- 6021 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ İBRAHİM SULTAN
Osmanlı padişahlarının on sekizincisi ve İslam halifelerinin seksen üçüncüsü.Birinci Ahmed Han ile Mahpeyker Kösem Sultanın oğlu olup, 1615 yılında doğdu. Buadı taşıyan tek Osmanlı hükümdarıdır.
Ağabeyi Dördüncü Murad’ın ölümünde, hayatta kalan tek Osmanlı şehzadesiydi.Ağabeyinin genç yaşta ölümüne bir türlü inanamadı. Sultan olduğunu bildirenannesine ve paşalara; “Allahü teala, padişah kardeşimin ömrünü uzun etsin. Bizesultanlık lazım değildir. Padişah kardeşimin ömrüne duacıyız.” dedi ve bulunduğu kafesten çıkmadı. Ancak,annesi ve devlet adamlarının ısrarı ile ağabeyi Sultan Dördüncü Murad’ın naşını gördükten sonra taht odasına geçti, Hırka-i Saadet Dairesinden getirilenhazret-i Ömer’in sarığını besmele ile başına sarıldıktan sonra ellerini açtı, ve;“Elhamdülillah, ya Rab! Benim gibi zayıf bir kulunu bu makama layık gördün.Saltanat günlerimde milletimi hoş-hal eyle ve birbirimizden hoşnud kıl” diye dua ederek 25 yaşında tahta oturdu (9 Şubat 1640). 8 yıl padişahlık yaptı..deli olmadığı halde ölümünü haklı çıkarmak için deli lakabı takılan tek padişahtır..
küçüklüğü kafeste zindanda kadeşlerinin ölüm çığlıklarını duyarak geçmiştir.. Ağabeyi 4. murat tarafından bütün (3 kardeş)kardeşlerinin öldürülmesine tanıklık etmiş padişahtır birgün kendisinede sıra geleceğini düşünerek zaman zaman sinir krizleri geçiren bir genç şehzadedir İbrahim..Kösem sultanın oğlu olan İbrahim..tahta çıktıktan sonra yaşadığı travmalar ve ölüm korkusu nedeni ile erkekliği zayıf hatta kadınlara yaklaşamaz halde idi..Annesi kösem sultanın ve cinci hocaların yardımı ile hareme sokularak erkekliği ispatlamaya çalışılmıştır..Haremden Aslı Rus olan on iki yaşlarında iken Kırım Tatarlarının eline esir düşüp ve İstanbul’a getirilerek saraya verilen Turhan sultan ile evlenmiştir daha sonra tahta çıkacak olan 4.mehmetin annesidir...İbrahim sultanın bir özelliği ise kendinden önceki padişahlar gibi hiç bir padişahı öldürtmemiştir ve onun dönmeinde hayat dahada ucuzlamış insanlar rahat alışveriş yapar olmuşlardır..
Ölümünün kısa özeti ise;
Sırtında al renkli atlas entari, ayağında kırmızı şalvar, başında bir takke ve elinde Kur’an-ı Kerim olan İbrahim, Şeyhülislam’a dönerek; “Bak a Abdürrahim! İşte Kitabullah! Beni ne hükümle öldürtürsüz?” diye bağırırken cellatlar kement atıp padişahı boğdular. Osmanlı padişahlarının on sekizincisi ve İslam halifelerinin seksen üçüncüsü olan Sultan İbrahim’in ölümü işte böyle oldu. Cesedi Hasoda avlusuna çıkarıldı. Namazı kılındıktan sonra Ayasofya’ya, I. Mustafa’nın yanına defnedildi.
YORUMLAR
Sayın yeğinadnan önce yazımı okuduğunuz için teşekkür ediyorum...şunu belirteyim İbrahim sultan hakkında okadar çok uydurma yazı ve rivayet varki inanın ben ayrıntılı araştırarak en doğru olanını buraya yazıyorum..ayrıca yanlışım olursa ki çok dikkat ediyorum uyarılmak isterim eleştirilere açığım..
Yazıda İbrahim paşanın sualine cevap yok.Sizde değinmemişsiniz.<Sultan Dördüncü Murâd’ın ölümünü fırsat bilerek bölücü ve yıkıcı propagandalarla Müslümanları aldatmaya başladı. Bu faâliyetleri üzerine Sultanİbrâhim Han yerinde bir kararla onu îdâm ettirdi. Hurûfîler ve mülhidler, bundan dolayı İbrâhim Hana da düşman oldular. Çeşitli iftirâlarda bulundular. Öldürülen Mirgünoğlu’na “KesikbaşEvliyâ” diye propaganda âleti yaptılar. Böylece yalan ve uydurma hikâyelere inananlar, bu Müslüman Türk sultânını bilmeyerek iftirâ etmektedirler.
Nitekim Hezarpâre Ahmed Paşa aleyhine olarak başlayan isyân, Sultanİbrâhim Hanın da tahttan indirilmesiyle sonuçlandı.Tahta, oğlu Dördüncü Mehmed Han çıkarıldı. İsyâncılar ve bunların önderi olan Sofu Mehmed Paşa, Sultanİbrâhim hayatta durdukça rahat edemeyeceklerini bildiğinden, kendisini şehîd ettirdiler (18 Ağustos 1648).>İnternetten kopyalayıp yapıştırmayı uygun buldum.İsim yazarak baktım.deli ibrahim paşa. sevgi ve selam.Ve bu hızmetten dolayı minnet dolu teşekkürlerimi iletiyorum.
Ayrıca yazmak istemediğim daha doğrusu doğruluğuna inanmadığım için bu rivayeti yazmadığım bir olayda İbrahim sultanın haremde bir kadına aşık olduğu (biliyorsunuz haremlere Türk kızları alınmazdı hepsi yabancı esirlerden oluşmuştur) ve onunla evlenmek istediğini (hatta bazı kaynaklardada o bayanla evlendiğini) ama o bayanın başka bir erkekle birlikte olduğunu öğrendiğinde haremdeki tüm kadınları denize attırdığını yazmak istemedim...