GÜLDÜREN KİTAP
Ayşe ile Adil amca çocuklarıdır.Kasabaya yakın bir köyde oturuyorlar.Evleri okula yayan bir saat uzaklıktadır.İkisi de okulun açıldığı ilk günlerde neşe içinde okula gidip
geliyorlardı.
Adil,bir gün annesine:
-Anneciğim!Okul evimize çok uzak.Okula gidip gelirken çok yoruluyorum.Artık okula gitmeyeceğim,dedi.Annesi:
-Yavrum Adil!Sen neler söylüyorsun? Okula gitmemek senin elinde değil ki.Yurdumuzda
ilköğretimde okumak zorunlu ve devlet okullarında parasızdır.Sen okula gitmezsen ben
suçlu olurum.Görevliler beni mahkemeye verir.Ceza alır,hapis yatarım. Ozaman sana kim
bakar.Hem okula gitmezsen okuma yazma da öğrenemezsin.Cahil kalırsın.Cahil insanın ailesine,yurduna,ulusuna hiçbir yararı olmaz. Onun için okula gitmelisin.Baban da senin
okuyup büyük adam olmanı çok istiyordu.Sağ olsaydı senin bu yaptığına çok üzülürdü,dedi.
Adil,annesinin sözlerini hiç dinlemedi.O günden sonra da okula gitmedi.Koyun gütmeğe
başladı.
Annesi,Adil’in okula gitmeyip çobanlık yapmasına çok üzüldü.Ancak onu ikna edip okula gönderemedi.Köyün çobanları ve okuma yazma bilmeyen köyün yaşlıları Adil’e:
-Adil,yanlış yapıyorsun.Sana yazık oluyor.Bizim gibi cahil kalacaksın.Var okula git diyor-
lardı.Adil ise söylenenlere gülüyor ve onlara şöyle diyordu:
-Okulda ne yapacağım?Okula gidenler ne öğreniyor ki.?Akşama kadar"a,be,ce"deyip
duruyorlar.Abece benim bir işime yaramaz.Ben bu doğayı,kuş seslerini,temiz havayı okulun neresinde bulacağım.
Annesi ve köyün yaşlıları ne kadar konuşsa ve yalvarsalarda Adil’i ikna edip okula gön-
deremediler.
Okulun açıldığı iki ayı biraz geçmişti.Güneşli bir gündü.Ayşe,evlerinin önünde hem kitap okuyor hem de kahkahayla gülüyordu.Adil,koşarak Ayşe’nin yanına gitti:
-Ayşe ,neşeli neşeli kahkaha atarak neye gülüyorsun,dedi.Ayşe:
-Sorma be Adil!Öyle eğlenceli öyle neşeli öyle güldüren kitap ki.Okusan sen de gülersin.Al oku biraz da sen gül,dedi.
-Ben okuma bilmem ki Ayşe.Nasıl okuyacağım1
-Öyle ya sen okula gelmiyorsun.Okumayı nereden bileceksin?Okuma bilmemen çok ayıp
Adil!İnadı bırak yarından itibaren benimle okula gel .Eskisi gibi birlikte okula gidip gelelim.
Okuduğum öyküyü sesli okuyacağım.Dinle bak sen de öyküyü çok sevecksin.Çok da güleceksin,dedi.Sonra da kitaptaki öyküyü sesli sesli okumaya başladı.Ayşe okudu.Adil
kahkahayla güldü.Ayşe öyküyü okuyup bitirdiğihalde Adil hala gülüyordu.Ayşe’ye dedi ki:
-Ayşe,okula devam etmemekle hata etmişim.Yarın seninle okula geleceğim.Okuma yazma
öğrenmeme sen yardımcı olursan en kısa zamanda okuma ve yazmayı öğreneceğime inanı-
yorum.
Ayşe,Adil’in vermiş olduğu bu karara çok sevindi.Onu kucaklayıp öptü.Adil de sevinçli bir
şekilde Ayşe’ye iyi akşamlar diyerek evine gitti.Kapıyı açan annesinin elini öptü.Sonra
annesine dedi ki:
-Anneciğim!Okumanın önemini bugün çok daha iyi anladım.Ayşe elindeki güldüren kitabı
şakır şakır okuyup gülüyordu.Bense kitabın nasıl tutulacağını bile bilmiyorum.Okula git-
memekle hata ettiğimi anladım.Okula gitmediğim zaman sizi de çok üzmüştüm.Özür dileim,
anneciğim!Beni affet.Ben okla gitmeye karar verdim.Okul giysilerimi ve çantamı birlikte hazırlayalım.Yarın okula gideceğim.
Annesi,Adil’in verdiği karara çok sevindi.Ona çocukken öğrendiği kitap okumanın ve
okuma yazmanın önemini anlatan aşağıdaki şiiri okudu:
KİTAP OKU
Kitap okuyanın başı dik durur.
Ulusa,vatana yararı olur.
Çevresinde güvenilir dost bulur.
Hiç durmadan kitap oku arkadaş!
Okumayla başlar çağdaşlık yolu.
Okuyan öğrenir sağı ve solu.
Bilgi arıyorsan kitapta dolu.
Hiç durmadan kitap oku arkadaş!
Neşe ile oku her sayfasını.
Sil şu beyninde ki demir pasını.
Tutma yobazların sakın yasını.
Hiç durmadan kitap oku arkadaş!
Öğrende güçlü ol faşizme karşı.
Bir gün olacaksın toplumun başı.
Ogün söylenecek özgürlük marşı.
Hiç durmadan kitap oku arkadaş!
Adil,okula gitmeğe karar verdiği günün gecesinde heyecandan uyuyamadı.Sabahleyin
erkenden kalktı.Okul önlüğünü giydi.Kitap ve defterlerini özenle çantasına yerleştirdi.
Annesinin elini öptü.
-Hoşça kal anneciğim!dedi.Annesi de onu kucakladı,yanaklarından öptü.
-Güle güle yavrum.Zihnin açık olsun.İnşallah en kısa zamanda okumayı yazmayı öğre-
nirsin,dedi.
Adil,öğretmeninin de özel ilgisiyle kısa sürede okumayı yazmayı öğrendi. O yıl sınıfın
birincisi oldu.
Adil,şimdi okuma yazmayı öğrendiği o okulda öğretmen.Yüzlerce Adillere,Ayşelere
Mehmetlere okuma yazma öğretiyor.(04.05.2010)
Müfit AKSAKAL
YORUMLAR
evet güzel ve öğretici, düşündürücü bir yazı. ama teknoloji çağında hala bugün bile okuma yazma bilmeyenlerin oranı öyle çok ki ülkemizde. bir de belki hala vardır önceden daha çoktu, kızları okula göndermezlerdi. "kız kısmı okuyacak da ne olacak." derlerdi. şimdi onlardan birkaçını görüyorum. söylüyorum. "keşke.. o zaman öyleydi. ettik kızım bir cahillik.." diyorlar ama değişmiyor ki bu hiç birşeyi. tebrikler. saygılar.