- 604 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yanık güvercinin aşkı
Mardin’im, senin asumanında özgürce uçan, sana meftun, sana vurgun, sana âşık bir güvercinim. Sabahın ilk ışıkları Mazepotamya Ovası’nın üzerinden geçerken sanki ebrular yakamozlanır tarlalarında. Asumanın uykusuz ve yorgun olur her geçtiğimde. Sana vurgun olan asumanın bağrında Leyla’lar doğar mecnunlar yıkılır. Pervaz ediyorum nakış nakış işlenmiş gül bulutların üstünde ve tarih kokan asumanın havasını yırtarcasına sana geliyorum. Firakından şu yürek kaktüs dikeni...
Kardeşlik diyarında bir caminin minaresindeyim. Kadim minare Ulu Cami’nin minaresi, kurtuluşa davet eden ezanların nefesi... Bir başka hissederim kendimi berrak Ulu Cami minaresinde. Yüreğim hafif ve huzurla dolu.
Birden kurtuluşa davet eden ezan sesi kulaklarımda çınladı. Yüce Allah’ın huzuruna çıkmak için camiye akın ediyor esnaflar. ’ Eşhedu enne muhammeder resulallah’ nidalarıyla Mardin seması coşarken yüreğimden bir şeyler koptu. Bu kopma o gülün(s.a.v) aşkından olsa gerek.
Yaralıyım yüreğimden yaramı sar ey Mardin! Bir anne sarılışı misali yaramı sar. Üstümü ört titriyorum o gülün aşkından.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.