- 1855 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
ÖFKE...
İnsanın duyguları çeşitlidir. İnsanın yapısı da çeşitlidir. Kaç milyon insan yaşıyor, yeryüzünde? 2010 itibarı ile yaklaşık 6.805.000.000 deniyor. Düşünün; onca insan ve onca farklı karakter. Kim kime neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyebilir ki? Kim Ben için;” Evet” der? Ya da kim Sen için; “Hayır” diyebilir?
Her ne kadar aynı olsak da yaradılışımızda, neticede, hepimiz farklı insanlarız. Sadece cinsiyetlerimiz değil, bizi ayıran. Karakterlerimiz. Farklı olan; karakterlerimiz.
Kendimizi düşündüğümüz zaman, pek çok güzel madde sıralayabiliriz. Yanı sıra pek çok da olumsuzluk sayabiliriz.
Öfke…
Çoğu zaman kendine hakim olsa da insan, en ummadığı anda, olamayabilir. Dizginleyemeyebilir. Böyle durumlarda; kırıcıdır, yıkıcıdır, yok edicidir. Düşünmez, kurgulamaz; sonrasını. Sadece yaşar; öfkesini.
Dil, kemiğinden ayrılır. Akıl, bedenden uzaklaşır. Ve kusar, insan. Ne varsa içinde. Doğru, çok uzağındadır. Yarın, bir saat, bir saniye sonrası yoktur. Amaç; öfkeyi aktarmaktır.
Hiçbir şey engel değildir, önünde. Mevki, makam, kişi. Hatta sevgi bile.
Görsel olarak en çirkin halidir, insanın. Öfkelendiği ve öfkesini dışa vurduğu an. Aynaya bir bakın, bir daha ki sefere, hak vereceksiniz. Ben burada tarif etmeyeceğim.
Sonra…Sonra, öfke diner. Ortalık sakinleşir. Kişi sakinleşir. Döner ve yaşar o anları: “ Ne dedim? Ne yaptım?” Bildiği, tanıdığı insandan çok farklı biridir, karşılaştığı. Haklı, haksız sorgulaması değildir bu. “ Ben bumuyum? “ dur. “ Bunu kendime neden yaşatıyorum? “ dur. “ Neden izin veriyorum, böyle olmama? “ dır.
Saygıdır… Kendine saygıdır.
Karşı tarafın ne olduğundan, ne hissettiğinden daha önemlidir; kendine saygısı.
Ve bir karar alır: “ Kendime bunu yaşatmayacağım, bir daha. Çünkü ben, bunu haketmeyecek kadar değerliyim, güzel bir insanım, doğruyum, iyiyim.”
Kendine verdiği sözü tuttuğu kadar artar değeri…Kendisi için.
Nereden mi biliyorum?
Sessizlik daha anlamlıdır, bazen…
Eser Akpınar
İzmir
07.05.2010
YORUMLAR
Doğru. Üstelik, bu konuyu ele alırken sıkıcı boğucu bir nasihat tavrına büründen, adeta süslemişsiniz. İçeriğe diyecek yok, kaleminiz de son derece "olması gerektiği gibi". Hem nesnel hem de şahsi söylemleriniz çelişmemiş, bu da çok güzel.
Özellikle de şu ayrıntıya bayıldım " Aynaya bir bakın, bir daha ki sefere, hak vereceksiniz. Ben burada tarif etmeyeceğim.". Evet bir cümle, yalnızca bu cümle bile akışı sağlıyor. Tebrikler
"Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. "
Çok güzeldi.
Selamlar.
Gülenadam tarafından 5/9/2010 11:13:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Öfke insanın içinin dışına çıkmasıdır bir bakıma. Şöyle ki, elimize bir sopa alıp durgun suya hızlıca vurursak, suyun dibindeki çer çöp suyun yüzüne çıkar. Biraz daha vurursak, daha da çıkar ve az önce pırıl pırıl olan su artık kapkaradır ve bulanıklaşmıştır.
İşte insan da böyledir. Öfkelendiği zaman, içinde sakladığı öfkesini, yani gerçek kimliğini dışa vurur.
Ben bu yazıdan bunu anladım. Yanlışsa düzeltin lütfen.
Güzel bir yazı idi kutlarım sevgili Eser...
sevgilerimle...
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz..Artık günümüzde" öfke kontrolü "denen terim girdi hayatımıza..Bütün mesele uyguluyabilmekte..Ben. şahsen artık öfkelendiğim zaman önce nefes terapisi yapıyorum, çünkü öfke insanın en büyük düşmanı ve en çirkin hali..
Dinlediğim bir hikayeyi de kısaltarak anlatmak isterim..
Yaşlı adam torununun öfkeli hallerini görünce düzeltmek istemiş, ama torun genç, asi, onu dinlemiyor..Yaşlı adam bakmış olacacak gibi değil, bir kütük almış eline bir sürü de çivi, "her öfkelenip kalp kırdığında bu çiviyi bu kütüğe batır" demiş torununa.
Torun dediğini yapmış, koca kütüğün üzeri çividen görünmüyor, anlamsız dedesine bakmış..Yaşlı adam, "şimdi bu çivileri sök" demiş.Koca kütüğün üzeri delik deşik.."İşte her öfke krizinden sonra karşındakini kalbi böyle delik deşik ediyorsun, sonradan özür dilesen de,bir işe yaramaz çünkü açtığın delikler kapanmaz" demiş.
Saygılarımla
Bizi en gerecek durumlarda bile sakinliğinizi elimizde tutabiliyorsak, işte o zaman arzu edilen erdemlere ulaşmışız demektir. Tabi ki, en nihayetinde insanız; duygusal varlıklarız. Olaylar karşısında tepki göstermek en doğal hakkımız, fakat bu hakkı ileri götürmeden, geri dönüşü mümkün olmayan hataları yapmadan göstermeliyiz. Ya da hiç bir şey yapamıyorsak dediğiniz gibi. Sessizliği bürünmeliyiz.
Sizden yine faydalı bir yazıydı. Tebrik ederim.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Mustafa Bey. Saygılarımla.
Öfkelenmek ve öfke anın da kalp kırmak çok kolaydır da ya sonrası? kırılan ve gedik açılan bir kalpte tamir ne kadar mümkündür. ya da eskisi gibi sağlam olacak mıdır o tamir ettiğimz kalp.
Güzel bir yazıydı, her zaman olduğu gibi kendimizi ve hayat şeklimizi sorgulatan.
Sevgilerimle....
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Nurcan. Sevgilerimle
insanın fıtrat özelliği......öfke........kontrol edilemediğinde büyük felaketler doğurur....kontrol edildiğindeki kazanımlar geleceği garantiler insan yaşamını mutluluğa taşır.....bizi yine çok düşündürdün.....etkin kalem....saygılar
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Tacettin Bey. Saygılarımla, her zaman.
gerçekten neler kaybetmişiktir çoğumuz, öfkelerimize yenik düştüğümüzde. Ve kaçımız verdiğimiz kararı uygulayabilmişiktir, öfkemize engel olacağımıza dair ? Oysa hepimiz farkındayız, sakinliğin, frenlenen öfkelerin, neler kazandıracağının ve neleri kaybetmekten kurtulacağımızın.
Fikret TEZAL tarafından 5/8/2010 4:48:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Fikret Bey. Saygılarımla
Öfke insanın en büyük düşmanıdır.Ama insanız işte.Bazen bir sinir harbi geliyor insan öfkeden deliye dönüyor.Ama bu yazıda da bahsettiğiniz üzere karakterle ilgili bir durum aslında.Bazı insanlar vardır,nasılsınız diye sorsanzı sinirli sinirli cevap verir.Gelin böyle karaktere sahip kişinin öfkelendiğini düşünün.Kırar,yıkar ve hatta öldürürde.
Beri yandan mülayim,sessiz ve sakin karakterler vardır ki onlar öfkelense bile öfkelerini yenebilirler.Ben kendim öfkelendiğimde yalnız kalmaya çalışırım.Ama en çok trafikte araç kullanırken öfkelenirim ki insan karakterinin önemi burada ortaya çıkıyor.O kadar farklı insan varki şu dünyada.Sanırım hayatta en zor anlaşılan varlık insan.
'' Öfkeyle kalkan zararla oturur '' demiş atalarımız.Atalarımız son noktayı koysun bu yazıya öyle değil mi ?
Çok teşekkürler.Saygıyla efenim...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Eren Bey. Saygılarımla
Sessizlik daha anlamlıdır, bazen…
Başka söze de gerek yok Sevgili Eser'ciğim. Sevgilerim yüreğine. Tebrikler
Eser Akpınar
Eser Akpınar
teşekkür ediyorum. saygılarımla
Görsel olarak en çirkin halidir, insanın. Öfkelendiği ve öfkesini dışa vurduğu an. Aynaya bir bakın, bir daha ki sefere, hak vereceksiniz. Ben burada tarif etmeyeceğim.
ÖFKE VE SESSİZLİK...bU İKİ ZIT KUTUPTAN SESSİZLİĞİ TERCİH EDENLER,HER ZAMAN KARLI ÇIKMIŞLARDIR...
TEBRİKLER ESER HANIM...KALEMİNİZE YAKIŞIR BİR YAZIYDI...
SELAM VE SAYGILAR EFENDİM...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılarımla