BUYRUK.....

• 6 Mayıs 2010 Perşembe 21:06:07

Tarih: 13 Nisan 2010 Salı


BUYRUK.

Halkımızın inanç ve adetleri hakkında yayınlanan kitapların en dikkate değer olanlarından birisi de hiç şüphesiz BUYRUK’tur adından da anlaşılacağı üzere bir yol ve süreğin iç tüzüğü ilm-i hali,daha doğrusu anayasasıdır.

Uzun yıllardır İmam Cafer hazretleri tarafından hazırlandığı varsayılan BUYRUK’u hem merak etmekte hem de öyle bir kitabı Elzığ’da da bulabilirim ümidiyle Seyit ya da Şerif soyundan olanAlevi Dede’leriyle sürekli diyalog halindeyim.Geçen hafta Kırklar mahallesinde Cemal Abdal Ocağı’na mensup 80 yaşını geçmiş Cafer Akman Dede ile sohbet halındeydim, hasbıhal ettikten sonra kendisinde BUYRUK kitabının olup olmadığını sorduğum anda şaşkınlığıma sebep olacak bir şekilde ’yok’ cevabını aldım ve o anda bir sessizlık oldu.sonrasında sessizliği bozan yine kendisi oldu,hele çayımızı içelim diyerek ’vehüve aliyyülkadim ve hüve aliyyülazim dedikten sonra,böyle bir kitabın kendisinde olduğunu ifade etti,lakin çok eskiye dayanmamakta,1958 yılında Sefer Aytekin tarafından tercüme edılmiş oldugunu belırttı,ve sonrasında yerınden kalkarak yan odaya girdi bir süre sonra elinde kılıf içinde bir kitap ile geri döndü,
Cafer Akman Dede 1934 doğumlu Mazgirt ilçesinin Darıkent nahiyesinin bilan köyüne bağlı Dosteli mezrasında doğmuş,30 yıldan beridir Elazığ’da ikamet etmektedir.

BUYRUK’tan bazı bölümler aktaracam;
Soy ile ogünülmez: Şimdi zamanımızın Ademileri ben falan tekkenişinin oğluyum,der ebayı ceddi ile iftihar eder.Bir adem ölünce kabirde kimin oğlusun demezler ancak kimin ümmettisin ve ne amel işledin deyü sual ederler.
Ölmeden evvel ölmek: Ey mümin kardaş Hak Taala bunu emreyledi ’mute kable ente muta’ yani ’ey kullarım ölmezden evvel ölün,mahşer olmadan hesabınızı görün’ ama nasıl olmalı dersen yani sizler hırsınızı,nefsinizi öldürün ve pir eteği tutun.
Besmele: indi malumdur ki,bir kimse bismillahirahmanirahim derse şeytan aleyhün lane erir;şol ateşe karşı mum gibi ve bismillahirahmanirahim içinde her ne kadar esrar sırrı var ise Yasini Şerifte ve her ne ki Yasini Şerifte var ise ol (ba) nın altındaki noktada manası beyandır.
Dört kapı: Amma budur ki,kapu dörttür;
1) Evvel ilm-i şeriattır.
2) Kemal-i marifettir.
3) Mana-i tarikattir.
4) Serçeşme-i hakikattir.
Eger senden sual etseler ki Şeriat nedir? cevap ver ki: Şeriat Muhammed Mustafa Sallallahü taala aleyhi vesellem hazretlerinindir.Yani hakkı batıldan seçer ve şeriat ulu kapıdır.ve bir kavilde Şeriat gemidir,tarikat denizdir,maarifet gavastır.hakikat dürrdür,ve bir kavilde şeriat kulluk etmektir,tarikta bilmektir,maarifet ermektir,hakikat görmektir,ve bir kavilde şeriat eşitmektir,tarikat görmektir maarifet anlamaktır,hakikat bilmektir,ve bir kavide şeriat çeragdır,tarikat fitildir,maarifet yağdır,hakikat şuledir.
İndi taliplere dahi öyle gerektir ki,çerağ gbibi doğru duralar.Fitil gibi yanalar,yağ gibi eriyeler,nur gibi şule vereler,erenler meydanından dönmiyeler.Tarikat halinde duralar.Dahi hakikatten çıkmayalar.Mürebbiden,müsahipten dönmüyeler.Onlar talip olalar kalıp olmayalar.
MAKAM makamlar 15 beyan olunur.
1 .Tövbedir.
2..İradettir.
3.Havf etmektir.
4. Sabırdır.
5. Hayadır.
6. Zühüttür.
7. Kanaattır.
8. İzzettir.
9. İlimdir.
10. Teskindir.
11. Rızadır.
12. Tevkküldür.{Bakara süresinin 201 ayetidir.]
13. İbadettir
14. Tefekkürdür.
15.Heybettir.
Ve bir avilde H.z. İmam Cafer Sadık buyururki taliplere yolu ve erkanı kabul edip hakikate girip dahi bir dilden ötmek gerekir.
İmdi malüm oldu ki Hak Taala Hazretlerinin iki adı vardır birisi gizli birisi aşikardır. Aşikare adı Errahmanırrahim, gizli adı HÜ dür.
İmdi malümunuz olsunki şeriat bir mizandır. süfi olan kimse özünü özünü şeriat mizanında tartıp çekile tamam gele eksik gelmeyeler.
Ve dahi müsaip musaibile bir evde bir köyde bir şehirde gerektir ki bu üç yerden dışarda olan musahibe musahip demek arkan değildir zira musahip cesetir Erkan candır can ceseten dışarı çıksa ölür.
Ve bir intiha süfiye tertip edip ona dört kapının kırk makamın on yedi erkanın ilimlerin ol kimseye öğredip iptidadan intihaya ulaştıra.
Ksa kısa kesitler aktardığım kaynak 1958 yılında tercüme edilmiş BUYRUK tandı BUYRUKTAN feyiz almakla beraber rehberimiz kutsal kitabımız KURANI KERİMDİR. Sevgi saygılarımı sunarım.
Hıdır CANALAN
Şair Yazar


Hıdır CANALAN
[email protected]

Bu köşe yazısı 281 defa okundu.
Yazdırılabilir Sayfa Arkadaşına Gönder