- 891 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Deniz
İmroz (rüzgârlı ada) da bir başkadır ”Deniz”. Çünkü rüzgârlar sürekli "Deniz" i coşturur. "Deniz" de bu coşkulu dalgalarla ada kıyılarını dövmekten hiç usanmaz. Bu usanmazlık bir yaşam tarzı olunca "Deniz" sevgisi burada her şeye farklı bir anlam kazandırıyor. Adada "Deniz"; sabahın seherinde, beyazın saflığında, kırmızı gül özleminde masmavi duruşuna sevdalanılıp kıyısında yatmaya özlemli bir sevgili gibidir. Bu güzel "Deniz" Geceye doğru köpüren dalgalarla bir pamuk tarlası beyazlığında lacivert karanlıklara gömülürken kalenin yamacındaki "Deniz" feneri sevdalılar rehberi gibi "Deniz"cilere yol gösteriyor. Sevda yürekliler, sevdalı yüreklere kavuşsun diye…
Zaman akıp giderken akla hiçlik düşüncesi gelmiyor. Bazılarımızın da nedense hiç olmadığını düşündüğü üstün güçlerin bu "Deniz"in şölenli duruşlarındaki mutluluk duyumsamalarında var oluşumuzun çok anlamlı olduğunun varlığını anlamamıza neden oluyor. Burada önemli olan sebepliliği anlamaktır. Sebepliliğimizi anlamak sevdamızın sorumluluğunu taşımaya eş anlam yüklüyor. Tıpkı "Deniz" in lacivert karanlığında özlemlilerine ve varmak istedikleri hedefe kavuşmak isteyenlere yol gösteren "Deniz" feneri gibi evrenin dokusuna uyumlu olumlu sonuca yarayan yapıtlar gibi algılıyor insan kendini…
Bir sevda çökünce kalbine; "Deniz" le yaşamak özlemi bir başka duruyor aklında. İnsanın yaşadığı yer bir adada olsa. Ancak bu yaşamda insan olağanüstüdür. Kendini tam olarak ortaya koyduğunda ona yaşamın yetmediğini anlamaktadır. İnsan algılama bilinçlerinin getirisindeki sevdalarını yaşamak adına yeteneklerini kullanmazsa içinde yaşadıkları şartlar hiç olur gider. Hâlbuki birey sevdalarını yaşamalıdır. Çünkü birey özgür olmaktan öte özgürlüğe mahkûmdur. Bu anlamda her insan hiçlikten biricikliğini yaratarak içinde nice canlı yaşamları barındıran "Deniz" i özlemek güzelliğindeki yaşamında yarattığı kendi biriciğiyle yaşamını tamamlamalıdır. Bu anlamda “Deniz” bir ayrıcalıklı yaşam tarzıdır.
Bedri Demirpençe
YORUMLAR
deniz hayat...deniz yaşamak....o iyot kokusu hele......harika yazınızı kutluoyrum....sevgiler...