- 3588 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Su Üzerinde Yaşayan Bitkiler
Tuzlu suda, deniz kenarında ve bataklıklarda yaşayan bitkiler, tıpkı çölde yaşayan bitkiler gibi pek çok zorlukla karşılaşırlar. Ancak Allah bu bitkileri, sulu koşullarda yaşayabilecek şekilde yaratmıştır. Büyük bir kısmı suyun içinde olan bitkilerin gövde ve yaprakları, bu ortamda yaşamalarına imkan verecek şekilde tasarlanmıştır. Mesela tuzlu sularda yaşayan bitkilerin yaprakları, tıpkı çöl bitkileri gibi kalın bir deri gibidir. Bu sayede çok miktarda su depolar ve fazla sudan da zarar görmezler.
Bazı bitkiler ise, bulundukları bölgelerde sıkça su baskını ile karşılaşırlar. Bu da bitkinin gövdesine çok miktarda tuz girmesine neden olur. Bu elbette bitki için zararlı bir durumdur. Ancak bu bitkiler, fazla tuzdan asla zarar görmezler. Çünkü fazla tuzu gövdelerinden atan tuz bezlerine sahiptirler.
Glasswort gibi tuzlu bataklık bitkileri, suyun yüzeyinde kalan yaprakları sayesinde hayatta kalabilirler. Yaprakların altında bulunan hava dolu özel yapılar sayesinde, yapraklar suyun yüzeyinde durabilir. Dev amazon nilüferleri de bu tür yaprakları olan bitkilerdendir. Peki, su çevresinde ve ıslak toprakta bulunan bitki köklerinin tamamı su ile kaplıyken nasıl hava alabilir?
Örneğin bataklık bitkilerinin oksijen elde etmelerini sağlayan, suyun içine batan kısımlarındaki "aerenkima" adı verilen bir dokudur. Bu dokulardaki hava bölmeleri genişleme özelliğine sahiptir. Nilüfer, Elodea gibi su bitkilerinde ise oksijen, bitkinin suyun dışında kalan kısmından, yani gövde ve yapraklarından suyun içindeki kısımlarına iletilir.
Elbette hiçbir bataklık ve su bitkisi kendi kendine, hava bölmeleri genişleyen bir doku oluşturamaz. Böyle bir sistemin zaman içinde tesadüfen oluşması da mümkün değildir. Demek ki bitkideki bu oksijen taşıma ve depolama sisteminin daha bitki ilk yaratıldığı anda eksiksiz ve kusursuz bir halde var olması gerekir. Bu ise, Yüce Allah’ın kusursuz ve muhteşem bir yaratışının sonucunda gerçekleşir.
YORUMLAR
Yazınız aydınlatıcıydı. Faydalandım. Aklıma şöyle bir şey takıldı. Artık dünya o kadar çok kirlendi ki, karbon gazları, yok nükler atıklar, daha niceleri var oldular dünyamızda. Diyorum ki, bizde bataklıkta yaşayan niliferlere mi benzedik. Hâlâ yaşadığımıza göre...
saygılarımla...