Özlemlerimiz var… Milletçe doyamadığımız, en içten dileklerimiz… Özgürlüklerimiz, gökyüzündeki çeşit çeşit kuşlara benzer. Kimimiz kanarya, kimimiz güvercin, kimimiz martı, kimimiz serçe… Akbaba olmayı seçenler dahi var. Şahinler, kral gibi süzülüyor göklerde.

Milletçe hasretini çektiğimiz değerlerimiz var. Hiçbir zaman kaybolmadı, yitirilmedi mertlikler, yiğitlikler… Adına destanlar yazılan, tarihe ismini kazıyan, toprağının kıymetini en iyi bilen, bağımsızlığını kimsenin eline vermeyecek olan koca bir milletiz! Alp’lerden uzanarak, en özel bu günümüze geleniz! Erlik duygusuyla erenlere karışan, Alp_Erenlerdeniz! Önce yaratana köleyiz sonra, vatana bekçiyiz ve asla zulmedene hükümdarlık vermeyiz!

Tevazu’a sarılan, dostça, kardeşçe milletiz! Sonunda kucaklaşan, durmadan kardeşçe öpüşen ve samimice selamlaşan Tek Milletiz!

Yorulmayan tebessümlerimizde, biliriz Hakk’adır borcumuz. Ekinleri; toprağa, terler döküp, besmeleyle hasat edeniz. Dağ bayır demeden, kar kış demeden, dedelerimize borç biliriz bu toprağa nöbeti. Bir sevda destanıdır ki asırlardır damarlarımızda dolaşan kalıtım gibi mirastır; Vatan Sevdamız!

Tutuşuruz da aşkımızdan, en ürkek canların bile pir yanar göğüsleri, ölmek için! Alevleri söndürecek, abdestli, niyazlı candır bizim… Annelerimizin eteklerinde taşınırız cepheye… Minicik bir bebekse de kucağındaki, alnında dizilen terse de, anne önce vatana analık eder.

Doktor olur, merhemlere vatan sevdasının tütsüsünü ekleriz. Tek, ilaç bulamayız: Vatanın bir karış toprağının kaybının acısına… Kardeşin kardeşine tuttuğu namluya… Sakal dedikleri kirli para uğruna ırzını, namusunu, silahını, kardeşini, toprağını satana…


HALİME ERVA KILIÇ
23.06.2009
SALI