YAĞMURLA GELEN
YAĞMURLA GELEN
Sen daha dünyada değilsin...
Kendi kuşkularımdan arınamamışken yeni sancılar çekiyorum. Henüz olgunlaşamamış yada hiç olgunlaşmayacağını düşünen bir yemişim ben. Dalımdan yere düşmek işime gelmiyor, yani gelmiyordu!
Büyüdüğünü söylüyorlar, ellerin tutmasını öğreniyormuş daha üç haftalıkken biliyormuş kalbin çarpmayı, söyle geldiğinde bana neler öğreteceksin?
Biraz daha vur, öyle tekmeler savur ki; gerçekliğinden şüphem kalmasın. Adını koymadığım bir şefkat denizindesin. İçeride olan biteni merak ediyor bütün dünya, bende seni merak ediyorum.
Bütün eksikliklerimi tamamlayacak olman senin üzerinden edinebileceğim bir rant değil. Ebediyen yaşama garantisi de değilsin, peki neden bu kadar hasretle beklendiğini bana kim açıklayacak.
Işığımız bizleri başka canlılardan ayırıyor. Etrafımızda evrenle işbirliği yapmak için çabalayan o mistik enerji en ufak bir rüzgarla sönebilecek bir mumun basiretsizliğini andırsa da ışık hep var.
Parmak araların oluşurken de aynı tutkuyla bağlısın hayata, gözlerin kendi denizinde görmeye çalışırken de... Seni bu limandan alıp ötekini sağ salim götürmesi gereken bir gemiyim ben, ama seni taşımış olmak bile üzerime alabilecegim en büyük sorumluluk.
Buna hazırlanmak için çok ama fark etmek için nede az vakit var.
Hayat; önce nefes almak değilmiş.
Sana verebildiklerimle dünyaya “merhaba” diyeceksin, yani sana vermem gerektiği kadarıyla. Diğerlerini ilk soluğunla aramak ve bulmak zorundasın, ne yazık pek çoğu için ya vaktin olmayacak yada ne aradığını bilmeden heba edeceksin bütün bir hayatı. Henüz okuyamadığın bu satırlardaki hüzün senin bana vereceğin mutluluğu birazda olsa saklamak için.
Sen daha doğmamış küçük kalp, atmaktan vazgeçme, biraz olsun bana benziyorsan tutup hayatın sakalından yolana kadar sürüklenirsin dünyaya ve orada gözlerimi bakıp hoş bulduk anne dersin. Kaptan görevini yerine getirmenin o büyük hazzıyla sana “hoş geldin” dediğinde artık vazgeçmek gibi bir lüksü olmadığını bilecektir. Bütün yelkenlerini şişirip hayata karşı yol almaya başlaması için tek çığlığın yeter, sonrasında o gemiden hiç inmeme pahasına onunla bilinmezliğe gidişin ve dönüşü olmayan yollar kalır hafızalarda.
Emanet edildiğin bu kaptan, en az kendi kadar göz kulak olacaktır sana, çoğu zaman kendinden çok...
Sakın bütün kaptanların aynı duygularla eşlik ettiğini sanma onlara, belki pek çoğu ama hepsi değil!
Tırnaklarımla kazıdığım bu tarlada sana dünyanın bütün nimetlerini hediye edebilmek için bekliyorum. Bunları yapma nedenim senden alkış alma değil hep bir gün kendi kaptanıma
Borcumu ödeyebilmenin bir yolunu aramış olmak.
TALAN AYŞE KANCA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.