Ölüm Ritüeli
Tek suçlu benim! Kendi ellerimle teslim ettim yaradılışımı... Tek üzüntüm ne biliyor musun? Düşünmediklerim; şiir okurken, film izlerken düşünmediklerim. Şimdi ise bu yüzden mahkumum sana...
İlk defa kendimle konuşuyordum. Hep, başkasına olacakmış hissiyatı içinde yaşantımı sürdürmüşüm. Aynada kendimle göz göze geldiğimde, odama baktım... Daha önce binlerce kez girip çıktığım odama. Burası odam mı?
Şimdi neredeyim bilemiyorum. Senin ütopyanda dolanıyor gibiyim sanki. Oradan ayrılmak istemiyorum; “BİZ” olduğumuz yerden, “BEN” diyerek tekilleşmek; itiyor beni senden, yere düşüyorum. Senin için giydiğim kırmızı elbisem kirleniyor. Utanıyorum insanlardan, hiç fark etmedikleri halde.
Hani uyanırsın ya rüyandan siyah bir boşluğa düştüğünde. Kalkıp, çevrene bakarsın gerçek miydi diye. Ya sensizlik, farkında mı peki olan bitenden...
Her olay benim için ufak kırıntılar bırakacaktır hayatımda .Yapbozun parçalarıyla avunmuşum zaten. İlk kural neydi? Basit olanı tercih edecektim, zor olanı düşünmeden; Şimdi ise birleştiriyorum parçaları, daha net görebilmek için.
Bu balonu da senin için uçuruyorum. Çocukluk yapıp elimden kaçırdım sanacaklar. Yanılıyorlar, gökyüzünde özgürce dolaşacak; öyle daha mutlu diye huzurlu bir tebessüm bırakıyorum hayatımın geri kalanına...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.