Şiar/sızım
Zaman ve mekan mefhumlarını karıştırıyorum ben..
Hayatımda var olan insan sayısından da bî haberim zaten..
En önemlilerimi bilmiyorum...
Her sabah doğan güneş gibi;
Gün ağarınca açılıyor gözlerim..
Ve kendiliğinden yatağın yolunu buluyor bedenim;
Gece olunca.
Akıp gittikçe zaman..
Ne yaşımı takip ediyorum..
Ne de sakalıma düşen tek tük aklar sıkıyor canımı..
Fakat şunun bilincindeyim ki;
Her sabah yollara düşen bedenim,
Dün gece eve gelenle aynı değil..
Dur biraz da tecrübemi konuşturayım;
Zaman değilmiş insanı olgun kılan..
Yaşanmışları değerlendirebilmelisin,
Olgunca devam etmek istiyorsan hayatına.
Olgun görününce bir defa...
Bundan sonra çocukça hareketler yakışmaz derler insana..
Ve hayatı depreşen duygularına rağmen sıkıcı olgunluğunla yaşarsın..
Bu yazılı olmayan bir kural..!
Aslında bu kadar karmaşık olmamalıydı hayat, değildi de zaten..
Fakat artık diplomalar.. Özgeçmişler var elimizde..
Sertifikalar, eğitim belgeleri ve saire..
Bunlar; ben buyum! demek..
Ne ötesinde düşünebilirsin..
Ne de berisinde yaşamak yaraşır zamane insanına..
Tuttuğun bi takım olmalı muhakkak..
Savunduğun bir siyasi fikir..
Ya dinci.. Ya Kemalistsindir..
Yani Alparslan TÜRKEŞ’İ ve Deniz GEZMİŞ’İ savunamazsın aynı cümlede..
Yadırganırsın...
Okuduğun gazete kimliğin olarak algılanır bir yerde..
Tayyip ya baştan aşağı kusurlar abidesi bir hain..
Ya da Baykal herşeye muhalifeti siyasi üslup edinmiş faydasız bir adam..
Mümkün değil.. İyi yaptıkları bir şeyi söylemek, diğer tarafı karşına alırsın...
Dağıldı konu... Yani yaşadığımız hayatın tanımı, tarifi bile mümkün değil..
Öyle bahçeye iki domates ekip de.. Kümesten yumurta alıp yaşamıyoruz..
Ezberleyemediğim bir kimlik numaram var mesela..
Telefonlar dinleniyor paranoyası..
Haberleri izlemek bile yaşama sevincimizi alıyor..
Zaten gökyüzüne bakacak zamanımız yok..
Sürekli yetişecek bir yerlerimiz var çünkü..
Gökyüzünü unutmuş bu gençliğe ne verebilirsiniz ki?
Ya da daha elimizden alınacak ne kaldı?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.