HAYAT
Hayat tüm olanlara, olamayanlara rağmen bizlere aldırış etmeden geçip gidiyor.
Kimileri üçer beşer atlarken merdivenleri, kimileri yorgun adımlarının sızısını sürüp geçiyor kalakaldığı basamaklara.
Okullar okudunuz, ressam olmak isterken ailenin seçimiyle doktor, avukat, mühendis vs. vs. oldunuz. Eş dost gurur duydu başarılarınızla peki ya siz? Siz gururla taşıyabildiniz mi olmak istemediğiniz kılıkları?
Kimileri okulları yalnızca uzaktan izledi, ‘’aman okuyanların başı göğemi erdi etraf üniversiteli işsizlerle inliyor’’ avuntusuyla içindeki yarası kabuk tutmayan kanamalı ukdeleri sardı.
Evlendiniz, severek, sevmeyerek. Anne baba oldunuz, doğanın kanununuydu aile olmak.
Hazır mıydı omuzlarınız bu ağır sorumlukları taşımaya, eş olmayı kavrayamamışken anne, baba sıfatları altında ezilen ruhunuz içten içe kaç isyanın günahkârı oldu?
Kimileri ‘’bekârlık sultanlıktır’’ deyimiyle çağımıza uygun kiralık, günlük aşklarla yalnızlığına çareler aradı, kimileri ise aradığı sonsuz sevgiyi bulamamanın hayal kırıklığıyla yalnızlığa alıştı.
O veya bu sebeple okuduk, okumadık, evlendik, evlenmedik, düştük, yükseldik.
Şimdi dönüp bir bakalım aynaya neden tüm suçu hayata attık, biz hep doğru olanı yaptık lakin hayat mutlu olma fırsatı vermedi. Bumudur savunmamız?
Hayat tüm kâinatı var eden Yaratanımızın bize sunduğu en büyük mucizedir.
Ölmek istiyorum diyenler kaç dakika nefessiz durabilir, toprağın üzerinde yürümeyi yük sanan altında nasıl rahat uyuyabilir?
Bakın aynalara korkmayın yüzünüzle yüzleşmekten, ağlayın doyasıya dünde kalmış tüm yaşanmamışlıklarınıza ve bu güne parlatın gülüşlerinizi.
En güçsüz hissettiğiniz anda milyonlarca hücrenin içinden bir tek sizin yaşama hakkını kazandığınızı düşünün.
Doğumdan ölüme uzanan kimi kısa kimi uzun ömürlerinizi olması gerektiği gibi değil olmasını istediğiniz gibi yaşayın.
Unutmayın bizler tüm evrende Yaratılmış en üstün varlıklarız…
Rukiye Kul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.