- 692 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
hayattan bir DİP NOT
******Şu ya da bu sebeple yeni uyanan çocuğa babanın tepkisi,günün nasıl geçeceğini belirler. Bu yüzdendir ki. İnsan adil olmakla görevli kılınmış,adalet insanın eline terk edilmemiştir.
*******Günaydın yavrum.Diyerek. Çocuğunun yüzüne bakmak Babanın, adil olan tavrıdır. Engel zannettiğimiz iş, borç, dünya gailesi,işin sadece bizim iç dizaynımız’a bakan İnsan mı? Yoksa beşer olarak mı,hayatı devam ettireceğimizin seçimidir sadece.
************Tersini siz fikredersiniz diyerek.Bir senaryo yazacağım.
****Henüz uyanmış kahvaltı için el yüz yıkama telaşındaydı evdekiler. Hanım vaktinde kalkmış,sofra hazırlamış,çocuklar ise okula yetişmenin gayreti içinde,kimi yıkanıyor kimide okul çantalasını hazırlıyordu. Evin babası. Akşam kızdığı patronuna öfkeli olmasına rağmen ;Çocukların rızkı buradan. Diye geçiriyordu içinden.
*****İçinde biriken öfkeyi kusacağı bir yer arıyordu için için.
-Hanım hadi getir şu zıkkımlığı yiyip de çıkayım. Şu şerefsizin asık suratına maruz bırakma beni. Acele et Kaf dağından karmı bağışlıyorsun.
-Tamam, bey yetiştim. Buyur.
*****Sesin yankılandığı koridorda çocukların, tüm cıvıltıları kesmiş,’eyvah babam sinirli modun da’ kahvaltıya girsek mi? Girmesek mi? Sorusu nu bir birlerine gözleriyle soruyor, belki;Kahvaltısını yapıp bir an önce çıkar. Düşüncesi ile oyalanmaya çalışılıyorlardı.
******Oysa güzel bir sabahtı az öncesine kadar.
-Hadi lan ne oyalanıyorsunuz. Gelin şu sofraya.
-Tamam, babacım geldik.
*****Sevgi, yerini korkuya bırakmış. Evde adalet yerine ,zulüm hakim olmaya başlamıştı.
*****Bu zulüm .Adaletin istikametini faydadan zarar’a çevirecekti de. Kimse farkında bile değildi. Oysa; Rızkın kefili olan Allah’ın bizzat kendisi idi. Ev. İşin ya da sıkıntının değil; Sadece, hayatın paylaşılması gereken ortamdı oysa.
*****Evde, eve dair olan her sıkıntıya hazır bu bünyeler, babanın neden sinirli olduğunu anlayamadıklarından, ya da adamın ’size iki dilim ekmek kazanmak için onun bunun ağzının suyunu çekiyorum’ ifadesinden. Öz hakları olan. Evde yeme içme haklarını, Babalarına zulümmüş gibi algılayan çocuklar. Güne bir sıfır yenik başlamışlardı bile.
*****Korku içinde, yeni bir azar işitmeme telaşındaki çocukların dikkati dağılmıştı artık tebessümle oturacakları sofrada, duruma uygun asık yüzlerle çaylarına uzanırken. Bir yandan da babasına bakan ortanca çocuk, bardağı alırken devirdi. Çay dökülünce yanacağım korkusundan refleks le sıçrayan küçük çocuk, çaydanlığı Annesinin üzerine devirdi. Bir telaş bir velvele düştü odanın ortasına. Gerisi malum burada keselim.
1)Geç kalma bahanesi ile zulmeden baba işe gidemedi.
2)Güya ekmek parası kazanmak zordu. Şimdi ilaç parası, hastane masrafı gerekliydi.
3)Çocuklar bu acıyla gittiği okuldan, başarısızlıkla geri gelecek okuduklarını gereğince anlamayacaklardı.
Şimdi burada adalet’e bakalım.
*****Baba cezalandırılmış mıdır?
*****Bence evet. Eşi yanmış, yemek zehir zıkkım olmuş, en sevgili evlatları üzülmüş tahsil hayatından da gün kaybetmişlerdir.
*****Yaptığı işe de vaktinde de yetiştirememiştir.
*****Bundan ders almamak Gafletin ta kendisidir.
’’Sizler Çobanlarsınız.Ehlinizden sorumlu birer çoban.’’
Hayat a, hâkim kıldığımız, ya da Ona yansıya bildiğimiz kadargeri döner adalet bize.
Ve asla kendisi olarak dönmez. Büyüyerek.Sevinç eken’e Kahkaha. Sinir eken’e gazap olarak en az iki misli ile geri döner.
******Ve bir hadis. BİR GÜNÜN ADALETİ YETMİŞ YILLIK İBADETTEN ÜSTÜNDÜR. Selam ve dua.
YORUMLAR
aslında hayattan bir kare yazmışsınız sıradan bir ailenin birbirine olumlu olumsuz yansımasından bahsetmşsiniz. cümlelerinizin hepsinin içi dolu, çarpıcı ve samimi ifadeler. kendimize bakmamızı sağladı. ellerinize sağlık.
yalnız küçük bir şey söylemek stiyorm,. yazıyı biraz daha disipline ederseniz, biraz daha günlük konuşma dilinden uzaklaştırıp yazı diline yaklaştırsanız çok daha iyi olur.
selam ve saygılarımla..