EŞEK,TİLKİ ve KURT
Evvel zaman iken, deve tellal iken saksağan berber iken...
İnsanlar hiçbir zaman iyilikten uzaklaşmamalıdır.Dost bildiklerine fenalık yapmamalı.Mutlaka hesabını verir kötülükle uğraşmaya devam edenler.
Günlerden bir gün insanların denizle uzak diyarlara seyahat edeceği gemiye
Bir eşek, bir tilki ve bir de kurt biner. Günlerce seyahatten sonra gemi su alır ve batar. Bu gemiden sadece eşek, tilki ve kurt bir ağaç gövdesi üzerinde kalmayı başarıp kurtulurlar.
Günlerce ağaç gövdesi üzerinde aç ve sefil bir şekilde kalan tilkinin karnı acıkmıştır. Ve gene bir kurnazlığın peşindedir.Yavaşça kurdun kulağına yaklaşıp,
—Kurt kardeş kaç gündür sefil ve açız. Gel birleşelim ve eşeği yiyelim. Der
Kurt:
—Tilki kardeş, peki nasıl yapacağız diye sorar.
Tilki:
—Sen orasını hiç merak etme, yeter ki bana destek çık der.
Tilki yavaşça eşeğin yanına sokulup:
—Eşek kardeş kaç gündür bu gövdenin üzerinde aç ve sefil bir şekilde kaldık. Hepimizin karnı açıktı. Yiyecek bir şey de yok. Böyle giderse hepimiz nalları dikeriz der.
Eşek:
—Doğru söylersin tilki kardeş ama bu koskocaman denizde ne bulup ne yiyeceğiz, der
Tilki:
—Vallahi eşek kardeş kendi aramızda her birimiz bir itirafta bulunur, kimin günahı fazla ise o vazgeçer ve biz de onu yeriz, der
Eşek düşünür, düşünür kendi açısından bir sakıncası olmadığını düşünür. Bugüne kadar kimseyi incitmemiş ve günah işlememiştir.
Eşek:
—Tamam, tilki kardeş, der.
Tilki hemen ortaya atılır ve ilk ben itirafta bulunayım diye itirafta bulunur.
—Ben vakti zamanında bir kış günü bugünkü gibi acıkmıştım. Bir evin kümesine dadanıp 5–6 tane tavuk boğazlayıp öldürüp yemiştim.
Kurt:
—Tilki kardeş bu normal olan bir şey, senin atandan öğrendiğindir bu. Günahı falan da yok inan.
Kurt:
—Ben de bir gün aç kalmıştım. Bir köylünün çiftliğine dadanıp 2-3 tane koyun öldürüp yemiştim, der.
Tilki:
—Kurt kardeş bu senin mesleğindir, mesleğin icabını yerine getirmişsindir. Yemeyip açlıktan mı ölseydin, diye söyler
Sıra eşeğe gelir ama eşeğin aslında anlatacağı bir şey yoktur.Ama tilki sıkıştırır,mutlaka bugüne kadar bir günah işlemiş olacağını söyler.En sonunda Eşek:
—Vakti zamanında sahibim ile birlikte ormana gittik. Sahibim her zamankinden fazla yükü sırtıma verdi. Bir de kendisi de sırtıma bindi; der demez
Tilki hemen atılır;
—Peki, sen yürürken sallandın mı, der eşeğe
Eşek:
—evet
Tilki:
—Hım peki sahibini yere düşürseydin ve sahibin ölseydi. Sen çok büyük bir günah işlemişsin, diye söyler.
Eşek, tilki ile kurdun kendisini yemeyi kafalarına koyduklarını anlar. Ve söyle söyler:
—Kardeşlerim beni yiyeceğinizi anladım, ama benim dünyada sizden başka arkadaşım yok. Size bir vasiyette bulunmak istiyorum. Benim sahibim ben daha iyi yürüyeyim diye arka ayaklarıma gümüşten nal takmıştı. Hep merak etmişimdir, nalları ömrümce göremedim. Ölmeden önce onları ayaklarımdan çıkarıp dünya gözü ile bir kere görmek istiyorum. Ondan sonra beni afiyetle yiyebilirsiniz der.
Tilki:
—Tabi canım kardeşim, ne demek. Senin son vasiyetini yerine getirmek boynumuzun borcu olsun.
O arada eşek sırt üstü yatar ve ayaklarının birini tilkiye, diğer ayağını kurda doğru uzatır. Tilki ile kurt olacaklardan habersiz eşeğin ayaklarına bakar bakmaz, bizim eşek öyle sert bir cifte atar ki kurt ile tilki kendilerini denizin dibinde bulurlar ve böylece eşek kurtulur, kurnaz tilki ile sinsi kurt suda boğulurlar.
Zalimliği ve kurnazlığı meslek edenler her zaman bu kişilikleriyle kazanacaklarını sanırlar, ama mazlum her zaman kazanır. Karanlık aydınlığın ortaya çıkmasıyla sona erer. İyilik var oldukça kötülük payidar kalmaz.
YORUMLAR
Bu masalı çevremden derlemiştim. Yalnız "eşek yerinde AT" vardı. Olay çetin bir kış mevsiminde mağarada geçiyor. GÜNAH yerine ASALET ile ilgili tartışma var. Atın asaleti, nala yazılmıştır. Kendisi anlatmak yerine birisinin okumasını ister. Tilki başına geleceği anlayınca "Benim TAHSİLİM YOK..." der. KURT, tahsilli olduğunu göstermek için okumaya yanaştığında çifteyi yiyerek ölür. TİLKİ, kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırarak uzaklaşırken şöyle der: "TAHSİL DE BİR BO. DEĞİLMİŞ, TAHSİL DE BİR BO. DEĞİLMİŞ..."
Halka malolmuş ANONİM bir şeyin, toplumdan topluma değişiklikler göstermesi doğaldır.
EZOP, LAFONTAİNE, ... BATILILARIN eserleri okullarımızda genç beyinlere tanıtılıp sevdirilmeye çalışılırken, bizim MEVLÂNA mız, DEDEKORKUT, NASRETTİN HOCA ,... gibi şahsiyetler hep geri planda kalmıştır. Türk Milleti olarak hep başkalarına bizden daha çok değer verme gibi bir zayıf noktamız vardır.
kendi kültür değerlerimizi yeteri kadar tanıtıp sevdiremez isek, başkaları o boşluğu doldurmak için harekete geçer. Bugün TÜRK KÜLTÜRÜ her yönüyle İSTİLA EDİLMİŞTİR. YUNANİSTAN'IN, "Karagöz İle Hacivat'a" sahip çıkması bu sebepten değil mi?
Paylaşım için teşekkürler.
yüreğine sağlık harikaydı ben bunun başka bir versiyonunu biliyorum.
kim genç ise onu yemeye karar vermişler. kurt bilinen çok eski bir tarihi söyler.
tilki ağlamaklı benim o sene ikiz yavrum ölmüştü der. eşek ben yaşımı bilmem ama sahibim
doğum tarihimi nalıma yazmıştı der. onu okuyun der. tilki ben cahilim okuma yazma bilmem demiş.
kurt gözlüklerini düzelterek ben bilirim demiş eşek arka ayağının birini kaldırmış kurt tarihi okumak
amacıyla yanaşınca bir çifte savurmuş kurtun kafası paramparça. tilkiye al sana yem ben de zaten otla beslenirim demiş...
sevgiyle...