- 1104 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aykırı Şair
Gazete sayfalarının üst kısmındaki ufak boşluklara şiir yazmayı severdin sen. Oralara cümlenin söz dizimini bozup, heceleri birbirinden ayırarak, aykırı şiirler yazardın.
Bence çok güzel olurdu. Onlar anlamasın. Üç Şubat ikibinyedi tarihli Posta gazetesini saklamışım, şöyle yazmışsın:
beni üşüyorum çok
biraz ısıt
ateşin ellerine tuttum
üzerimi
senin kadar acıtmadı
ellerin.
Bence iyi bir şair olabilmek için insanın şımarmak gibi bir lüksü olmalı, ben en fazla iyi bir insan olabilirim. Bu yüzden senin için yazdığım şiirlerin hepsini attım.
Zaten sen sevmezdin. Sana aşık olduğumda da böyle düşünmüştüm biliyor musun?
-Zaten hiç sevmedin.-
Rennes’in gol atmasını bekliyorum. Fransa birinci lig takımı. Son dört maçında galibiyeti yok, bu sefer yener diye düşündüm. Ama 1-0 mağlup. Yenerse 1.45 oranı var. Değmezmiş. Küçükken futbol kulüplerinin bayraklarını biriktirirdim. O akşam ben hangi takımın bayrağı için bakkala gitmiştim unuttum. Bunu neden unuttuğumu benden başka kimse bilmeyecek.
İddaa oynadım, sırf tutsun diye, 1’e 3.4 veren bir kupon yaptım. 3 maçlık. İkisi tuttu. Seni seviyorum.
Bordeaux’a oynadım. 2-0 önde. Şampiyon olamasa da, ilk dört şansı var. Seni seviyorum.
Bira içtim. İbo dinledim. Maçları takip ettim. Boş bi adamım. Seni seviyorum.
Bir ara senin, yolda gördüğün teneke kutusuna tekme atmadan önce içinde taş var diye şüphelenen normal bir insan olabileceğini düşündüm. Bu beni rahatlattı.
Sonra öyle olmadığını onyedi Eylül ikibinyedi tarihli Posta gazetesini bulduğumda anladım. Şöyle yazmışsın:
baba ellerimden tut
korkumu
hala biliyorum sen beni
ben seni hala
çok seviyorsun.