- 568 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YASEMİN 1.BÖLÜM
( NOT:BU ÖYKÜ UZUN OLDUĞU İÇİN BÖLÜMLER HALİNDE YAYINLAYACAĞIM.)
(NOT2:BU ÖYKÜ TÜM KAPALI KARDEŞLERİMİZ İÇİN GELSİN)
1.BÖLÜM
Karanlık sokaklara güneş doğmuyordu bir türlü.Yağmur damlaları toza karışarak çamurlaşırdı.Yıkılmaya yüz tutmuş evin önünde solup gitmekte olan çiçekler güneşin bir dahaki doğuşunu görmek için çırpınıyordu.Tıpkı insanlar gibi.Yaşamaya çalışarak,özgürlüğün tadına vararak.Ay dede yüzünü göstermeye başlamıştı.Sıcak ve nemli bir havayıda arasına katarak dans ediyordu.Traktör tarlanın başında,yeşil binalı ev hala yıkılmayı beklemekte.Çiçekler boyun büktü.Ama daha sonra tekrar canlandılar.Bir kız sayesinde.Yasemin.20 yaşındaydı. Bazen gelir çiçeklerle dertleşir,konuşurdu.Çünkü onlarda canlıydı.Kırıldıklarında boynunu büken insanlar gibi.Uzun eteği çamura bulaşmıştı,diz çöktüğünden.Ay’a baktı.Yavaş yavaş doğmakta.Aynı annesinden doğan bir çocuk gibi.Ezan okumaya başlamıştı Salih emmi:
-Allahu Ekber... Allahu Ekber...
O ulvi ses.Kalplerdeki en derin umut.Başındaki eşarbı sımsıkı bağladı.Ve evin kapısı açıldı.Dışarıya çıkan babası Hasan ona doğru bakıyordu.65 yaşlarında,sırtı kamburlaşmış,ihtiyari adımlarla topallayarak iki adım attı dışarıya.Kurbağa kaşlarını iyice bükerek.Yasemin’e baktı.Yasemin yavaşca doğruldu.Ve evlerine yaklaştı.Birbirlerinin yüzüne baktı baba kız.Bir sessizlik çöktü ikisinede.Sadece evin yanındaki kuyudan bir iki damla su sesi duyuluyordu.İçeri girdiler.
-"Geç kaldım" diyerek mindere diz çöktü Hasan.Yerdeki Osmanlı halısına kaydı gözü.Dedesinden kalma eski bir parça.Sarı lamba odayı iyice aydınlatıyordu.Sağda mutfağa açılan bir kapı,bir divan ve soldaki minderlerden oluşan basit bir oda.Yasemin yatsı namazını kıldı.Sonrada babası.İlk defa geç kalınmıştı bir cami’ye.Derin bir of çekti Hasan.Saat yirmi’yi otuz sekiz geçiyordu.Sokaklar ıssızdı.Kurttan,böcekten,köpeklerden ses çıkmıyordu artık.Ve uzun zamandır çalmayan kapı nihayet çalıyordu.Kirlenmiş,paslanmıltı.Ve Yasemin dış kapıyı açtı.İçeriye Yasemin yaşlarında,siyah saçlı Gülsüm girdi.Saçlarını arkasına salmıştı.Toka tatmaktan nefret ederdi.Yeni kaybetmişti zaten beyaz tokasını.Yasemin’nin odasına geçtiler.Bir kanepe yatak olmuş gelip geçenlere sitem etmeye devam ediyordu.Kırmızı yorganın üstüne iki arkadaş oturdu.Kitaplıkla göz göze gelmemeye özen gösterdi Gülsüm.Okuyupta boşu boşuna gitmişti ömrünün yılları.Sonuçta ev kızı oluvermişti.Balkonun kapısını açtı Yasemin.Soğuk hava içeriye vuruyor,perdeleri bir melek gibi sallandırıyordu.Çantasından bir sigara çıkardı Gülsüm.Yeşil çakmağıyla sigarasını yaktı.Yasemin kitaplılığın yanındaki yaşlı sandalye’ye çöktü.Gülsüm:
-"Çok yoruldum valla.İnan ayaklarım bile tutmuyor." Yasemin:
-"Birazdan geçer" dedi doktor edasıyla.Sanki hastalıktan anlarmış gibi.Sıkıldı.Siyah çantasından iki kitap çıkardı Gülsüm. Birincisi "Fareler ve İnsanlar".John Steinbeck.İki arkadaşın dostluğun neler getirdiğini anlatan,Lennie ve George ’un hikayesi.Gülsüm:
-inan okurken duygulandım"dedi.Kendiside inanmadı bu yalana.
1. BÖLÜMÜN SONU
(NOT:BU HİKAYEYİ SEVENLER HAFTAYA PAZAR GÜNÜ 2.BÖLÜMÜNÜ YÜKLEYECEĞİM.ŞİMDİ YÜKLEMEK İSTERDİM AMA YAZARKEN YORULDUM.ÖZÜR DİLERİM.)
ONUR ÇETİN
YORUMLAR
Yasemin.20 yaşındaydı. Bazen gelir çiçeklerle dertleşir,konuşurdu.Çünkü onlarda canlıydı.Kırıldıklarında boynunu büken insanlar gibi.Uzun eteği çamura bulaşmıştı,diz çöktüğünden.Ay’a baktı.Yavaş yavaş doğmakta.Aynı annesinden doğan bir çocuk gibi.Ezan okumaya başlamıştı
üstad :yasemin yasemenler le konuşur dertleşir, yazınızın devamını merakla beklıyorum ama her bölümde bir konu işleseydiniz daha doyurucu olurdu şimdi sizin yaptıgınız oruçu su ile açıp çorbayı içmeden kalkmak gibi olmuş...kaleminize saglık
saygıyla