- 611 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YOLUN SAĞINDAN YÜRÜ
YOLUN SAĞINDAN YÜRÜ
Güzel bir Cuma günü işe gitmek için evden çıktım. Arabayı işyerine yakın bir yere park ettikten sonra görev yaptığım okula doğru yürümeye başladım. Dalgın olduğum halde iki kişinin diyalogu dikkatimi çekti. Arkası bana dönük olan iri kıyım,ense geniş karın şiş, iyi beslendiği her halinden belli.Elinde doksan dokuzluk bir tespih.Temiz ama eski çizgili bir takım elbise üzerine giymiş.Pantolonu, ayak bileklerinin üzerinde, kısa denecek bir uzunlukta.Salına salına yürüyor.Hazırlık tamam istikamet cuma namazının kılınacağı Cuma Camisi yani Ulu Camii.Bu bizim mağrur şehirli.
Diğeri ise yaşlı köyden geldiği her halinden belli. Üzerinde uzun cübbeyi andıran bir giysi. Başında sarığı, uzun sakalı ile mütedeyyin bir amca olduğu her halinden belli. Önde yaşlı amca arkasında kızı.Yüzleri bana dönük ,başlar öne eğik, ürkek ve telaşlı. Mahzun köylü. İşlerinin acili yet bildirdiği yürümelerinden Belli. Şehirli abimiz mağrur, köylü amcamız mahzun, belki mağdur.
Dalgınlığımı bozan, mağrur şehirlinin sözleri. Bizim mağrur şehirli köylüye;
_’’Önüne baksana haci, burası şehir, burada yolun sağından yürünür, yolumdan çekil.’’
Mahzun ve mağdur köylü amca, mağrur kısa pantolonlu şehirliye bozuk şivesi ile ;
_’’Bizim köyde ne yol var ne kaldırım. Burada gördüm ya, artık sağdan yürümeye başlarım.’’ Mağrur şehirliye karşı verilebilecek en güzel ve bilgece cevaptı. Bizim ense geniş, karın şiş, mağrur şehirli, zekice verilmiş cevabı anlayacak kabiliyette bile değildi. Kılık kıyafeti farklı mağdur köylüye iyi bir ders vermiş haddini bildirmişti. Yolu olmayan köyde öğrenilemeyecek bilgiyi! ‘’Yolun sağından yürümeyi’’ öğretmişti. Artık camiye gidip huzuru kalp ile rabbine yalvarabilirdi. Zira bir köylüye kaldırımın sağından yürümesi gerektiğini öğretmişti.
İşte bizim hallerimiz. Sürekli birbirimize bir şeyleri öğretme peşindeyiz. Yani mağrur şehirlinin halini takınmaktayız.Buyurgan, haklı, doğru, biz biliriz.Ah! Biz hep böyleyiz. Aslında köylünün verdiği bilgece cevabı anlayabilecek algıdan bile yoksunuz. Diğerini anlamayı, empati kurmayı aklımıza bile getirmeyiz. Hep yolu olmayan köylünün, bizi dinlemesini, anlamasını, evet demesini bekleriz. Türkiye’ de hak ve özgürlük taleplerinin karşısına dikilen anlayışın altında, hep kısa pantolonlu şehirlinin anlayışı vardır. Bak kardeşim! İnsan hakları evrensel beyannamesi var diyorsun. Aynı itirazlar ;‘’ yolun sağından yürünür. ‘’ sözünü yani engelini görmekteyiz.Şehirlilerin çoğunda benim gördüğüm böyle bir taraf var.Şair’in dediği gibi; sanki şehrin insanında ve anlayışında zarif ihanetler, pahalı zevkler ve ucuz cesaretler var vesselam....
Ayhan GÜNAY
YORUMLAR
şehrin insanında ve anlayışında zarif ihanetler, pahalı zevkler ve ucuz cesaretler var vesselam....
Çok güzel bir anlatımdı. Bizim yadırgadığımız şeyleri yapanlar da aynı düşünce de olsa zaten problem olmayacak ama maalesef insanlar çok rahat hükmedebiliyor ve öyle bir hakkı kendinde rahatlıkla görüyor. Tebrik ediyorum. Saygılarımla...