Sessizliğin Sesi
Sükunet ve suhulet, günümüz insanının en çok ihtiyacı olan hâldir. Dünya hızla teknoloji çöplüğü olurken, insanlar da gerilimin, stresin acımasız kıskacında kıvranmaktadır. Günümüz insanı hoşgörüsüz, tahammülsüz bir durumdadır. Trafik de olsun,iş hayatında olsun saygısızca davranışlarla sık sık karşılaşmak artık sürpriz değil, vakayı adiye kabilindendir.
Kentin telaşı ve gürültüsü içinde bunalan insan sessizliği özlemektedir artık. Sessizlik asude bir şarkıdır. Güftesi olmayan; ama bestesi dinlendiren bir şarkı. İmkanı olanlar, fırsat buldukça mesire ve sayfiye yerlerine gidip soluklanmakta kendini dinlemektedir. Maalesef, insanlık olarak kendimizin ve dünyanın felaketini hazırlamaktayız. Dünyayı yaşanır olmaktan çıkarmaktayız hızla...
Oysa, güzeldir sessizlik, insan kendini dinler. En ufak bir hışırtı duyulur sessiz ortamda. Günlük güneşlik bir hava hissidir sessizliğin çağrıştırdığı. An, sessiz bir bestedir. Kulaklar dingin bir anın içinde sakin. Gözlerinizi kapayınca, asude bir iklime yolculuk başlar. Ruhunuza ve yüreğinize ince ince bir bahar yağmuru yağar. Adeta, huzuru yudum yudum içersiniz.
Bu sessizliğin üstüne bir kuple kuş sesi pek iyi gelir. Korna sesi, motor sesi gibi itici değildir; cıvıl cıvıl yaşama sevinci veren sestir bu ses. Gökkuşağı güzelliğinde bahar nefesli bir sestir kuş sesi. Duyunca içiniz açılır.
Bir de su sesi vardır ki paha biçilmez. Bir dağ çeşmesinin ay ışığında türkü söylemesi misal. O anlarda taç olur gecenin sessizliğine su sesi. Ben, sessizliği sevdiğimden çok su ve kuş sesini severim ; ama kaba gürültüye hiç dayanamam.
Ankara, 24.05.2010 İ.K
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.