TACETTİN YILDIRIM ÜSTAT VE ŞİİRİ
Sitemizde yayınlanan birbirinden güzel ve anlamlı şiirlerini büyük bir zevkle okuduğumuz şair Tacettin Yıldırım ağabeyimiz; 1948 yılında Sivas’ın Tuzlagözü köyünde doğdu. İlk ve ortaokulu Sivas’ta bitirdi. 1966 senesinde Eskişehir hava astsubay okulunu kazandı, bilahare İzmir’de branş okulundan 1968 yılında mezun oldu. 1969 yılında evlendi. Uzay ve Tolga isimli iki oğlu oldu. Uzay kadın doğum uzmanı, Tolga sigortacı oldu. İkisini de evlendirdi, dokuz yaşında çok tatlı bir torunu var şimdi ismi Defne....
Askerlik mesleğini otuz bir yıl şan ve şerefle yerine getirdi. Yurdun birçok yerlerinde seve seve hizmet eyledi. Bir tek askerini bile incitmedi...
Edebiyatı bilhassa şiiri çok sever. Toplumsal olayları iç acıtan konuları tema olarak işlemeyi hakkıyla başarır...
Yazdığı ve yayınladığı şiirlerinde samimiyet esastır. İnandığı gibi yazar. Yazarken ve yayınlarken okuyucuya saygısı her zaman diri ve çiçeklidir.
Kendi deyimiyle edebiyat defteri sitesinin aşığıdır. Şiir okuyandan, şiir yazandan, sanat ve edebiyatla uğraşandan asla takdir duygularını esirgemez. Onun istediği şiirin şiir olmasıdır. Yazanın fikri, zikri çok önemli değildir.
Şiirlerinde genelde toplumsal temaları ele alır. İnsan, toplum, öğretmen, gönül, dostluk, vefa temaları şiirlerinin özünde yeşerir sürekli.
Hece ile de serbest ile de yazan, arı, duru, anlaşılır bir dil ile seslenen, halkın anladığı, gül gibi Türkçe kokan, gönlümüzü güllendiren kelimeler ve okuyanın yüzünde güzellikler oluşturan kelime gruplarından sağlam söylemler geliştiren bir şiir ustasıdır.
Evine, yuvasına, işine, aşına, eşine, ilkelerine, ülkesine, maddi ve manevi değerlerine, dostlarına, şiire, sanata, edebiyata, etik ve estetik güzelliğe her zaman yüz ve yürek uzatmayı bilir.
Atamıza, Atatürk’ümüze hayrandır. Hayranlığı can özünden gelmektedir. “ Neyini Anlatsam Atam” isimli şiirinde bu hayranlığı şu şekilde yansımıştır
özetle satırlara:
Neyini anlatsam Atam,
Gözlerini mi?
Özelliğini mi?
Güzelliğini mi?
Sarı şaçlarını mı?
Yaptıklarını mı?
Kıtalar defter,olsa,
Kalem gibi kullansak, ormanları,,
Yetmeyecek yazmaya,
Mürekkep yapsak, ummanları.
Neyini anlatabiliriz ki.?
Atatürk’ümüzü saygıyla selamlayan, cennette Peygamber Efendimizle bir arada olduğunu söyleyen, mertebesinin çok yüksek olduğunu haykıran Tacettin Yıldırım ağabey, öğretmenleri de ihmal eylemez şiirlerinde. Öğreten, insan yetiştiren, vatan tezgâhında millet kumaşı dokuyan, bir mum gibi aydınlatmak, aydınlatabilmek için damla damla eriyen öğretmenlerimizi bakın nasıl da güzel anlatmış...
Şöyle diyor aynen “Öğretmenlerime” isimli şiirinde:
Ne yaparsak yapalım.
Emekleri ödenmez.
Herkes bol nutuk atar
Hakları hiç verilmez.
Talebesi başbakan,
Reisicumhurda olur
Koltuğa oturunca ,
İlk önce unutulur.
Mütevazı yaşamda,
Taksi pazar çarşıda,
Hiç mutlu olamadın,
Yaşadığın hayatta.
Yüzüne bakamadım.
İnan kahroluyorum.
Hakkını vermeyene ...
Naletler okuyorum.
Öğretmenle ilgili olarak yüreğindekileri yüreklice bizlerce paylaşan şiir sevdalısı değerli büyüğümüz, aydınlara da değinir bütün içtenliği ve kararlılığı ile.
Aydınlatmak, anlatmak, açıklamak, dik duruşlu olmak, yozluktan, yalakalıktan, bağnazlıktan, bağımlılıktan uzak olmaları gereken, tam bağımsız olmaları, ilmin, sanatın, edebiyatın, gerçeğin hatırını en büyük kıymet bilmeleri gereken aydınlarımızın bugünkü sefil durumları üzmektedir şairimizi. Aydınlara baktıkça içi acımakta, yüreği daralmaktadır. Hakkın ve halkın hatırını âli bilen, zalim sultan karşısında doğruyu haykıran, mazlum için kendini feda eyleyen, yarını düşünmeyen, korkusuz olan, ağlayanla hemen orada ağlayıp derlenenle hemen orada dertlenen aydınların adeta buharlaşıp yerini köksüz, korkak, yağcı ve yalaka aydınların aldığını üzülerek idraklere sunan asker emeklisi fakat fikir işçisi, şiir ustası, yürek okuntusunda bakın ne diyor “Şu Bizim Aydınlar” hakkında:
İlke, etik yerlerde,
Ünvan ismin önünde,
Gündemde kalmak için
Eğiliyor, herkese,
Yoluna aniden çıkan
Bilinmez kavşak gibi,
Daha bit olamamış,
Sürünür yavşak gibi,
Eskiden bir idoldü,
Şimdi yalanla dolmuş,
Ne dediğini bilmiyor,
Ağız ishali olmuş.
Oda işin farkında,
Ezik, ezik duruyor.
Makamda kalmak için,
Hain tuzak kuruyor.
Mazide çok muteber,
Erişilmez biriydi,
Mevki ve para için,
Şimdi her devrin iti,
Şiir ustasının ültimatom gibi şiirini okuyunca insan ister istemez düşünüyor. Neden bir takım kişiler nokta kadar menfaate virgül gibi eğrilirler. Neden gerçeği söyleyemez, eğip bükerler. Neden bir yalan ya da yanlışı söyleyebilmek için onlarca gerçeği gizlerler diye.
Zannediyorum bütün bunların temelinde korkaklık, kötü niyet ve cehalet olduğu kadar rızık endişesi de yatmaktadır. Rızık endişesi, gelecek kaygısı elbette inançsız insanlarda daha çok görülür. Kadere ve kedere rıza gösteren, Allah’a hakkıyla inanan insan “Rızkını Allah Verir” deyip özgürlüğünü, dürüstlüğünü korur her daim.
Tıpkı ustamız gibi.
Bunda gönül adamı olmanın, gönüllü söyleyip gönüllü yazmanın, gönüllere dalmanın, gönüllerde yeşermenin derin izleri var tabi ki. Gönlü sıcak olmayan, gönlünde sıcak esintiler esmeyen, gönlünü gönül adamlarına adeta bir bal şerbeti gibi sunmayı bilmeyenlerin tevekküle yapışmaları da tefekkürle yarışmaları da mümkün değildir.
Ömrünü ve gönlünü insanın ve ülkemizin menfaatlerine adamış, yüklü ve yürekli ağabeyimiz gönül konusunu ustalıkla işlemiş “Gönül” isimli şiirinde.
Ben büyüdüm o cüce,
Bir türlü uslanmıyor.
İlk doğduğu gibi,
Hiç mi hiç yaşlanmıyor.
İster selek değildir,
Tınmaz kibirlidir,
Uzun sözün kısası,
Hayatın denklemidir.
Gönlünün sıcaklığını, duruluğunu, tadını, ısısını, ışığını gönlümüze ilikleyen Tacettin Yıldırım ağabeyimiz, içindeki sıkıntıları da yazmayı ihmal eylemez. Yaşadığı sıkıntıları, dertleri, ızdırapları, yalnızlıkları da aktarır olanca sadeliği ve doğruluğu ile.
Bu yüzdendir;
İşte sıkıntı var,
Surat asık evdesin ya,
Moral sıfır, vücut yorgun
Bitmiş tükenmişsin ya..
Banyoda ılık suyla
Gözlerin kapalı, kendini
Bırakmışsın su damlalarına
İçinde bir rehavet. Oluştu ya” demesi.
Etik olanı değil de estetik olanı çok önemseyip kendini yıpratanları, yüzüyle oynayıp yüreğini tahrip eyleyenleri, manaya, öze değil şekle ve maddeye yönelip kendini yoranlara, fıtrata karşı gelip fikriyatı dejenere eyleyenlere, bunalıma düşüp kendi akılsızlığının sonucunda gelen çaresizliğe düçar olanlara kısacası estetik delilerine de seslenir, dokunur mısralarıyla samimiyeti kendine en büyük erdem ve süs bilmiş söz ustamız.
Atta hüner olsa da,
Dizde derman kaybolmuş.
Altı aydır kayıptı,
Duyduk estetik olmuş.
Gamzeleri yitirmiş,
Değişmiş bizimkisi.
Yaşı başı unutmuş,
Bir estetik delisi.
Anjelika dudaklar,
Ucu kalkık burunlar,
Hemen belli oluyor,
Göğüste silikonlar,
Kaşını uzun çekmiş,
Göz altını doldurmuş,
Botokslu dudaklarla;
Gülmesini unutmuş.
Mazinin izleridir,
Kırışığı kaldırma.
Tehlikesi çok büyük,
Yağı, beni aldırma.
Yaşlanmakta güzeldir,
Bakımlı biri isen,
Alışkanlık yapacak,
Devamlı gerdirirsen.
Şu zamane insanı,
Estetikte sırada.
Allah’ın taktiri bu,
Dokunma vücuduna.
Cami yıkılsa bile,
Mihrabı yerindedir.
Kabul et insanoğlu,
Her yaş ayrı güzeldir.
İnsanoğlu kabullenebilse bir Hakk’ı, hakikati. Uyabilse bir gerçeğin ve erdemin sesine. Yönelebilse faziletin, ilmin, hizmetin ışığına rahatlayacak, kurtulacak fakat bundan sürekli korkan, kaçan insanın bu zahmetli fakat şerefli işi başaracağından en azından bugün itibariyle umutlu olmak çok zor.
Düşünmekten, üretmekten, alın terinden, dostluktan, helal kazanmaktan, tutumlu olmaktan, kendini yenilemekten, azimle doğrulmaktan, zor fakat şerefli olana yüz ve yürek uzatmaktan sakınan insanın durumu fazlasıyla garabet görünüyor.
Tacettin Yıldırım ağabey gibi yiğit ve yürekli seslere en çok da bu nokta da ihtiyacımız var.
Birilerinin her şeye rağmen doğruyu söylemesi, Hakkın hatırını âli bilmesi, gerçekleri haykırmaktan korkmaması, geleceğimizi aydınlatabilmek için her türlü çileye katlanabilmesi, horul horul uyumak yerine harıl harıl okuması, gürül gürül korkusuzca konuşması, aydınlık kelimelerle açık ve anlaşılır bir biçimde gerçekleri söyleyebilmesi şarttır.
Kutluyorum bu özelliklere sahip usta şairimizi.
Kutluyorum gerçekleri gerekçeleriyle yazan gerçek aydınımızı.
Kutluyorum yüreğimize yuva kuran mısraların, beyitlerin, dörtlüklerin, şiirlerin şairini.
Günün de, geleceğin de güzel olsun Tacettin Yıldırım ağabey.
Her zaman şiirli, her zaman şiirle kalırsın inşaAllah.
Saygılarımla…
Fazıl KUL
YORUMLAR
oooo ne güzel düşünülmüş ve ne güzel kaleme alınmış... tacettin abi, yazılarını ve şiirlerini zevkle okuyorum... özellikle mesleği ile alakalı kaleme aldığı anılarını okumak çok güzel... türkçeyi doğru kullanarak, tüm imla ve yazım kurallarına uyarak okuyucu sayfaya hapsetmeyi çok iyi biliyor... onun anılarını okurken sanki karşımda bir tiyatro ya da film sahnesi ve oyuncular canlı canlı... o kadar içine çekiyor yani ... birebir izliyormuşum izlenimi veriyor okurken...
benim mahlasımı sevemedi bir türlü:))) onun için fusfukaralıktan istifa edicem sanırım:)))perperişan yapsam nasıl olur tacettin abi:))) şimdi sana sorsam ne olsun mahlasım biliyorum zepzengin yap diceksin:)))
velhasıl nezaketi, saygısı, hoşgörüsü, bilgisi, edebiyat aşkıyla sitede saygı duyup değer verdiğim ender isimlerden biri tacettin komutanım...
dolayısı ile öyle bir cevheri kaleme alan fazıl arkadaşımı bu güzel ve anlamlı çalışmadan ötürü kutluyorum...
tacettin abi tanıtım yazın bölümüne eklemelisin bence bu yazıyı harika olmuş dimi:))
her iki değerli kaleme de burdan selam ve saygılarımı gönderiyorum... fazıl bey ve tacettin ağabey....
Ne yaparsak yapalım.
Emekleri ödenmez.
Herkes bol nutuk atar
Hakları hiç verilmez.
Talebesi başbakan,
Reisicumhurda olur
Koltuğa oturunca ,
İlk önce unutulur.
Mütevazı yaşamda,
Taksi pazar çarşıda,
Hiç mutlu olamadın,
Yaşadığın hayatta.
Yüzüne bakamadım.
İnan kahroluyorum.
Hakkını vermeyene ...
Naletler okuyorum.
HERKESTE EN ÇOK EMEĞİ OLAN ANNEDEN SONRA ÖĞRETMENDİR.
ŞAİR DOĞRU SÖYÜYOR.
YÜREKLİ İNSANLARA O KADAR ÇOK İHTİYAÇ VAR Kİ.
TEŞEKKÜRLER BİZİM BU SATIRLARI OKUMAMIZA VESİLE OLANLARA.
Tacettin Yıldırım ağabeyi anlatmak çok zordur.Bu yüzden hiç kalkışmadım bu işe.Yazıyı yazan genç arkadaşımızı kutlamak isterim çünkü dört dörtlük bir yazı yazmış...İnsan samimi olunca içten ve sevgi dolu olunca paylaşmak için neler bulabiliyor değil mi..Fazıl kardeşimizi bu açından bir kere daha tebrik ederim..
Yazının tamamına katyılıyorum...Şeytan yine bana "bir muzurluk yap takıl bu adama, laf at" diyor ama bu kez yapmayacağım..böyle güzel bir yazının tadını çıkarsın diyorum...
Bir yerde daha yazdım...Tacettin ağabey benim çok sevdiğim hem dostum hem ağabeyim...Aramızda geçen bazı olaylar tamanen sanaldır...Yazılar ve şakalaşmalar hepsi sevgi saygı çerçevesinde yaşanan güzelliklerdir...Benim ona saygısızlık yada haddimim aşma gibi bir tavrım söz konusu bile olamaz..Ama o bir ağabey olarak daima nasihat etme hatta kulaklarımı çekme hakkına sahiptir çünkü ağabeyimdir o..Gerçekten onu çok seviyorum...Allah ona uzun ömürler versin diyorum...
yukarıda ki yorumları okurken sevili Bedri ağabeyin yorumuna baktım..onunla uzun yıllar birlikte olması,hatıralar paylaşması bakımından bedri ağabey ne şanslı..Bana bak ihtiyar en o kadar uzun bir birliktelik istiyorum hayattan...
gene tuttu muzurluğum yazmasam çatlarım..
Fazıl kulu bulursam ve tanışırsamk ilk soracağım şey
Bu yazıyı yazması için tacettin ağabey ne kadar para verdi.:)))))
bu adama takılmak çok hoşuma gidiyor dostlar...
Teşekkürler fazıl kardeşim
teşekkürler tacettin ağabey...
Toynak tarafından 5/9/2010 1:11:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fazıl Kul
Tacettin ağabeyim bunca şiir hediye eyledi bize.
Yüreklerimizi yeşillendirdi, yüzümüze huzur eledii.
Onlarca defa günümüzü yürek okuntularıyla güzelleştiirdi.
Bunların değerini para ile ölçmeye kalkarsak dünyanın hazineleri yetmez.
Tacettin ağabeyimizin hakkını ödeyebilmemiz için daha başka yazılar da yazmam gerekecek galiba.
Her ikinize de saygılarımı iletiyorum.
Dostluğunuzun kıyamete akdar daim olmasını yüce Allah'tan diliyorum.
Allah'ım sizleri nazardan korusun.
Selamlar.
Ömrünü ve gönlünü insanın ve ülkemizin menfaatlerine adamış, yüklü ve yürekli ağabeyimiz gönül konusunu ustalıkla işlemiş “Gönül” isimli şiirinde.
Ben büyüdüm o cüce,
Bir türlü uslanmıyor.
İlk doğduğu gibi,
Hiç mi hiç yaşlanmıyor.
İster selek değildir,
Tınmaz kibirlidir,
Uzun sözün kısası,
Hayatın denklemidir.
gönlüne sağlık Tacettin Yıldırım bey.
yüreğiniz ne de güzel çağlamış.
saygılar size ve şiirinize.
teşekkürle Fazıl bey.
teşekkürler...
Kendi deyimiyle edebiyat defteri sitesinin aşığıdır. Şiir okuyandan, şiir yazandan, sanat ve edebiyatla uğraşandan asla takdir duygularını esirgemez. Onun istediği şiirin şiir olmasıdır. Yazanın fikri, zikri çok önemli değildir.
Şiirlerinde genelde toplumsal temaları ele alır. İnsan, toplum, öğretmen, gönül, dostluk, vefa temaları şiirlerinin özünde yeşerir sürekli.
Tebrikler şiir ustasına.
Size de değerli yazı ustası Fazıl Bey.
Selamlar.
öncelikle sizi kutluyorum
sitemizin saygı değer bir dostunu bize anlattığınız için
evet biz gönül dostları bu sitede bir aile olduk artık
evet tacettin kardeşimizi bizde çok seviyoruz kişiliği güzel yazıları ve gerçek şiirleri ile
rabbim bu dostluklarımız bozmasın
hr iki gönül dostuna her daim iyilikler diliyorum
saygılarım ve sevgimle
Emek harcanan her şey güzeldir. Anlatılan da harika bir insan olunca...
Tacettin ağabeyi böylesine anlatan Fazlı beyi yürekten kutluyorum.
Her iki değerli şahsiyeti ve edebiyat defterini yaratıp yaşatanları,
saygıyla selamlıyorum.
Tüm annelerin anneler gününü kutluyor, tüm ömürlerinin anneler günü güzelliğinde geçmesini diliyorum.
Saygıyla selamlar Mersin'den.
Fazıl kardeşim o büyük insanı çok güzel anlatmışsınız.Tebrikler...
Ben bencil bir insan değilimdir.. Ama bu gün ilk defa ayrıcalığımın farkında oldum. Gururlandım...
Cünkü Tacettin benim devre arkadaşım.
Onunla aynı karavanadan yemek yedik.Beraber silah çattık. Beraber eğitime çıktık.Aynı koğuşlarda yattık.
16 yaşında da Tacettin aynı Tacettin ' di. Haksızlıklara dayanamazdı. Lider bir yanı vardı. Aynı yaşlarda olmamıza rağmen ondan akıl alırdık...
Ben sizlerden şanslıyım. O benim için hala öz gardaşımdan ileri...
Onu çok seviyorum ben...
Onu sevenleride, hatta sevmiyenleri bile seviyorum ben...
Tabi sizide yürekten kutluyorum...Emek isteyen, yürek isteyen bir çalışma yapmışsınız...Kolay değil... Sağ ol var ol....
yaşım altmış iki......bir anneler günü sabahında nete girdim şiirler bölümü yazılar bölümü derken adımı okuyorum TACETTİN ÜSTAT VE ŞİİRİ...merakla tıklıyorum....değerli insan FAZIL KUL.... kısaca öz geçmişimi şiirlerimden pasajlar alarak arada büyük övgüleri yazarak.. benden bahsediyor. merak dahada artmış...yazıya kendimi iyice kaptırıyorum. beğenilmek.....sevilmek sayılmak görmediğim birçok kişiden övgüler almak insan ruhunu okşuyor. tarifi zor ifade edilen bir durumla karşı karşıyayım. haketmişmiyim acaba.....yorumlardaki arkadaşlarda mükemmel bir şekilde yazıyı tamamlamış beni sevdiklerini söylüyorlar yazarı kutluyorlar.... bana çok hediyeler ve ödüller verildi yemin ediyorum aldığım bu hayatımın ödülü idi....bir kez daha bu siteyi kuran biz kalemdaşları bir araya getiren habib dağa teşekkür ediyorum....fazıl kul kardeşimin profil sayfası ve yazılarında geziniyorum.... şaşırıp kalıyorum site kayıt tarihi daha aylar olmuş.....şiir ve yazıları müstesna..... dağarcık dopdolu.....ya kardeşim sen hiç boş durmuyormusun uykun gelmiyormu.yorulmuyormusun az zamanda bu nekadar aktiflik..... bir edebiyat delisi.....dost canlısı temalarında arkadaşlık paylaşmak olgusu kök salmış dallı budaklı koca bir ağaç..... sevgili fazlı kardeşim ben çok zengin bir adamım biliyormusun.....benim katlarım paralarım yalılarım kotralarım yok bana yüce ALLAHIM dost zenginliği verdi senin gibi ve bu sitede yazan arkadaşlar gibi.....bu anlamlı günde bu anlamlı yazın beni çok ama çok mutlu etti. ben ağlamak için...bahane ararım....biliyormusun.....teşekkür ve şükranlarımı sunar yüreğinden öperim saygılarım daimdir sevgilerim katlanarak
tacettin yıldırım tarafından 5/9/2010 9:20:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
Fazıl Kul
Hakkıyla yazabildiksek sizin gibi bir ustayı, üstadı ne mutlu bize.
Güzül olan sizin yüreğiniz.
Yüreğinizin güzelliği, dostluğunuz daim olur inşaAllah.
Tükenmez saygılaırmı iletiyorum.
Selamlar.
Tacettin bey de değerli yazarımız fazlı Kul da ayrı değer. İki değerin buluştuğu bu güzel yazı ap ayrı bir güzellik olmuş. Bir şey daha anladım ; uzun süredir pek sık girmediğim şiir sayfalarında çok şeyler kaçırmışım. Tacettin beyin şiirleri bunların başında geliyor galiba. Zamansızlık isyan ettiriyor bazen insana.
Bu iki değerli insanı tanımak ve onlarla aynı siteyi paylaşmak çok güzel..
Bir de şunu belirtmek gerekiyor elbet ; güzel olanı bile herkes bu kadar anlatamaz.
...
... can ağabeyim benim
... şükürler olsun
... seni ve senin gibi insanları
... daha güzel yerlerde görmek isterim
... toplumun aynası
... ustası
... sevgi dolu
... güven veren
... yol gösteren
... sevk ve idarede bulunması gereken
... ruhlara hitabeden
... modern Mevlanasın sen
... layık olan yerlerdesin
... sevildiğin yerdesin
... ne gökte ne yerdesin
... unutma kalbimdesin....
... çok yaşa emi koca şair
... sevdim seni can ağabeyim :)
Fazıl bey teşşekkürler.. gönülden kutluyorum...sevgiler... Gerçekten Tacettin beyi tüm edebıyat dünyası seviyoR ve sayıyor.B en onu tanıdığım için ayrıca mutluyum...Şiirleri ve yazılarını her zaman keyifle okuyorum ve hıç kaçırmıyorum....İyi geceler.. Ve buradan tüm annelerin ellerinden öpüyorum..
Fırsat buldukça eserlerini okuduğum Tacettin hocaya, kişiliği, duyarlılığı ve duruşuyla saygı duyuyorum.
Fazıl bey sizi son bir aydır tanımaya çalışıyorum. Farklı bir insansınız, bir değişik tutku var sizde. İçinizdeki sesleri duyar gibiyim, bunlar güzel sesler, pekte alışık olmadığımız türden, bir başka ahengi, ayrı bir rengi var içinizin.
Gönül bahçenizi gönülden kutluyorum. Sevgi saygı ve selam ile.
Çok başarılı bir anlatımdı. Hem mesleki bilgileri, hem kişiliği, hem şirlerinden örneklemelerle süslenmiş gerçekten tanıtıcı bir yazıydı. Kutluyorum ayrıca yazının kahramanı Tacettin Bey'i de edebiyat sevgisi, seçtiği önemli konulardaki her şiir ve yazınızı bir kez daha buradan da kutluyorum. Saygı ve selamlarımla...
Düşünmekten, üretmekten, alın terinden, dostluktan, helal kazanmaktan, tutumlu olmaktan, kendini yenilemekten, azimle doğrulmaktan, zor fakat şerefli olana yüz ve yürek uzatmaktan sakınan insanın durumu fazlasıyla garabet görünüyor.
Tacettin Yıldırım ağabey gibi yiğit ve yürekli seslere en çok da bu nokta da ihtiyacımız var.
Birilerinin her şeye rağmen doğruyu söylemesi, Hakkın hatırını âli bilmesi, gerçekleri haykırmaktan korkmaması, geleceğimizi aydınlatabilmek için her türlü çileye katlanabilmesi, horul horul uyumak yerine harıl harıl okuması, gürül gürül korkusuzca konuşması, aydınlık kelimelerle açık ve anlaşılır bir biçimde gerçekleri söyleyebilmesi şarttır.
Kutluyorum bu özelliklere sahip usta şairimizi.
Kutluyorum gerçekleri gerekçeleriyle yazan gerçek aydınımızı.
Kutluyorum yüreğimize yuva kuran mısraların, beyitlerin, dörtlüklerin, şiirlerin şairini.
BEN DE KUTLUYORUM HEM BU DEĞERLİ ŞİİR USTASINI HEM DE BÖYLESİNE GÜZEL BİR TANITIMI GERÇEKLEŞTİREN FAZIL KUL BEYİ.
HER İKİSİNİN YÜREĞİ DE VAR OLSUN.
HER İKİ ŞİİR USTASINA DA SAYGILAR.