- 990 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DOKTOR SOCRATES
Brezilya’nın Pele’li kadrosunu bile gölgede bırakan bir rüya takımda 82 Dünya Kupası’na katılan Brezilya takımı final oynamadı belki ama, oynadığı futbolla futbolseverlerin gönlüne taht kurdu. O takımda kabarık saçları, esmer teni ve sakallarıyla takımının her bakımdan beyni bir isim vardı: Socrates. Tıp eğitimini bitirdikten sonra futbola yoğunlaşan Socrates, adına yakışırcasına bir filozoftu Brezilyalılar’a göre.
63 kez milli olan ve milli takım formasıyla 25 gol atan Socrates, Sao Paolo şehrinin Reberao Preto takımında futbola başladı. Futbol oynarken, aynı zamanda da Tıp Fakültesi’ndeki eğitimine devam ediyordu. Yoksul bir aileden gelmesine karşın, babası onu hep okuması için zorlamıştı. Socrates pek çok spor dalıyla ilgileniyor, futbol çok da ayrıksı bir yere oturmuyordu gözünde. Onun hedefi iyi bir doktor olmaktı, aynen 2002 yılının Haziran ayında ziyaret ettiği Küba’yı özgür ve onurlu insanların ülkesi yapan Che gibi. Bulunduğu Corinthians takımıyla 79,82,83 yıllarında şampiyonluklar yaşadı. Bu yıllarda hüküm süren faşist diktatörlüğe nefret duyuyordu. “Futbol, kitleleri askeri diktatörlüğün baskılarına karşı bilinçlendirmek için bir yoldur.” diyor Socrates. Tüm muhalif girişimlerin bastırıldığı bir ortamda başlarda futbolcuların haklarını savunmak amacıyla Corinthians Demokrasi platformunu kuruyor. Sonrasında bu Sao Paolo’da halkın diktatörlüğe karşı nefretini hareket geçirme için bir umut ve ses haline dönüşüyor. Socrates futbolu bıraktıktan sonra her zaman hayali olan doktorluğa dönüyor, çocuklarıyla mutlu bir yaşantısı var. Brezilya futbolu hakkındaki görüşleri ise ilginç: “ Brezilya bugüne kadar yalnızca sporcularının kalite ve yetenekleriyle kazandı. Eğer oyun için canını veren halka yaslansaydık iyiden öte bir yerde olurduk.” Socrates ün ve şöhret peşinde koşmuyor. Ve düşünceleri hiçbir zaman değişmiyor. Socrates hala sosyalist, sosyalizme inanıyor.
YORUMLAR
Evet çok haklısınız.Yazı aslında çok çarpıcı.Keşke bizim sözde aydınlarımızda Socratesin yarısı kadar duyarlı olabilselerdi.51 kez okunmuş ama ne yazık ki sadece 1 eşleştiri yapılmış.İdeallerini kaybetmiş, gitgide bireyselleşen ve toplumsallaşma duygusunu kaybeden toplumun fertleri olarak elbette yorum yapmayacalardır...
Kutluyorum yazınızı....
haksızlığa karşı çıkmak için ille de körü körüne sokaklara dökülmek gerekmediğinin güzel bir örneği. , eğer herkes bulunduğu ortamda hakkını arar ve gereğini yaparsa, toplumdaki haksızlıklarla başa çıkmak çok daha kolay ve çabuk olur.
yine çarpıcı bir örnek bulmuşsun abicim:))
bu arada kendi hesabımın şifresini unuttuğum için senin hesabından girip yazıyorum:))
zuhal altungüneş
çetin altungüneş tarafından 5/3/2010 1:58:34 PM zamanında düzenlenmiştir.