- 852 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLUK İŞTE
çocukluk işte
Mehmet Sancak
-ÇOCUKLUK işte...Kim nereye dese oraya giderdik,annem birşey söylediğinde kaçardık,komşuların işini görmek için can atardım. neden ?. bilemediniz,değil ŞEKER için tabii o olmazsa beni hangi güç getirirki,ÇOCUK luk işte.
babam ufak ölçekli bir devlet memuruydu,ama çok disiplinli ,o gelmeden sofradaki kaşığa bile el süremezsin.mahallede oyun oynar iken komşumuz , mahallenin çocuklarını seleli motora bindirmiş gidiyorlardı’ki komşu amcam beni gördü,HADİ sende gel,gittim motorda yer olmadığı için ,selenin yan tarafına tutundum ,şehri tur attık geliyorduk’ki aksilik bırakırmı beni,sele den düştüm, yağmur yağıyor tam da babamın dairesinin önünde,baktım ki ALLAH’lık babam geliyor,görmesin dedim amma adam cin gibi,kulağımdan tuttuğu gibi eve.
İlk okul bire ( 1) başlamıştım,o olaydan sonra babam bana çok kızmıştı ,BABAM:seni okul tatilinde terzi çıraklığına vereceğim, ayagın bağlansın,dedi de,ben ne anlarım ayak bağından,didiği gibi yaptı,okullar kapanınca doğru terziye.
BABAM: selamınaleyküm,nasılsınız ustacığım,
USTA:vay aleyküm selam, çocuk bumu ?.
BABAM:evet usta benim oğlan bu ,eti senin kemiği benim...çok korkmuştum etim neki budum ne olsun.elalemin çocukları çelik çomak oynasın bende çıraklık yapayım.Yok yok vallahi ben buradan kaçarım,ama nasıl.USTA:gel bakalım evlat
şimdi sağ orta parmağına yüzüğü takacağım,gece falan hiç çıkarma yoksa elin alışmaz dedi,o gece yüzükle beraber aynı yatakta sabahladık...çocukluk iştee.
sabah erkenden gittim amma, parmağim davul gibi şişmiş sancı yapıyor,ustaya söylüyorum dursun elin alışsın diyor.yan komşu gelmişti,güzel bir cam sürahimiz dardı ,HAYDİ şu sürahiyi çeşmenin altına atta gel dedi,nerden bileyim sürahinin düşüpte kırılacağını ,arka sokaklardan doğru eve ,korkudan kaçtım, ÇOCUKLUK işte.
Babama yalvardım, beni oraya bir daha gönderme,BABAM:tamam seni oraya göndermeyeceğim,başka bir yere vereceğim ,gide gide gittik,başka yer dediği başka bir terzi. ne anladım o işten .aradan bir ay falan geçmişti ,buraya alışmıştım,oruç ayı gelmişti,terziler ramazan ayında sahura kadar çalışırlar.Benimde çok hoşuma gider di ,annemgil kalkmadan sofrayı kurup onları kaldırmak kadar güzel birşey olamazdı.işte o ramazan günlerinin birinde sahur vakti yanaşmış dükanı kapatmıştık,saat 03 tü,eve yanaşmış az kalmıştık’ki yüz metre ileride bir cisim hiç kımıldamadan duruyor ortalık simsiyah,gidemiyorum,davulun sesi geliyo amma kendi ortada yok,anlaşılan annemler aç oruç tutacak tı ,öylede oldu,hava ışımaya başlamıştı,artık karşımdakimi net görebiliyordum...o ,komşumuzun damdan kaçmış ineğinden başkası değildi o gün akşamı zor etmişlerdi.ÇOCUKLUK işte.
Ertesi akşam ablam ve kardeşim, yarın bizde oruç tutalımmı dediler,tekne orucunu zor tutuyoruz,onu nasıl tutacaklar’ki,aklıma cinlik geldi ,bakkaldan kaymaklı bisküvi aldım ,BAKIN:ikişer adet veriyorum,akşama iftar açacağız ona göre,tamamdı,onlar akşama kadar mümkün değil açlığa dayanamazlardı,iyi biliyordum. tabi benim için sorun yoktu,BİSKÜVİ nin paketi bendeydi,ikisini ayırdım ,diğerlerini yedim.
İftar vakti geldi çattı..HAYDİ: çıkarın bisküvileri..kimsede çıt yok,yoksa yedinizmi ?.ikisi birden bağırıyor..kaybettik,kaybettik,haydaa,ne tesadüf ikisi birden kaybolsun hayret.ÇOCUKLUK işte.
çocukluğumuz bundan tam (40)kırk yıl önceydi,daha tüfek icat edilip mertlik bozulmamıştı,idare lambası vardı..onunla İDARE ederdik,sonradan lüks çıktı gerçekten çok LÜKS tü.evin en uslusuda bendim haaA ,,yanlış anlamayın,onlar suç işler ben dayak yerdim, benim sicilim küçücükken bozukmuş.işte öyle böyle ,zar, zor büyüdük.şimdi nasılsınız diye soruyorsanız....HAMAM AYNI, KURNA DEĞİŞTİ. çocukluk işte.
( öykü mehmet sancak’a aittir. )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.