- 496 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SU
Olay Anadolu da küçük bir ilde geçer. Bu ildeki şebeke suyu güneş dahi görmeden evlere dağıtımı yapılan sertlik derecesi oldukça düşük, birinci sınıf içilecek bir sudur.
O şehre yeni gelen bir bürokrat; çevrede bulunan mesire yerlerindeki suyun daha kaliteli olduğuna inanmaktadır. Bu mesire yerlerine gidip suyundan da içmiştir.
Öğle vakti evine geldiğinde şoförüne hemen 20 litrelik su bidonunu eline tutuşturup falan yerdeki çeşmeden su getirmesini ister. Su getirilecek yer oto ile gidiş geliş en az yarım saatlik yoldur.
Bizim şoför bidonu alır, doğruca kendi evine gider, yemeğini yer, biraz dinlenir ve sonra kendi evindeki banyodan bidonu doldurur ve bürokratın evine gider.
Evin ziline basar, bürokrat elinde su bardağıyla beklemektedir. Daha şoför su bidonun verir vermez kapı eşiğinde bir bardak su doldurup içer. Şöyle der;
Oh be bu suyun tadı başka… Su dediğin böyle olacak işte…!?
SUYUMUZUN, İNSANIMIZIN, ARACIMIZIN, DEVLETİMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM.