- 839 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
IHLAMUR YAPRAĞI (BÖLÜM-7)
Bir yanda; gözleriyle ellerini kapatanlar, kafasını başka bir yöne çevirerek kaçarcasına uzaklaşanlar, diğer yanda ise, tüm cesaretini toplayıp yerdeki dehşete kıpırdamadan bakanlar...
Bir kısmı ise avazı çıktığı kadar çığlık atıyordu.
Apartmanın altındaki bakkalın; kısa boylu, kırmızı yüzlü ve hafif kilolu oğlu Mustafa tüm soğukkanlığını koruyarak olay mahallinin adres bilgilerini hem polise hem de hastaneye vermişti.. Sokağın başına doğru gitmiş, ambulansın yanlış bir yöne gitmesini engellemek adına sağa sola radar gibi bakıyordu.
Kısa bir zaman sonra, önce polis daha sonra ise ambulansın iç acıtan sireni mahallede yankılanmaya başlamıştı. Mustafa, el kol hareketleriyle işaret veriyor ve dikkat çekmeye çalışıyordu.
Ambulans ve ekip arabası sokağa doğru döndüklerinde, tüm mahalle halkı meraklı gözlerle balkonlara dökülmüştü.
Polis; "hemen çekilin çabuk, inceleme yapacağız" diyerek etraftaki kalabalığı dağıtıyor, esnaf ve görgü tanıklarından ilk bilgileri öğrenmeye çalışıyordu.
Ambulanstan inen ekip seri hareketlerle Onur’un annesini sedyeye yerleştirdikten sonra siren sesleri arasında gözden kaybolmuşlardı.
Onur ise; yığılıp kaldığı balkonun köşesinde yaralı bir kuş gibiydi. Öylece büzüşmüş, iki kolunu birbirine sıkıca kenetlemişti. Bedeni esen rüzgarla sağa sola doğru sallanan bir yaprak gibi titriyordu. Isırmaktan kanattığı dudaklarından tek bir cümle düşüyordu..
- Ben senin çocuğun değildim ama sen benim annemdin! Neden, neden yaptın ki bunu...Hem; ben seni kurtaramadım! Suçluyum, suçluyum!
diyor ve acımasızca yumruklarını alnına ve şakaklarına doğru vuruyordu.
Israrla çalan kapının zili; beynine sinyal veriyor, duyuyor ama vücudunu bir türlü kaldıramıyordu.
Polisler daha fazla oyalanmadan, kapıyı kendi imkanları ile açmışlar ve açık olan balkon kapısına doğru yönelmişlerdi. Onur yavaşça kaldırdı kafasını, beyazı tamamen kırmızıya dönmüş gözleriyle bakarak, konuşmaya başladı.
- Memur bey; annem balkondan atladı ve ben onu çok istememe rağmen kurtaramadım.
Polis:
- Merak etme.. Annen yaşıyordu ve bir ambulansla hastaneye gönderdik. Ama, önce senin güçlü olman ve kendini toparlaman gerek, bak aslan gibi delikanlısın..
diyerek bir eliyle Onur’un sırtını sıvazlıyor diğer eliyle de destek vererek yerden kaldırmaya çalışıyordu.
Onur:
- Yaşayacak mı annem?
diye ağlamaktan kısılmış sesiyle sordu.
Polis:
- Şimdi seni biraz misafir edeceğiz. Önce bir hastaneye gidelim. Durumun hiç iyi görünmüyor sonra da ifadeni almak zorundayım?
dedi..
Tam kapıdan çıkarken Polisin telsiz telefonu çalmaya başladı.
DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER
24.05.2010
YORUMLAR
Aysel AKSÜMER
yorum konusunda sultan hürrem arkadaşımızın "anlamayan yorum yapmasın" önerisine tam olarak katılmıyorum. "anlamayan yorum yapsın ve anlasın derim ben." zaten bildiğim kadarıyla sitede istemediğinize sayfanızı yasaklama gibi bir seçenek var. durumdan hoşnut olmayan arkadaşlarımız isterlerse bu seçeneği kullanarak istemediklerinin sayfalarına gelmelerini engelleyebilir.
ben tesadüfen başladığım fakat şimdi bilinçli takipçisi olduğum aysel hanımın yazılarına birkaç yorum yaptım. elbette ki kendi algılarım, kendi birikimerim doğrultusunda yorumlarda bulundum. aslında yazıyla uğraşan herkesin yazı hakkında birbirlerine söyleyecek birşeyleri vardır . benim öykülerime de bu sitede ilerde bana rehberlik edecek, eleştirel ve destekleyici yorumlar geldi. benim gibi fırsat buldukça yazmaya çalışan amatör biri için çok kıymetli bilgiler bunlar, bu vesileyle herkese teşekkür ediyorum...
aysel hanım sizi kutluyorum. bu bölüm de akıcı bir şekilde ilerliyor. her cümleniz sade ve özgün. öyküyü kasmadan yazıyorsunuz o yüzden okunuşu çok rahat ve keyifli. tek söyleyeceğim biraz daha duygu katılıp biraz daha "ağır çekim" anlatılabilirdi.
aysel hanım üç aydır yazıyorum diyorsunuz ya bu sadece kalemin üç aydır elinizde olması. oysa bu öyküler yıllarca sizin zihninizde yazılmış aslında...
ressamın fıkrası gibi yani, bilirsiniz işte..
"otuz yıl artı üç ay"
tebrikler...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
tefrikalar halinde edebiyat defterinde........tebrikler ediyorum güzel kalemi...saygılarımla...
Aysel AKSÜMER
devamı ne zaman geliyor.... bir solukta okudum... çok güzel ellerne yüreğine sağlık...
Aysel AKSÜMER
Aysel Hanım fırsat buldukça serileri takip etmeye çalışıyorum. Belki yorumlarımla şefkiniz kırılıyor ama, eleştiri yazar için son derece gereklidir.
Olaylar çok seri akıp gidiyor yazıda. Bu da doğal olarak yazıya yapmacıklık hissi veriyor. Ama genel olarak bakınca kalemin başarılı olduğu görünüyor. Yaza yaza düzelecek bu sorunlar. Ne demişler " Göç yolda düzelir." Yazmaya devam. Ne güzel emekli de olmuşsunuz...Size güzel bir meşgale olur. Darısı bizim başımıza. Ölmez de 28 yıl daha çalışıp emekli olabilirsem ben de bol bol okuyup yazmayı düşünüyorum :)
Sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Hiç daha çok var emekliliğe diye üzülmeyin, sizde de gençlik var. Emekli olunca insan yaşlandım mı acaba psikolojisine giriyor. Biliyor musunuz 3 ay önce emekli oldum. Ertesi gün siteye üye oldum. Hala çalışıyormuşum gibiyim. Ama emeklilikte güzel, inşallah Allah o günleri size de gösterir. Gerçi çok gençmişsiniz daha... Sevgilerimle....
çok sürükleyici !!beni çok etkiliyor okurken içinde yaşayan biri gibi hisettim kendimi...canım ablam..lkalemin daim olsun..harikasınnn
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Onur'un yaşadığı travmayı biraz daha irdeleyerek ve detaylı anlatırsan çok daha ilgi çekici ve heyecanlı olacak eminim. Çünkü o travma bir iki satırla anlatılabilecek bir şey değil.
Daha önce de dediğim gibi gittikçe daha çok güçlenmekte yazın.
Sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
bu tür kurgular da ben en çok olayın sonunu merak ederim ve kitabın şöyle bir son sayfasını çevirip kaçamak bir bakış atarım...
ama bunun sonuna gitmek içinde sabretmek lazım demi Aysel hanım...
saygım ve duam daim....sevgimle....
Aysel AKSÜMER
Ülviye Yaldızlıı
Mehtap Yıldız
biz kopya çekelim ama başkalrına kötü örnek olmayalım Sulatnım.. yoksa maceranın sonunu öğrenen kitabı kapatıp kalkar....
değilmi?
sevgimle....
Ülviye Yaldızlıı
Ayselciğim gayet net ve güzel .Git gide dahada iyi oluyor .Beğendim sevgimle kal
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aysel Hanım, inanın öyle güzel anlatmışsınız ki, sanki ambulans bizim sokaktan geçmiş gibi gördüm onu. Hikaye güzel, anlatım akıcı, yazar meraklı, daha ne olsun, yolun açık olsun. Kutlarım...
sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Emine UYSAL (EMİNE45)
Aysel hanım,sekizinci bölümü okumak için yarını nasıl bekleyeceğim.Vallahi de billahi de ben yerimde duramam.Zaten hiperaktif bir yapıp var.Sen iyisi mi ,şimdiden hemen hazırla yarın ki bölümü...
İşte azmin sonucu gelen başarı.Kim anasının karnından dört dörtlük yazar olarak çıkmış.
Yetenek % yüzde on etkili ise istemek ve çalışmak da % 90 san etkili oluyor demektir.
Bu yolllar tozlu yollar.Daha çoooook toz yutacağız ama yolumuzdan dönmek asla yok...
Bizler yazar olarak doğmadık ama yazar olarak ölmek için and içtik...
Selam ve saygılar kardeşim...
Sevinçliyim.
Aysel AKSÜMER
Öykü yazarlığı konusunda yeniyim, yolum çok uzun ama yazdıklarımı okuyan arkadaşlarımın olması ve teşvikleri beni sevindiriyor. Aynı zamanda da güç alıyorum.
Teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımla...