- 757 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Avrupa! Bizden Çok Şey Öğrendin!
Avrupa! Bizden Çok Şey Öğrendin!
Avrupa! Bizden öğrendin, bize satmaya kalma!.. Harp meydanlarında askeri olarak cesaretten alamadığını, A.B yolunda fırsat bulup (bizdeki hükümet ve yandaşları ile!) Yunan ve Rum’un da ricası ile ki, (onlar senin uşağın!) sırasıdır deyip almaya kalkma, sana bir toz tanesi dahi hayal etme vermezler! ’’Avrupa Birliği’’ adı altında, aynanın önyüzünde kendini başka gösterip, fakat aynanın arkasında bambaşka bir yüzsün sen, ancak ve gerçek olarak bir, (Hıristiyan Birliği) sin sen!
*** ***
’’AVRUPA’YA ÇOK ŞEY ÖĞRETTİK’’ Açın bakın Orta çağ sonunda bu Avrupa’ya bu kara cahil, temizlikten haberleri olmayan, vebadan kırılan perişan Avrupa’ya bilimleri öğreten Türklerdir. Matematiğin birçok dalını icat eden Türk matematikçileridir. Birçok bir tane değil. Uluğ Bey’i bilirsiniz, ’’logaritma’’ ’’algoritma’’ laf ve kavramlarının ’’El Harezmî’’ yani ’’Harzemliden’’ geldiğini bilir misiniz? Batının kitapları yazıyor, ama bir türlü ’’Tük’’ diyemiyor; dili varamaz. ’’Arap matematikçisi El Harezmî’’ diyor da, sonra ekliyor: ’’Özbekistan’’ lıdır, yani Türkistanlı. İnsaf artık, (Biz bu Batı’dan mı medet umuyoruz?)
Batı’ya cebiri de, kimyayı da, gök bilimi de, ruh bilimi de biz öğrettik. Kendimizi tarihimizden, atalarımızdan aldığımız manevi güçle, ileriye bakarak toparladığımız zaman Batı’ya, dünyaya, gene çok şey öğretiriz.
Öbürleri teknoloji geliştirir, sonra bin bir dalavereyle insanları gittikçe daha perişan, daha fakir köleler haline sokarlar. Bizim tarihimizden gelen birde ’’gönül’’ tarafımız var, insanlık tarafımız var. Batı’ya kaç kere öğrettik, yine unuttular, yine öğretmek bize düşüyor. Onun için biz en az onlar kadar ve daha da üstün duruma geleceğiz; gelmememiz için hiç bir sebep yok. Bunu yaptığımız zaman bu Batı’ya, ’’bu teknolojiler, bu gelişmelerle insanlık için nasıl çalışılır ve bütün insanlık için nasıl faydalı hale getirilir’’i de gene biz öğreteceğiz; onlar yapamaz bu işi.’’...
’’...BİZE DÜŞEN İŞLER ÇOK: Bizim için durup dinlenmek, yılmak yoktur. Biz önce kendimizi toparlayacağız bir, ikincisi Türk Dünyası’nın toparlanmasına yardımcı olacağız. Ondan sonra şu İslam Dünyası’na biraz yardımcı olalım; Batı’nın köleliğinden kurtulmalılar. Onlarında şu aşağılık duygusundan, Batının oyunlarından kurtulmalarına destek olmalıyız. Diyelim o da oldu; ondan sonra Batı insanını bir daha yetiştir, bizim işimiz çok. Türk gençliği, üniversiteli gençlik sınıfta yok, laboratuarda yok, araştırmada yok, düşüncede yok, hepsi kantinde. Kantinde ne yapıyorlar? Vatan mı kurtarıyorlar? Hayır; oturmuşlar duvara bakıyorlar, saatlerce. Dedim bunlar nasıl vakit buluyorlar? Bu gençliğe bu kadar iş düşerken, önüne bu kadar hedef çıkmışken, gençlik nasıl oluyor da saatlerce kantinde aylak aylak oturup duvara bakıyor? Nasıl vakit buluyorlar? Hayret!’’
(Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu. HEDEF TÜRKİYE. S.34-35)
*** ***
Evet sayın, ’’Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’’ hocamızın bizlere verdiği bu mesajların hepside; Batı’yı ve Doğu’yu tanımış olan saygılı ve deneyimli bir bilim adamı tarafından gerçektir. Gençliğimiz artık şu şahsiyetsiz, kurnaz, yalancı ve çıkarcı Batı’nın (siyasi ve sosyal!) hiç bir oyununa alet olmamalıdır.
Büyük önder, Mustafa Kemal’in ’’ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ’’in de bizlere gençliğimize nasıl buyurduğunu iyi okuyarak, anlayarak ve düşünerek çok titizce ve üstünde dura, dura uygulamalıyız!
Batı medeniyeti dediğimiz şu alçakça ve şahsiyetsiz çifte standartlı A.B.D ve A.B nin oyunları ve oynatmalarına kapılmadan, atalarımızın yolunda ve izinde gitmeliyiz.
*** ***
’’EY TÜRK İSTİKBALİNİN EVLADI! İŞTE BU AHVAL VE ŞERAİT İÇİNDE DAHİ VAZİFEN, TÜRK İSTİKLAL VE CUMHURİYETİNİ KURTARMAKTIK. MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR’’
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Mustafa Kemal ATATÜRK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.