GÜN
Yaprak kıpırdamıyor günü...
Neye heves ettiysem kursağımda kalmışığımla başbaşa oturuyorum ellerim koynumda. Hüzün kokan odamı havalandırmayı düşündüm bir an. Dışarda yaprak kıpırdamıyordu...Dostlarım geldi aklıma neden sonra. "çıt"ı çıkmamıştı bugün dostlarımın. Zaten odam ne zaman hüzün koksa "çıt"ları çıkmazdı onların. Derin derin susar,serin tutarlardı içlerini. Benim içimse Çukurova gibi yanıyordu.
Gazellere sığındım, elim koynumda kaldıkça mısralar yetişir imdadıma:
"ne açar kimse kapım bâd-ı sabadan gayrı..."
demek beni yalancı çıkarırdı. Çünkü "yaprak kıpırdamıyor günü" ydü bugün.
Gazellere de sığınamaz, sığamaz oldum.
Öyleyse kendimi uykunun tılsımlı kollarına bırakıp bir sonraki güne uyanmalıyım.
Sahi yarın ne günü olacaktı?