KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1404 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT NEDİR Mİ?
Hayat, hasta yatağına düşmeden ayakta kalabilmenin zaferini taşıyabilmektir.
Bir bebek kokusunu algılamak, ağlayan bir çocuk, kimsesiz bir yaşlı, bir hasta, bir özürlü gördüğünde kendini onun yerine koymaktır da.
Kimi zaman okyanuslara dalıp, nefessiz kalmaktır. Kimi zamanda anlamsız kahkahalar atmaktır.
Çıtır çıtır yanan sobanın üzerinde hazır bekleyen çayı bardağa doldurup, pencere önüne oturup yudumlarken yağan yağmuru, karı seyretmektir. Ya da yağmur altında kalıp sırılsıklam ıslanmak, kar altında kalıp iliklere dek üşümektir.
Bazen da kışın en acımasız soğuğunda çırılçıplak, inmeye cesaret edemediğiniz buzlu bir tepeden aşağılara kaymaktır.
İlkbaharı görmektir. Her rengi incelemektir ve derinlere dalmaktır. Yazı kucaklamak, doğumlara yatmış sonbaharı okşamak, kışın ise koşmaktır.
Yaz güneşini karanlık gecelerde lazım olur diye avuç içinde hapsedebilmektir.
Başkalarının yanlışlarını görerek doğruyu bulmak ve erken yaşlanmaktır.
Bir gülü sevmek, dikenleri yüreğinize batıncaya kadar sevmektir. Ve dikenine katlanmak zorunda olmadığınızı bilmektir.
Çoğu kez hayat, yakındakilere saygı, sevgi, şefkat sunarken uzaktakileri ihmal etmek, hatta unutmaktır.
Bazen da sevdadır. Kavun sanıp uzandığının kelek çıkması gibi hüsrana da uğratır; hazlar okyanusunda yur da..
Dalbarda ak çamaşırdır. Katıklı, katıksız fırtınalar döver. Leke aldığı gibi tertemiz kalabilmektir de.
Demir parmaklıklar gerisinde olsun, gurbette olsun, özgürlüktür.
Hayat bazan dar ayakkabılarla uzun yıllar yürümektir. Erken yaşlanıp, o dar ayakkabıları çıkarmak, gerekirse yalınayak yürümektir.
Yüksel ÖNAÇAN
YORUMLAR
Hayat bazen de uzun upuzun yoıllar katettiğini sanmak ve o yolun aslında sadece bir arpa boyu olduğunun farkına varmaktır.
Hayat bazen de mecburiyetler uğruna ,mutluluğu reddetmek,,sevgiyi avuçlarından kayıp giden bir balık gibi arkasından seyretmektir.
Dar ayakkabilarla uzun yıllar yürümek.Muhtşem bir benzetme,nee diyeblirim ki.
Hayat bu kadar şiirsel bir dille anlatılabilirdi.Kutlarım sayın Yükselenyıldız. Paylaşım için teşekkrler...
Harfler değildi sanki sayfadaki, gözlerde duyulan sesti...
Tebriklerimle Sayın Yükselenyıldız...
Saygılarım her daim...
Hayata dair dediklerinin hepsi doğru hocam, hayat ne kadar eğri olsa da.
“Şapkasız çıkmam abi” isimli bir Türk “böyyüğü”den nakil ilginç bir rivayet vardır bilirsiniz. Belki gerçekten bir vecize belki de yakıştırmadır. Zira kendileri çok büyük bir politikacı olmalarına rağmen bunun gibi birçok veciz sözlerle mizah tarihimizde önemli bir yer işgal etmişlerdir.
İşte o veciz sözü, geçen yıllara inat, daha yeni çıkmış yumurta sıcaklığı ile, balyoz gibi un ufak edici eziciliği ile, tırtırlı permaşarp hüviyetindeki kesiciliği ile ve ıstırap verici komikliği ile genç nesillere bir amme hizmeti olarak aşağıda yeniden yayınlıyorum.
“Önceden eskiden Irak bize petrol satardı artık biz onlardan satın alıcaz”
Sonunda bir “yersen” eksik. Hayat birazda bu galiba. Asansörle beşinci kata çıktığını zannederken, binayla birlikte yerin dibine geçmek.
Saygılar, selamlar
Yükselenyıldız
Olabülü.
Garşuna ayu çukabülü, başuna taş düşebülü de...
her cümle çerçevelenip duvarlara asılacak kadar anlamlı ve özel...... biliyoruz kardeşim bu kalem hem bilinçli hem güzel
Hayat'ın size ait özetine yürekten katılıyorum...Seç birini dedim kendime:
"Bir gülü sevmek, dikenleri yüreğinize batıncaya kadar sevmektir. Ve dikenine katlanmak zorunda olmadığınızı bilmektir."
saygılarımla.
Hayat, hasta yatağına düşmeden ayakta kalabilmenin zaferini taşıyabilmektir.
Güzel bir deneme yazısıydı...Kutlarım Yükselen kardeş...Yukardaki cümle bana yetti de arttı bile...
Sana sevgilerimi gönderiyorum...Selamlar...
+ 10 puanımı vermeyi az daha unutuyordum...
ayhansarıkaya tarafından 5/4/2010 6:19:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
