- 441 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Düşmek
Tam bir düşüştür aşk. Ne kadar kaçarsan kaç, ne kadar uğraşırsan uğraş, Eros bırakmaz yakasını insanın, insan bir kere düşmeye meyledince. Saplanmıştır ok insanın tek olarak yaratılan nadir organlarından birine en isabetlisinden malum tanrının arabuluculuk ön çalışması gereğince. Çıkarılmaz vücuda saplanan envai materyal izlediğimiz yabancı filmlerden edindiğimiz tecrübeye göre, ok metafor olmuştur söz aşka gelince ve sahibi maşuk bulunana dek çıkarılmaması öğütlenmiştir.
Zanneder ki Eros attığı aşk okuyla bütün meseleyi bağlamıştır ve tanrılar katında bir puan yazdırmıştır haznesine. Ama asıl meselenin birisini bir başkasına düşürmek olmadığını bu tanrı, tanrı olduğu için anlayamamaktadır zahir.
Düşünce insan yani tadınca ilahların aşka bile kattığı şaraptan, aşk indirir gözlere olanca hacmiyle ve ihtişamıyla flu perdelerini, göz yitirir birçok melekesini sadece bir tek varlık göze dokunur, göze değer ve gözetilir bundan sonra. Bir sekerat hali başlar insanda biraz şaraptan çokça aşktan. Geçmek bilmez yapışıp kalır bu esrime, yemeden içmeden keser yeri gelince. Sanki yıllardır yenilen ekmek nimeti ekmekliğini yitirmiştir gibi varlık içinde yoklukta tutar bir açlık nöbeti insan, aşktan.. Ezg.1: 2 Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün! Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı.
Acı, yaradan ve yaratılandan halis artmaktadır günbegün ve gecelerde alkolle pansuman geçici bir tedbir, eyyamî bir ferahlıktır gönüllerde. Ki sabahlatılan ispirtolu gecelerden bir baş ağrısı ve bir mide bulantısı faiz olarak gider defterine kayda alınır.
Hayat akmaktadır her daim. Tökezleyerek bile olsa yürünmesi gereken yollar, halledilmesi gereken işler, ödenmesi gereken borçlar durur beynin Türk kahvesiyle ayıltılan bölümlerinde. Tarih kimin tarihi ve hangi tarih olursa olsun, hikayeler tekerrürdedir de suçu zamana yüklenmektedir günlerde. Ve dahi an maziye binadır ve henüz Türk kahvesi keşfedilmemiştir hikayenin bir öteki benzerinde Ödenmesi gereken çöp vergisi yerine hizmet edilmesi gereken bir efendi mevcuttur. Geceden arkadan yırtılmış ve tek suç delili olan gömlek sabahında dikilir Yusuf masumluğuyla.Yar.39: 12 Potifar’ın karısı Yusuf ‘un giysisini tutarak, “Benimle yat” dedi. Ama Yusuf giysisini onun elinde bırakıp evden dışarı kaçtı.
Aslında yaratılmış olan tüm güzelliklerin tam yarısını basit kesir hesabı barındıran bir bünyedir Yusuf’unki ve gömleksiz hizmet edip onu gören tüm kadın cinsini toplu intihara sebebiyet vermektense ar edip susmuştur bir iğne ve bir iplikle. Güzel olan susmuştur ama gururu kırılan daha az güzel velveleyi basmıştır ve sözüm ona aşıktır. YUSUF SURESI : 30-Şehirdeki bir takım kadınlar da: “Azizin karısı delikanlısının nefsinden murat istiyormuş (onunla birlikte olmak istiyormuş), onun aşkından yüreğinin zarı çatlamış; kadın besbelli çıldırmış!” dediler.
Bazen öyle bir irtifaya ulaşır ki bu aşk yada öyle bir irtifa kaybıdır ki bu düşüş, kendinden çok değer verdiğini düşündüğün insana bile ellerinle hazırladığın idam ilmeği bir demet papatya çemberidir artık, bazen çifter bazen de teker teker. Karışmışsa artık aşka şehvet, gurur, intikam bir kötü tezhip gibi, ayırt etmeyi beceremiyorsa aşık apış arasıyla gönül arsasını ve tutturulmuşsa bir rekabet; kim varsa ona karşı yıkılmalı tahtı, köreltilmeli bahtı, söndürülmeli her nevi kimsenin gönül farı ondan gayrı. Yar.39: 19 Karısının, “Kölen bana böyle yaptı” diyerek anlattıklarını duyunca, Yusuf ‘un efendisinin öfkesi tepesine çıktı.
Seyfettin Bilgiç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.