- 993 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Cevapsız Sorular
Bugün 6 Mayıs…
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmelerinin yıldönümü…
O gün daha 18 yaşımda bile değildim. Sağ görüşlü olmama rağmen acıyı yüreğimde hissetmiş ve ağlamıştım.
Bu gençler, hani o alkışladığınız 27 Mayıs cuntasının hazırladığı “en özgürlükçü anayasa “ dediğiniz 61 anayasası gereğince asılmadılar mı? O madde nasıldı hatırlayan var mı? “ … Anayasayı cebren ve hile yoluyla ilgaya teşebbüs …”
Elbette ki çok iyi anlıyorum, bugün yaralarınız tazelendi; yüreğiniz sızlıyor. Benim de sızlıyor. Lakin “benim darbem iyidir, bana karşı yapılan tu kaka” zihniyeti de sizin zihniyetiniz değil mi?
27 Mayıs darbecilerini alkışlayan, iddiaların tamamı yalan çıkınca “bebek köpek” davasıyla mahkûm edenler, açıkça “sizi buraya tıkan güç böyle istedi” diyen mahkeme başkanları, sırf 27 Mayıs sabıklarına özgü hukuk içtihatları, teorileri geliştirip “ bunlardan birkaçını sallandırmazsanız yaptığınız ihtilalın bir değeri kalmaz” diyen, açıkça idam sehpaları kurulmasını teşvik eden koca koca hukuk profesörleri sizden değil miydi?
9 Mart darbe planlarından ne haber? Ağa babanız İlhan Selçuk, Doğan Avcıoğlu, Ali Kırca, Sarp Kuray ve başkalarının, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ile planladıkları o 9 Mart sol darbesi? Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç’ın direnişini kıramayınca çark eden ve 12 Mart Muhtırasını vermekte karar kılan iki kuvvet komutanına yıllarca neden ateş püskürdünüz?
12 Mart Muhtırasının verip sağ ve demokratik yollarla gelen hükümeti düşürenler önce sizden değiller miydi?
Tamam, 12 Martçılara çok kızıyorsunuz. Pekiyi, Korutürk’ün görev süresi bitince Muhsin Batur’u cumhurbaşkanlığına aday gösteren gene sizin CHP değil miydi?
12 Mart muhtırasının akabinde ara rejim hükümetini ilk olarak kuran CHP senatörü ( CHP’den istifa etmesi şartıyla başbakanlığı verdiler) Nihat Erim değil miydi? Nihat Erim, 1945’ten 1950’ye kadar CHP milletvekilliği, Hasan Saka Hükümetinde bayındırlık bakanlığı, Şemsettin Günaltay hükümetinde başbakan yardımcılığı, 1950 seçimlerinden sonra CHP muhalefete düşünce de CHP’nin yayın organı Ulus gazetesinin başyazarlığını yapmıştı. 1961’de tekrar CHP milletvekili oldu ve 12 Mart muhtırasında da CHP senatörüydü.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yargılanma sürecinde ve asıldıkları zaman işte o Nihat Erim ara rejim hükümetinin başbakanıydı. Yani ömrü CHP’de geçmiş bir politikacı devleti yönetiyordu.
Hakkınız yemeyelim. 19 Temmuz 1980’de, yani 12 Eylül darbesinden 53 günce Maltepe Dragos’ta plaja giderken korumaları ile birlikte çapraz ateş altına alarak Nihat Erim’i infaz ettiniz ve Deniz Gezmişlerin intikamını aldınız.
Nihat Erim’in ölüm yıldönümünde de herhangi bir anma etkinliği tertipleyecek misiniz? Yürüyüşler düzenleyip Dev Sol’u telin edecek misiniz?
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına idam cezası veren askeri hâkim Ali Elverdi’ye kin ve nefret kusan sizler, Yassıada savcısı Altay Egesel ile Salim Başol’a methiyeler düzen ve alkışlayan da sizler. Bu ne yaman bir çelişki değil mi annem?
Mahkemenin idam kararına TBMM’de evet oyu veren Adalet Partililer 27 Mayıs’ın rövanşını ve intikamını aldılar diyenleriniz var. Öyle olması halinde:
1-) Darbe yapmak, hükümet düşürmek, devri sabık yaratmak, özel mahkemeler kurmak, savunma hakkını kısıtlayarak devlet adamlarını yargılamak, idama mahkûm etmek ve asmak size mubah mıydı?
2-) İdam kararları TBMM’de oylanırken şimdi yandaşı olarak çırpındığınız CHP’den hiç evet oyu veren olmadı mı? Hiç araştırdınız mı?
27 Mayıs sizin darbenizdi, eyvallah. 12 Mart ve 12 Eylül’e kin ve nefret duyuyorsunuz, ona da eyvallah. Pekiyi, bunca acıya rağmen son 10 yılda neden darbe teşvikçiliği, darbeci paşa goygoyculuğu, darbeyi önleyen bir Paşa’ya kin ve nefret kusmuğu saçarken darbe hazırlığı yapanların postalını yalıyorsunuz?
Ne zaman ıslah veya iflah olup utanacaksınız?
Cahit Kılıç
İstanbul, 06 Mayıs 2010