7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3655
Okunma
İnsanlar yaradılışından bu yana hiç boş durmamış, eşyaları tanımaya ve onları yerli yerinde kullanmaya çaba sarf etmiş, her işi, her oluşu, her eşyayı araştırmaya, incelemeye ve okumaya çalışmıştır.
İnsan ancak, okuma sayesinde kendini, çevresini tanımış, gelişmenin ve kalkınmanın yolunu bir çizgiye oturtmasını da başarmıştır.
İlk insandan bu güne kadar, çevresinde olup bitenleri hep okumuş, okumuş, okumuş ve bu gün ki, yenilikleri yakalamayı da başarmıştır.
Okumak deyince, ilk akla gelen bir kitap, bir gazete, bir dergi veya bir bülten gelir. Oysaki, okumak sadece bunlardan ibaret değildir. İnsanın, geceyi, gündüzü, yıldızları, denizleri, baharı, kışı, yazı, meyveleri, sebzeleri, hayvanları kısacası içinde yaşadığı, çevresinde gördükleri üzerinde fikir jimnastiği yapıp, onları düşünüp haklarında engin bilgiler edinmesi, işte asıl okumaktır. Dersek yanlış olmaz!..
İnsanlar bildiklerini, düşündüklerini, başkalarına anlatma ve paylaşmalarını da arzu etmişlerdir. Bu yöndeki istek ve çabalarını ise, yazıyı bulmadan önce meramlarını resimlerle anlatmaya çalışmışlardır. Bu ihtiyaçta, insanların okumaya verdiği önemi sergilemektedir.
Daha sonra yazıyı icat eden insan, yazıya kavuşunca okuduklarını yazmış, çizmiş, kitaplaştırmış ve insanlığın tarihini de abideleştirmeyi sağlamıştır…
Okuma kavramı önemli olduğu kadar, karşıdakilere kendini okutmakta o kadar önemlidir!.. Günümüzde, okuma alışkanlığının olmadığı bir gerçek!.. Fakat, günümüzde kitap okuma alışkanlığı olmasa da, televizyon gibi görsel araçlar izlenmesi insanların bilgi edinmelerini karşılamaktadır.
Günümüzün insanı okumasa da, çevresinde olup bitenleri izleyip, incelemekte ve her türlü olayları, gelişmeleri takip ederek kendilerini okutmaya çalışanları, çok iyi okumakta ve kimlerin ne anlatmak istediğini anlamakta, gerektiğinde de, birilerinin istediklerini değil, kendi istediği cevabını vermektedir... Bu da doğru okumanın ve doğru anlamanın bir kat daha değerini açıkça perçinlemektedir.
Doğru okumanın ve doğru anlamanın yolu, pür dikkatten geçer… Cihan-i şümul, en son din olan İslam’ın ilk emri de “Oku” dur. Ne güzeldir bu emre uyup, okuma alışkanlığı kazanıp, bu güzel alışkanlığını sürdürenlere…
Ne mutlu doğru okuyup, doğru anlayıp ve doğru anlatanlara...