- 2588 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
(SEVGİLİYE MEKTUP... 6 ) - TUT ELİMDEN...
Kan çiçekleri, kan güllerine döndü bu ay sevgilim. Asma gülleri kıskandı. Has güller, burcu burcu kokularını saçıp geldiler, gönlümde seni karşılamaya... Sevgi denen bir bahçe vardı dünyamda. Kalbimin damarlarında “SENİ SEVİYORUM...”diye, inleyerek dolaşan kanımın rengindeki güllerden, çardaklar yaptım o sevgi bahçemin yoluna... Her hücresinde can buldu sana olan aşkım... üzüldüğüm tek şey vardı, o çardaklı gönül bahçesinin gülleri altında... Sevgiye doyumsuzluk. Sevdaya açlık. Vuslata özlem. Ve de sevgiliye hasret...
Bilesin ki, bu satırları bir anneler gününde, akşam saatlerinde yazıyorum... Belki de daha geç. Zaman gece. Biliyorum ki, beni duymuyorsun. Bu satırlardan, sözlerden de habersizsin. Ama, seviyorum seni... Bunu defalarca söyledim, yazdım. Yine yazıyorum bak... Duysan da, duymasan da. Şuan haberin olmasa da... Ben biliyorum. Sana yazmam yetmez mi? Benim bilmem, bana yeter. Sen şuan duymasan da olur. Okuyunca yeniden duyar, yeniden öğrenir, mutlulanırsın. O da sana yeter...
İsterdim ki şuan yanımda olasın. O güzel başını dizime koyup kollarını boynuma doladığında, nefesini yüzümde hissederken, kulağına söyleyeyim bu sözleri... Gözlerinin engin göz bebeklerinde sevgiyi sonsuza dek yaşamayı dilerdim. Kaderin bir oyunu bu bize... Ya da; Tanrı’nın ikimize yazdığı, ömür boyu sürecek, bir perdelik, iki kişilik oyundan ibaret... Fakat; ne sen, ne de ben bu oyunu bitiremeyiz... Ömür boyu bu seansı sürdürmek zorundayız... Perdeyi kapatmak yasak... Seyirciler oyunu çok beğenmiş. Devam etmemizi istiyor. Alkışlar kesilmek bilmiyor bak. Sürekli alkışlıyorlar bizi. Kapatamayız bu perdeyi...
Gel, el ele tutuşalım. Perdenin önüne çıkalım. Onları tekrar tekrar selamlayalım... Yoksa kesilmez bu gürültü. Susmaz bu ıslıklar. Durmaz alkışlar... Bırakıp, dönüp arkamıza gidemeyiz bu salondan...
Haydi gel güzelim... kapalı perdenin önüne, seyircimizin huzuruna yeniden çıkalım. El ele önlerinde eğilelim. Silelim elimizin tersi ile hayatın akıttığı göz yaşlarımızı... Gülelim. Gülümseyelim... Önlerinde eğilip son kez daha selamlayalım. Haydi, gel güzelim. Sil göz yaşlarını... Tut elimden ...Onları, son kez de olsa mutlu edelim...
09.05.10
Suat TUTAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.