunu iyice belli ettiğinden olacak, Recep iyice şımarıp, azıttıkça azıtıyor. Her fırsatta hakeme bile tekme yumruk atıyor, seyirciyi hakeme karşı kışkırtıyor. Hakem sinirinden delirecek gibi olmuş ama elinden gelen bir şey yok.
Sonunda organizasyon işe derinden ve de inceden ve de hatta bel altından müdahale etmek zorunda kalıyor. Öyle bir müdahale ki bu, Deniz bel altındaki sancı ile sahadan kaçmak zorunda kalıyor. Nereden geldiğini bir anda anlayamadığı bu darbeyi, önce Recep’ten biliyor. Sonra takım arkadaşlarından şüphelenip, onlarla arası açılmaya başlıyor.
Recep her ne kadar organizasyonu işaret etse de inanası gelmiyor bir türlü Deniz’in.
Organizasyonun çoktan Deniz’in yerine hazırlamaya başladığı, takım arkadaşlarının bile fırsat kolladığı gibi, birden çok lâkabı bile hazır edilen Kemâl, sürülüveriyor sahaya.
Kemâl, aslında tetiği çoktan çekilmiş tabancanın ağzındaki mermi gibi. Recep’i alt edebilecek tek rakip olarak seyirci dahi inandırılmış. O da kendini buna inandırımış ve hazırlamış görünüyor.
Recep’in huzuru kaçtı. Ne güzel karşısındaki kolay rakip olan Deniz’i her maçta kolayca yeniyor, saltanatını sürmeye devam ediyordu. Recep böyle istemezdi. Deniz’den en çok o memnundu. Gidişine en çok o üzülüyor ve ağlamamak için kendini zor tutuyor.
Şimdi çok çekişmeli maçlar bizi bekliyor. Eskisi gibi Deniz’in yenilmesi kaçınılmaz olacağı belli olan maçlar değil bunlar. Fakat Kemâl’in, Recep’i yenmesi de - organizasyonun ve hakemin bile desteğine rağmen - hiç de o kadar kolay ve garanti değil.
Şimdi Recep bütün gücünü ortaya koyup, şampiyonluğu elden bırakmamak için elinden gelen her şeyi yapacak. Sanırım bu defa bel altından vurmaktan da kaçınmayacak.
Önce misketlerini seyirciye bolca dağıtacak. Bu arada aman demir bilyalar kafamıza düşmesin, kendimizi iyi koruyalım. Organizyonun kasasının da elinde olduğunu, maçtan sonra nasıl olsa geri toplamak - hem de misli ile - mümkün olduğundan, hepsini - makarnaları, çorbaları, kömürleri, paraları - dağıtmaktan çekinmeyeceğini ve seyircinin de bunu karşılıksız bırakamayabileceğini hesaba katalım.
Çok çekişmeli geçecek bu maçın şampiyonu Kemâl olsa bile, onu bomboş bir kasa ve yerine getirilmesi çok zor olan bir sürü vaatler ve sorunlar bekliyor olacak.
Yeniden Recep kazandığında ise - Allah muhafaza - dağıttıklarını tekrar kasaya koymak için seyircinin donlarını da alması gerekecek.
Ama olsun. Elinden tesbihini bırakmadığı sürece, bu halk Recep’i donsuz kalmak pahasına bile desteklemeye devam eder.
Çünkü ;’ Biz, lâyık olduğumuz yöneticiler tarafından yönetiliriz.’
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Maalesef bu sefer layık olamayacağınız yöneticiler tarafından yönetiliyorsunuz ve size rağmen, sizden aşırılara rağmen halkın teveccühünü daha fazla kazanacaktır.
Ulaştıramayacağınız yerlere çamur atma gayretiniz hüsranla bitecektir.
Az kaldı Referanduma.
Bin tane dümen çevirmek ve halktan kaçmak niye?
Siz zeki, halk deli. Öyle mi?
Halkın gücünü yürütme ile çokça gasp ettiniz. Yargıyı işgale artık son.
Eridiğinizi gördükçe paniğiniz artıyor. Anlıyorum ama yapacak bir şey yok.
Hak etmeseniz de bundan sonra daha adil ve layık olduğunuz şekilde yönetileceksiniz İnşallah.
Yazınızı zevkle okudum. Elinize sağlık. Sen çileden çıktıkça daha doğru şeyler yapıldığına emim oluyorum. Garezim yok Vallahi.
Ama hep ters düşüyorsun ne yazık ki.
Kafası bu kadar tilkice çalışan biri burnunun ucunu nasıl göremiyor? Anlayamıyorum.
Saygı ve sevgiler. Sürçü-lisan ettimse affola.
Fikret TEZEL
Zamanında diğer siyasiler, kendi yurtlarını terk eden göçmen vatandaşlar için, yeni konut vermişti. Bunu siyasi anlayış içinde yorumlarsanız farklı sonuç alırsınız, yardım ve ihtiyacı (ki insanlık görevidir yapıllmalıdır) gidermek amacı ile bakarsanız farklı anlaşılır.
Sözümona, 40 yıllık çalışma hayatında bu ülkenin vatandaşı ev sahibi olamadığı halde, göç ederek gelen binlerce insana ev verilmesinin ne kadar büyük bir siyasi hata olduğunu da bir ara kalem alırsınız artık..tabi aldıkları diğer hakları yani yardımları buraya yazmak bile istemiyorum...
Saygımla...
Son seçimden bir ay önce dağıtılan yardım miktarının, önceki tüm bir yılda dağıtılanların on katı olmasının sebebini biri bana izah edebilir mi lütfen ?
olmayanadam
konuşma tarzınız bile kişiliğinizi ele veriyor.olmayan kişiliğinizi yani...
" makarnaları, çorbaları, kömürleri, paraları - dağıtmaktan çekinmeyeceğini ve seyircinin de bunu karşılıksız bırakamayabileceğini hesaba katalım." BÖYLE KONUŞAN İNSANLARDAN NEFRET EDİYORUM! çÜNKÜ BEN BU YARDIM İŞİNİN BİREBİR İÇİNDEYİM. HİÇ BİR SİYASİ KAYGIMIZ OLMADAN, HATTA BELEDİYE BAŞKANIMIZIN BİLE HABERİ OLMADIĞI TANIMADIĞI MUHTAÇLARA, DEVLETTEN HAKKI OLAN PAYI DAĞITIYORUZ. BUNU YAPARKEN DE, BİN TÜRLÜ PROSEDÜRDEN GEÇİİYORUZ VATANDAŞI. NEDEN, HAKKI, HAKKI OLANA VEREBİLMEK İÇİN. BUNU YAPARKEN PARTİSİNİ SORMADIK HİÇ. IRKINI, MEZHEBİNİ...İŞTE BU YÜZDEN, OTURDUĞU YERDEN AHKAM KESENLERDEN N E F R E T EDİYORUM.
YAZILARINIZDA SÜREKLİ BU KONUYU " PEŞKEŞ" GİBİ ANLATTIĞINIZ İÇİN, BİR DAHA YAZILARINIZI OKUMAMAYA KARAR VERDİM. ÇOK EMİNSİNİZ, HER ŞEYİ BİLİYORSUNUZ, BİZLER DE APTAL GERİZEKALI, DİLENCİ CAHİL CUHELALARIZ. EMİNİM BENİM GİBİ APTAL SAHTEKAR PARTİZAN BİR OKURU KAYBETMEK SAYFANIZDAN BİR ŞEY GÖTÜRMEYECEKTİR.
Fikret TEZEL
Aynur Engindeniz
İyi niyetliler olduğundan şüpheniz yokmuş...Sizin öyle bir ruh haliniz var ki, kendinizden bile şüphe ediyorsunuz. Siz hangi emin olduğunuz doğrulardan bahsediyorsunuz? Siz ne biliyorsunuz ya. O insanların evlerine ben gidiyorum, ben..Anladınız mı bu kadarını. Bir yardım malzemesinin talebinden alımına kadar, vatandaşın evine götürülmesinden, tekrar amacı doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığına kadar her aşamada varım ben. Bizzat...Ve benim gibi bir çok insan var, aynı gönüllülükte. Ben başbakan hayranı olabilirim. Ama ondan nefret eden arkadaşlarım da var, yardım işlerinde görevli. Onlar da acnı gönülden, hatta benden bin kat daha hevesliler. Sizin gibi hem nefret edip, hem de güzel yapılan bir şeye pis demiyorlar.
Bu açıklamayı kaç kez yaptım bilmiyorum. Bu da son olsun zaten. Yazılarınız sinir harbinden başka bir getirisi olmayan, tamamen polemik çıkarmak üzere programlanmış...Biz yorumcular üzerinden de, ne kadar erdemli bir vatandaş olduğunuzu ispatlamaya gayret ediyorsunuz. Öyle olduğunuza emin olabilirdim, biraz daha karşıt görüşlere saygılı olsaydınız. Bunca milleti makarna beyinli saymasaydınız.
Fikret Bey sizin gibi değerli bir kaleme yakıştıramadığım bir yazı olmuş. Henüz gerçekliği bile kanıtlanmamış bir olay için o yaptırdı, bu yaptırdı gibi ithamlar oldukça çirkin.
O zaman ben de bir senaryo kuruyorum. CHP bizzat kendi o kaseti ortaya attı ve Türk halkı karşısında bakın biz ne kadar mağduruz. Hükümet bize neler yapıyor, hatta sahte kasetimizi bile çıkarttı diyerek bizlerin gözünde mağdur ve hakkı yenilmiş gösteriliyor. Bizlerde her zaman ezilmişin yanında oluruz ya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Deniz Baykal adaylığını koyacak ve bizlerde onu ezilmiş ve mağduriyetinden kurtarmak için onu ödüllendirip Cumhurbaşkanı seçeceğiz.
Bu da benim senaryom buyurun.
Siyaseti asla sevmem ve mümkünse de bulaşmam ama böylesi çirkin ithamlara da sessiz kalamazdım. Taraf tutmanız gayet normal ama bu ülkenin başbakanına da henüz kesinlik kazanmamış bir olay için bu tür ithamlarda bulunamazsınız ve Recep hitabınız çok fazla çirkin.
Siyasi konularda yazın ama bazı gerçekleri de gözardı etmeyin.
Saygılarımla
Fikret TEZEL
N. B. Ç.
Fakat ısrarla beyaza siyah demenin de bir anlamı yok. Sizin de kendinizce haklı yanlarınız vardır muhakkak ama ben yine de biraz daha objektif olun diyorum ve dediğim gibi en çok takıldığım da başbakanımıza karşı hitap şekliniz. Sırf ona değil onu destekleyenlere de hakaret içeriyor.
Bu konular ince bir çizgi siz de farkındasınız.
Dostlarımı gücendirmek adına doğruları saklamam demişsiniz. Zaten en ufak birşeyiniz için size kırılıyor ve küsüyorsa o dost değildir ki! Gerçek dost her zaman rahat konuşup, her türlü tartışmayı rahat yapabileceğiniz kişidir.
Size alınmadım, gücenmedim. Siz de kendi doğrularınızı yazıyorsunuz (desteklemesem de)