- 885 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Varlığın Yoksa Yokluğun Da Yoktur !..
Eski bir duvar yalnızlığında kaldı hüzünlü bekleyişlerim... daha dün “yitik aşklar” parkı’nda yazıyordu : “yalnızlık iki kişiliğe çıkmıştır...” diye , sonrasında meraklı sorgulayışları bırakıp cevapları hiç önemsemez oldum . artık biliyorum her yorum geçmişin derin yaralarını deşmek biraz da...
“sen , bendeki çoğulluklardaydın ...hiç yanılmadım ! “
Kırık hikayeler ülkesinde ki olumsuzluklara rağmen nasıl da yaşama sarılırdım . öyle sanıyordum bedenimi tüketen umut yoksulluğumun dermanını ... seninle yaşıyor(d)um !
Sana koşmalarım vardı... adımlarım küçükte olsa , hani yolumu bilmesem de “sen” diye , ardımda kalan ayak izlerim vardı... nefesin nefesime karışmaktaydı ; içimde olağanca güzelliğinle savruluyordun . her yerden geçiyordun ki bir tek kalbimde gülüyordun ; içimde aşktın , savruluyordun...
“ seni hiç kimselere anlat(a)madım ; nasıl anlatacağımı bil(e)miyordum...”
Sana yenilişlerim vardı... sisin arkasında duruşların oldukça , kaybedişlerim çoğalırdı ; acaba şimdi hangi şirinliğiyle karşıma çıkacak diye meraklı bir düşünce ordusunun içerisinde bulurdum kendimi... şaşırırdım ! ama yalan değil , sonunda çok sevinirdim .
Bazen varlığından öte yokluğun geliyor ya , inan içimde her yer seni arıyor... her şeye aldanıyorum , kırılıyorum ; bir tek sensizliğe dayanamıyorum . evet ! sen benim en büyük sınavımsın bu dünyada(ki) ; sana olan sevgi çokluğuyla girebilirim ancak cennetine . içimde kavuşmak hayaliyle yanan sayısız dualarda buluyorum bedenimi ; biliyorum ! ibadetimsin , sadece çok seviyorum...
“ yağmurun toprağa kavuşması gibi... bir toz kalkar yüreğimden , aşkınla yıkanırım...”
-bugün varlığının günü / hani doğum günüm gibi... deniz kenarında bekleyen ,dalgalara karışan azat düşleri gibi bir ben ve en çok yine seni seven ; ve biliyorum artık deniz de sensin dalgalar da... aslında sen tuhaf bir uçurumdaki tek yaşama dönüş sebebisin; yaşamdaki kimliksin , mucizesin...
ve sen , hayalinle... uğruna yollar yürüdüğüm , patikalarda papatya kokularıyla bezendiğim ; sevgilim ! ömrümün varı , tek gerçeğim ; tarifsiz anlatılarımdaki cennet yüreklim... seni çok özledim !..
ne tuhaf değil mi ? Varlığın da tapmak / yokluğun da çırpınmak... aslında en çok aşkından kan-ter içinde kalakalmak / yılmamak , yanılmamak...
aşk adına ; mühürlü bir kalbim var ... bir akşamüstü gel istersen ; atalım içimizde ki sevgi tohumlarını toprağımıza ; mutlulukla , sevgiyle besleyelim ... gel sevgilim gel ! aşkımızı dağa , taşa ısmarlayalım... ihanetsiz sevgilere mutluluğumuzu damıtarak , sarılalım...
( varlığınla yaşıyorum / yokluğunla savruluyorum...şunu bilki :” bir tek seninle yenilmiyorum hayata...” )
( yürek burkulmalarında ki tozlu yazılar –4 )
emre onbey