her insan rahatlığın keyfini çıkarmak ,dünyanın tüm nimetlerinden yararlanmak ister,hatta bunun için,bazı hak hukuk bilmezlerin yüzünden istenmeyen olaylar bile olabiliyor.bazılarının elinde fazlasıyla imkan vardır,ama beceremez,bazen varlığınız bile faydasız kalır.
tanıdığım ,hatta uzaktan da olsa akrabam yusuf adlı bir arkadaşımız var,doğuştan sağır,ve dilsiz yaş (14)ondört mahallenin en sevilen çocuğu orta okul bu yıl bitiyor,büyüyünce -UZMAN-olacağım diyor,onu banada söylemiyor.baba (3)üç yıl önce rahmetli olmuş babadan kalan maaşla geçiniyorlar,sağolsun komşular hiç boş bırakmıyorlar.o kadar aktif bir kişiliği varki sana bana taş çıkartır cinsten.bir kere konuşma ve anlatma problemini yazarak halletmiş,girişkende olunca sorun otomatik olarak ortadan kalkmış,açıkcası hepimiz gıptayla bakıyorduk.
zaman geçmiş yusuf (20)yaşına gelmişti,arkadaşları askere giderken çok iç çekti ,haklıydıda,kolay mı,illa bende askere gideceğim diyor başka birşey demiyordu,ikna edemediler en sonunda gerekli izinler alındıktan sonra yusuf kasaba karakolunda bir hafta çıta gibi asker oldu.bir hafta içinde hiç boş durmadı,devamlı koşturdu durdu.teskeresini verdiler yusufta Kİ bayram havası görülmeğe değer bir mutluluktu.
Bu arada annenin yaşı kemale ermiş,en büyük arzusu yusufun mürvetini görebilmekti , sağa sola haber bırakmadığı hiç kimse kalmadı,her gün bir umutla uyanıyorlardı.haklıydıda artık başlarında evi çekip çevirecek biri şarttı, çok geçmedi müjdeli haber gelmişti,her şeyi ile yusufun aynısı , okumuş kültürlü bir kız yusufla çok iyi bir çift olabilirler,çünkü aynı dili konuşuyorlar.(6)altı aylık nişanlılık devresinden sonra hemen düğünü yaptılar,gayet mutlular yusufu da devlet dairesinde müstahtem olarak işe başlattılar , vallahi sağlamlara taş çıkartıyor, böylede azimli bir çocuk.

Bir(1)yıl sora nur topu gibi bir evlatları olmuştu,çocuk sapasağlam turp gibiydi,havada dans ediyorlardı adeta,babaannenin verdiği söze karşılık herkeze yemek ziyefeyi çektiler,gelin kayın na nın dilleri ayrı olabilir amma , sevgi hepsinin üzerinden gelmişti,yusufunda sevgisi,hoşgörüsü ,azmi ,hayata bakışı ve toplum içindeki yeri bu güzel aile tablosunun ortaya çıkmasında en büyük etkendi. keşke,keşke,keşke bizde onlar gibi olabilsek,,,,nerdeeee.yusuf çoktan hayat uzmanı olmuştu bile ,daha bizim onlara yetişebilmemiz için bir fırın ekmek yememiz gerekiyordu belkide.