HOŞÇAKAL
Hoşçakal sevgilim.
Hasretle, sevgiyle arzuyla başladığım satırlar yok artık bu mektupta. Yalanlarını ve ihaneti işliyorum ilmek ilmek her heceme. Canım yanıyor anlayacağın sesli sessiz bütün harflerde.
Her sabah korkunç bir sancıyla uyanıyorum yeni güne, tenimin her zerresi sızlıyor itinayla işlediğin her yalanla. Bir ilmek daha geçiyor boynuma, boğuluyorum. Kirpiklerinin çıkmazında gülüşünle süzülüp gidiyor gözyaşlarım, ben susuyorum, sen gülüyorsun.
Hayır özlemeyeceğim, daima ince bir sızı yoklayacak içimi seni düşündüğümde, sonra bir çay demlerim birde sigara, yitip gidersin derinden verdiğim her nefeste.
Bu şehir hiç olmadığı kadar büyük artık, büyük ve kalabalık, her yer sen, her yer yalan, her yer gözyaşı.
Çok yorgunum sevgilim.
Gitmem gerek.
Her rakı kadehi, her lale, sonra girilmesi yasak her toprak parçası, karanlığın her çöküşü herşey acıyla dolu,
sen bilirsin bunları.
Çok yorgunum sevgilim.
Gitmem gerek.