- 700 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Biraz İHTİLAL Biraz DARBE
Soğuk bir kış sabahıydı..Penceremi açar açmaz bir çığlığın koptuğunu duydum.Sisli bir havaydı,insanların gölgeleri geziyor gibi bir koşuşturma görüyordum adeta...Neler olup bittiğine hala erememiştim..Hissediyordum ayaklarım kapıya götürdü beni dışarıda ki havanın kötü kokusunu aldım kapıya yaklaştığımda,kapının bir hışımla açılması bana o kokuyu duyurdu havadaki ihanetin,acının,hüznün,kederin,iğrençliğin,alçalmışlığın kokusunu duyurdu.Korkar adımlarla ilerledim dışarı hislerimle yola koyuldum anlar gibiydim fakat hala ne olup bittiğini bilmiyordum..sadece seziyordum..Çığlıklar kulağımı yırtar gibiydi gözlerimdeki damlacıklar akmak için bekliyordu onlarda bile inanılmaz bir ürperti vardı..Ellerim ellerim titriyordu sokaklardaydım düş sokaklarında biraz ihtilal biraz darbe..Dağları görüyordum dağların tepesindeki sis bulutlarını.Kimsesiz kuşları görüyordum onlar bile kaçıyorlardı yolunu kaybetmiş gibi telaş içerisinde uçuyorlardı hepsi aynı istikamette.Öğrenilenlerin bile unutulduğu bir havaydı..Kızıllıkları sonrasında getirecek cehennem ateşi gibi görüntü verecek bir havaydı..Çiçekler boyunları bükük biçimde,olanlar karşısında eziliyor çiğneniyordu…Koşuşturma daha da hızlanıveriyordu.Beklenmeyen yağmur koyuluyordu yollara sırtlara başlara ağaçlara..o ağaçlarda saklanmayı yeğleyen böceklere.nefes alınmıyor daha beter sancılarla can çekişleri başlıyordu.Isınmak için yakılan ateşlere izin vermeyenler vuruyor kırıyor parçalıyor içecek bir damla bile su bırakmıyorlardı..yağan yağmura kollarını avuçlarını ağızlarını açan annelerini kaybetmiş ve bulamayan küçük çocukların feryadını görüyorum..Ağlıyorlar acıyı hiç tatmamış hatta onun ne olduğunu bile bilmeyen çocuklardı onlar.Bununla birlikte hissediyorlardı ve anlamadıkları bilmedikleri bir duyguyu öğreniyorlardı..Hava gittikçe sertleşiyor soğuk dudakları kurutuyordu..Hareket etmek güçleşiyordu.Yıkılan yuvalar yıkılan hayatlar hepsi bir sis bulutunun içinde yok oluyordu..bir sonraki günün geleceği umudunu yitirmiş masum gözler dolaşıyordu etrafta.Anlaşılması güç sesler bağırtılar kalıyordu geriye birde yıkılmışların ardından yıkılmaya bel tutmuş yuvalar...