sukut-u hayal
Bazen gerçek sandığımız bir gülücük, bir sevqi sözcüğü, aylarca sevildiğinizi sandığınız, işte bu dediğiniz ve gözünüzü kırpmadan canınızı werecek kadar çok sevdiğiniz kişinin bi gün yalanın ta kendisi olduğunu anlamak ve o kişiden en büyük darbeyi almak insana herşeyden çok koyuyormuş...
senelerce beklersiniz hiçbirşey umrunuzda değildir. bir gün karşınıza çıkar biri gerçek sanarsınız ama yine yalandır aslında, rüya gibidir günlerce, haftalarca, aylarca her şey yolunda gider her kes kıskanır sizin mutluluğunuzu iyiki war yanımda dersiniz neden daha önce çıkmadıki karşıma, sevmeyi, sevilmeyi böylesine yaşamadım dersiniz. halbuki bu bir rüyadır. bilsenizki gerçek olmadığını yalan olduğunu böyle dua edermisinz.
ona bakmaya kıyamazsınız öyle çok sever, baqlanırsınızki zaten farkında olamazsınız hiçbirşeyi ayırt edemezsiniz doğruyu yanlışı gerçeği sahteyi. gözünüze bir perde inmiştir...
bir büyü yapılmış sanki ne tuhaf birşey... az kalmıştır rüya bitecektir, ama hala farkında olamazsınız. bir gün aniden uyanıwerirsiniz qüzel sandığınız o rüyadan kalkıp bir bir yüzleşirsiniz tüm gerçeklerle.
herşey bu kadar acı verici, bu kadar kötü bitmek zorundamıydı sanki böyle büyüleyici bir sevgi nasıl böyle bitebilirdiki insan neden karşısındaki kişiyi düşünmezki bazen size göre önemsiz anlamsız şeyler karşınızdaki için belkide hayatının en anlamlı şeylerinden biridir...
hani werilmişti ya sözler bir ömür sürecekti ömrüydü onun... peki şimdi ne oldu neden herşey yalan, anlamsız sahte çıktı??
yoksa ömür bittide biz mi farkında deqiLiz...