- 1052 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
1 Mayıs ve Muhatabına Göre Sorular
Bugün 1 Mayıs…
1977’deki kanlı 1 Mayıs’ın üstünden 33 yıl geçmiş.
Ve o kanlı 1 Mayıs’tan sonra ilk defa Taksim Meydanı’nda kutlama yapılacak. Kutlama falan değil tabii, işçi adına sendika ağalarınca hamaset nutukları atılacak, etrafta üç para için kepenk açan esnafın camları kırılacak, arabaları hurdaya dönüştürülecek, polise taş atılacak…
Umarım ve dilerim öyle olmaz.
İşçi bayramı kutlaması bir sosyalizm geleneğidir. 1 Mayıs’ı sosyalist işçi sendikaları tertipler. Emeğin karşılığı için bir nevi gövde gösterileri yaparlar. Bizde sol kesim, malûm “sosyalist sloganlar” atarlar. Bayram, daha doğrusu kırıp döktükleri o kadar şeyden sonra gösteri bitince; “Yahu, şu bizim sendika başkanlarının neden hanları, hamamları, villaları, Mercedes arabaları var?” diye sormazlar…
İmdi, biz soralım bakalım…
Siz gerçekten solcu musunuz? Hâlâ sosyalist misiniz? Hâlâ ezilen işçi ve emekçi kesimin haklarını, toplum içinde etnik ve dini farklılıkların hak ve hukukunu mu savunuyorsunuz?
Eski liderleriniz Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Kemal Türkler’in yolunda sosyalizmi mi savunuyorsunuz yoksa çoktan tornistan edip Mussolini tipi bir faşizme mi dümen kırdınız? Marksist, Leninist düşüncelerinizde yerli yerinde kalıp, sosyalistlikte kararlı mısınız? Yoksa Lenin öldü yaşasın Atatürk mü diyorsunuz? Ya da hem Marksist, Leninist hem de Kemalist olunur diyen et kafalılardan mısınız?
Nazım Hikmet’in şiirlerini de okur, yoldaşı bol bol yâd edersiniz kesin bugün. Sonra da kalkar, Nazım’ı iki defa kodese tıkan Kemalist ideolojiyi de göğsünüzü gere gere savunursunuz. Yalnız karar verin Kemalist misiniz yoksa Marksist mi?
Bugün Mustafa Suphi’yi de anacak mısınız? Eskiden olduğu gibi gene “ Mustafa Suphi’nin katili faşist Kemal” naraları da atacak mısınız?
Eskiden halkların kardeşliği diye, Kürtlerin kültürel haklarının verilmesini savunuyordunuz. Günümüzde sizler için “ En iyi Kürt ölü Kürt’tür” sloganını bugün Taksim Meydanı’nında dillendirecek misiniz, yoksa “ Gel yoldaş; biz, dil, din, ırk ayrımı yapmayan sosyalistleriz “ mi diyeceksiniz?
Eğer ikincisini diyecek olursanız: Hangi yüzle Dersimcilere sahip çıkıyorsunuz?
Ha, unutmadan bir de bugün “Enternasyonal Marşı’nı mı okuyacaksınız yoksa İstiklâl Marşı’nı mı?
Son olarak ulusalcılık mı yoksa eski Demir Perde ülkelerinde moda bir deyim olan “Patriotism” karşılığı olan Yurtsever deyimi mi size uyar? Ulusalcılığın karşılığı açıkça “Racism”dir. Hem Marksist hem de Kemalist olunamayacağı gibi hem sosyalist hem de rasist olunamaz oğlum.
Ha, ben mi kimim? Kırk yıl önce de milliyetçi ve demokrattım bugün de milliyetçi ve demokratım. 1977 yılında Kürtlerin ve diğer azınlıkların dil ve kültür özgürlüklerini savunuyordum. Evet, yanlış okumadınız. Milliyetçiydim ve bunları savunuyordum. Zira ana dilimde Azerbaycan radyosundan uzun aralıklar ile de olsa Azeri Türkçesiyle yayın yapılıyordu. Sovyetler Birliği’nin katı rejiminin buna izin vermesine saygı duyuyor, bizim ülkemizde de (güya cumhuriyet ve demokrasi ile yönetiliyorduk, en azından o zamanlar ben öyle sanıyordum) etnik ve dini azınlıkların kendi dillerinde eğitim ve de basın yayın haklarının verilmesini istiyordum.
Ayrıca, Atatürk’ü asla tartışmam ve başkalarının tartışmasına da asla rıza göstermem. Benim meselem sahte Kemalistler iledir.
Son bir not daha: Otuz yıl öncesinde adam gibi solcular vardı. 12 Eylül tufanından sonra kimseye başlarını eğmediler. Takla atıp Kemalist numarası yapmadılar. Ya köşelerine çekildiler ya da bu diyardan çekip gittiler. Hah, işte ben, onlara çok saygı duyuyorum.
Cahit Kılıç
İstanbul, 1 Mayıs 2010
YORUMLAR
Haklısınız hocam, çok haklısınız..
Sahte temeller üstüne bir yönetim şekli kurdular.Güya halk için kurulan sistem, sonunda, kendi çıkarlarını koruma sistemine döndü..
İttihat-terakki oluşumu bu günlere kadar hızını kesmeden devam etti..Asker, memur, ağa,işadamı yönetimini halk yönetimi diye yutturmaya çalkıştılar..
Hakkını arayanı ezdiler, sürdüler, cezaevine tıktılar, öldürdüler ve de Vatan haini dediler..Dış ülkeler farketmesin diye yeri geldi, üniformayı çıkarıp örgüt kurdular, aydınları öldürdüler..
Aynı İttihat- Terakki dönemin de olduğu gibi taktikleri günümüze kadar uyguladılar..
Cumhuriyet ile yönetilirken, kominist yönetimi yaşattılar.Ordu devlet el ele diye..
Cumhuriyet ile yönetilirken Faşizmin babasını yaşattılar bize.İşkenceler, Maraş olayları Emniyetin alt katındaki hücreler de..
Cumhuriyet, laiklik derken Şeriatizm yönetimini desteklediler..Diyanetle, hocalarla, okullarla Sivas olaylarıyla..
Köylü kurnazı felsefesiyle bu ülkeyi bu günlere kadar getirdier..Sağcı, solcu, dinci, ortacı, yancı artık hepsi birbirine karıştı..
1 Mayıs, sonun da onu da 23 Nisan çocuk bayramına çevirdiler..
Dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bir sistemimiz ve insanımız var, değerli Hocam..Zor işimiz çok zor..
Beğeni ile okudum bu yazınızı. belli ki belli bir kültür düzeyini aşmış ve bilgiyi harmanlamışsınız birkaç hasat döneminde.
O hasatların içinden tohumları ayıklanmış birisi olarak da bir çok fikrinize hak veriyorum. Lakin bu gün emektir hakkı verilmeyen. Emekçi dir göz ardı edilen. İşsizlik kışkacında sözde bayramını bayram havasında kutlayamayan. Bunu kullananalara ise diyecek birşey yok gibi. Bizler kullanılmaya müsait oldukça birileri bu boşluğu mutlaka kullanacaktır. Bu gün iktidar boşuna taksim'i açmamıştır. kan kaybeden bir hükümet ne yapacaktı sizce?
Sevgiler sunuyorum.