- 734 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YA ENGELSİZSİNİZ YA DA ENGEL SİZ SİNİZ
YA ENGELSİZSİNİZ YA DA ENGEL SİZSİNİZ
Engelli taşıma aracındaki şu cümle dikkatimi çekti; ‘’ya engelsizsiniz ya da engel siz siniz.’’cümle o kadar manidardı ki yazmadan yapamadım. Birlikte düşünelim, engel biz miyiz? Yoksa fiziksel farklılıklarımız mı? Olaylara, olgulara bakışımız ne kadar engelsiz ya da önerilerimiz ne kadar çözümden yana. Bir başka deyişle ne kadar içten. Dostlar alışverişte görsün kabilinden söz yığınları mı? Başarmak istediğimiz şeyin önündeki engel biz miyiz? Neden kendimize engel olmak isteriz? Kendimizi yenilemek geliştirmek gayretinde neden değiliz? Yoksa görünmez bir eli mi bekleriz? Liberallerin söylediği gibi görünmez bir el gelsin, bireyi toplumu, piyasaları ne bileyim yani olumsuz giden her şeyi düzeltsin anlayışındamıyız. Sorular, sorular, sorular… Ne zamana kadar bu hal. Ya yeni hal ya izmihlal.
Konuşmalarımızda saymaya çalıştığım bu halleri hep zikrederiz. Çok konuşur ama yapmadığımız şeyleri hep söyleriz. Neden yapamayacağımız veya yapmadığımız şeyleri söyleriz? Emek siz yemek olduğu için mi? Birileri bizi alkışlasın, ne güzel konuşuyor desinler diye mi? Bu saydıklarım sizcede ikiyüzlü bir yapıyı anlatmıyor mu ? Böyle değildik ne oldu bizlere. ikiyüzlülük, gösteriş, desinler mantığı(mantıksızlığı,popüler değerler (değersizlikler) olmaya başladı. Ütopik şeyleri söyler kolaylıkla yapabileceğimiz küçücük ama anlamalı ,somut şeyleri yapmayız. Hayatımızı düzenlemek, mantığımızı, bakış açımızı yeniden yapılandırmak durumundayız. Bu yenilenme önce düşünce dünyamızdan başlamalı. Toplum bireylerden oluşan bir yapı olduğuna göre bireyin düşünce dünyasının yeniden yapılandırılması toplumun inşası anlamına gelir. Doğru düşünen ve hedefe kilitlenen birey kendindeki potansiyeli bilir ve bunu gerçekleştirmeye çalışır. Mesela dünyayı değiştirebilir. Bana bir kaldıraç verin Dünya’yı yerinden oynatayım mantığı bu değil mi sizce?
ifade etmeye çalıştığım, düşüncenin yeniden yapılandırılması fikri, düşünce ile eser arasındaki ilişkiye yönelik bir vurguydu. Pratik hayatta karşılığı bulunan eserlerin öncelikle niyet ile teşvik edildiği gerçeği hepimizin malumu. Yani önce düşün, tasarla sonra somutla, pratize et. Davranışlarımız düşüncelerimizin bir sonucudur diyebiliriz. O halde engel olmamak adına ilk ön yapacağımız şey düşünce dünyamızı yenilemek. Taklitten gerçeğe geçmek. Engel biz isek var olan anlayışımızda sorunların olduğunu kabul ediyoruz demektir. Sorunlu anlayışlarımızı silmeden(la demeden), yerine doğruları yükleyemeyiz.
Dünya’yı değiştirebilecek donanımlara sahipsek, içe doğru deruni bir yolculuğa çıkmalı ve bu yolculukta davranışlarımızı sorunlu hale getiren anlayışlarımızı düzeltmeye çalışmalıyız. Korkmadan, kıvırmadan öz eleştirimizi yapmalıyız. Önce kendimizi değiştirmekten başlamalıyız. Kendimizi değiştirmezsek veya değiştirme gayreti içerisinde olmazsak bir başka el bizi değiştirmeyecektir. Başkaları iyi olduğu için belki biz silik kalacağız veya yok olacağız. At binenin kılıç kuşananın arkadaş.
Bu manada İnsani yardım kuruluşlarının yaptıklarını, türkçe olimpiyatları vesilesi ile yapılanları önemsiyor ve tebrik ediyorum. Küçük ama anlamlı yapılabilirliklerden başlayarak zaman içerisinde nasıl büyüyüp, halkımız tarafından hüsnü kabul gördükleri aşikârdır. Eleştirme , karanlığı aydınlatmak için bir mumda sen yak. Ahmet HAŞİM ne güzel ifade etmiş;’’ ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz.’’
Özet olarak; Hedef belirlemek, inanmak, sabretmek, kendimizi değiştirmeye çalışmak ve yapabildiklerimizden başlayarak birşeyler yapmak belki bu yazının anahtar kavramları. Azda olsa hayırlı şeyleri sürekli yapma temennisi ile…
Ayhan GÜNAY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.