- 906 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Anayasının İşlevi
Bu anayasa neyi engelliyor ben anlamış değilim. Herkes aklına eseni yapıyor ve
söylüyor zaten. Şimdiye kadar- yetişkin olduğumdan beri- en serbest hareket eden
ve ülkeyi hızlı bir ileri seviyeye ulaştıran, elektrik, telefon, bilgisayar da dahil olmak
üzere teknolojiyle milleti tanıştıran, geliştiren devlet adamı olarak Rahmetli Özal’ı
biliyorm, O da askerlerin yaptığı, şimdiki beğenilmeyen mevcut anayasa ile yönetiyordu.
Diyeceğim, ilerlemek için anayasa engel değil. Herkes istediğini yapıyor zaten.
Yeter ki kafalar kötülüğüe çalışmasın.
Japon işi diye Kemal Sunalın bir filmi var. Filmde şarkıcı Başak soruyor ’salon dolu mu’ diye
Salon sahibi de ’evet, salon tıklım tıklım dolu sultanım; soyguncular, vurguncular, uyuşturucu tacirleri, hayali ihracatcılar yani anlayacağın tüm saygın kişiler burda’ diyor.
Anayasa tüm milletin iliğini öyle veya böyle sömüren ’sözde saygın kişileri’ yok etmeyecekse, milletin canına ve malına kasteden terör suçlularını meclisimizin başköşesine oturmasını engellemeyecekse, eşitlik ilkesine ters düşecek şekilde, diğer bölgeleri görmezden gelip doğuya, güneydoğuya gereksiz ve fazlasıyla pozitif ayrımcılık yapacaksa anayasa değişmesin.
Bir şey değişmiş olmaz çünkü. ’Bu düzen böyle gelmiş böyle gider’ hesabı herkes aklına eseni yapar.
Ya da hak hukuk gözetilip anayasa işletilirse, yasalara işlerlik kazandırılırsa, suçlular cezasız bırakılmazsa, anayasanın o zaman bir işlevi ve anlamı olur. Sadece kağıt üstünde kalmamış olur...
Birsen Erkan
YORUMLAR
Teşekkür ederim eleştiriniz için.
Belki gazeteciler ya da diğer yazarlar kadar konuyu irdelemiyorum lakin bu konuda düşüncelerimi kısaca belirtmek istedim.
Darbe anayasası olsa da onu da bu vatanın evlatları yaptı ve o günün şartlarında 1980 öncesi olaylara karşı tedbiren böyle gerektiği için kısıtlayıcı bir içeriği vardır. Sonraki sivil hükumetler yeni ekleme ve değikliklerle bu güne kadar getirdiler.
Sendikalar dernekler o zaman kapatılmış olsa da yıllardır faaliyetteler ve ne işçi ne memur umurlarında değil aslında. Yine hakları gaspediliyor, sigortasız işçi çalıştırlıyor. Kontrol yok, yapılan kontrollerde de sigortasızları saklayıp sadece sigortalıları gösteriyorlar.
İşten çıkarılan işçiler kendi yağında kavruluyor. Günümüz anayasası; dikkatinizi çekerim, hâlâ darbe anayasası geçerli ve ortada sayısız dernek ve bol bol sendika var. İşlevlerini yerine getirmedikten sonra ne fayda.
Otobüslere patlayıcı atılıyor, karakollarımıza saldırılar oluyor, her gün şehid cenazeleri kaldırılıyor, milletin canına ve malına kastediliyor. Suçlular nerede, Teröristler gündüz kahvehanelerde, geceleri baskında. Destekçileri göz göre göre mecliste.
Mağaza camları kırılıyor, araçlar yakılıp taşlanıyor, kaldırım taşları sökülüyor sokak gösterilerinde. Milli servetimiz heba olup gidiyor. Suçlular nerede, elini kolunu sallayıp geziyor.
Tutturmuşlar bir düşünce özgürlüğü diye. Her şeyi düşünmekte özgürsün lâkin her şeyi yapmakta özgür değilsin arkadaş. Başkalarına zarar vermek niye. Bu ülkeye ve insanlarına, bebeklere kıymak niye. Niye terör?
Demek istediğim, Kağıt üzerinde bir şeyler düzeltilse de değiştirilse de uygulamada değiştirilmezse , anayasa işlerlik kazanmazsa değişmiş yada değişmemiş bir şey fark etmez.
Tekrar teşekkür ederim yorum ve eleştiriniz için.
Siyasi duyarlılığınız çok güzel.
Lakin yazınız yeterli değil.
Fikirler yeterince desteklenmemiş. Fazlaca kanaat var ama delil ve örnekleme yok. Bu bir eksiklik.
Anayasamızın darbe anayasası olması savunmanızı haksız kılıyor.
Çünkü bu anayasa baştan sona hak ve hürriyetleri kısıtlayan bir özelliğe sahiptir.
Sendikal haklar tamamen bitirilmiştir. Dernekler ve demokratik kitle örgütleri de kapatılmıştır.
Yani anayasamız defalarca tadilat gören bir yamalı bohçadır.
Aslında tamamen değişmelidir. Sivil ve yeni bir anayasa şarttır.
Acil değişiklikler inşallah bu topyekun değişikliğe zemin hazırlayacaktır.
Yazınıza kısmen katılmakla birlikte sizi tebrik ederim.
Saygılar.
Bircangule
Belki gazeteciler kadar veya diğer yazarlar kadar irdelemiyorum konuyu, maksadım bu konuda ne düşündüğümü yazmaktı.
Darbe anayasası olmakla birlikte , anayasayı yapanlar da bu ülkenin evlatları. O zamanın şartları bunu gerektiriyordu ki, öyle kısıtlayıcı bir özelliğe sahip. Sonradan gelen hükumetler elbette bazı yeni ekleme ve birçok değişikliklerle bu güne getirdiler.
Anayasada dernek ve sendikal haklar o zaman bitirilmiş olsa da gördüğümüz gibi günümüzde sendika bolluğu ve istemediğimiz kadar dernekler var. Ve dikkatinizi çekerim ki hâlâ eski anayasa hüküm sürüyor.
Sendikalar var ve işçi ve memur umurunda değil sedikaların. Yine hakları gaspediliyor, sigortasız işçiler belki sigortalıdan daha fazla. Kontrol yok,
olan kontrollerde de sigortasız işçileri saklayıp sigortalıları gösteriyorlar.
Sokak göstericileri mağazaları taşlayıp, araçları yakıyorlar, kaldırım taşlarını söküp ortalığı savaş alanına çeviriyorlar, milli servetimiz heba olup gidiyor. Otobüslere patlayıcı atıyorlar, her gün şehid cenazeleri kaldırılıyor, cana kastediyorlar,sonra elini kolunu sallaya sallaya geziyor suçlular.
Yani diyeceğim, Bir şeyler kağıt üzerinde düzeltilse de uygulanmadıktan sonra değişmiş veya değişmemiş bir şey fark etmez diyorum.
Tekrar teşekkürler.