Günbegün Notlarım 60/YAZMAK ÜZERİNE
..........................................
Bir şeyler karalamak, duygularımı kağıtlara dökmek, anı yazmak tam bana göre bir iş...
Hatıralarımı yarınlara taşımak, gıdıklıyor, mutlu ediyor benliğimi. Egomu tatmin ediyor...
Diğer adım yazmaktır desem, abartmış olmam. Edebiyatla nefes alıp vermezsem, o anları yaşamamış kabul ediyorum kendim için...
Sözcüklerle dans etmemişsem, kuru kuru ortalıklarda geziniyoruma karşılık gelir benim için. Benim için kalem oynatmak olmazsa olmaz bir kriterim. Bu kriter, karakterime kadar inmiş. Doktorlar vücudumu muayene etseler, kanımın tahlillerinde mürekkep bulacaklarına yüzde yüz eminim...
Bir bulutun beyazlığını, bir karıncanın bilmem kaç kat ağırlığından fazla yükü taşımasını, bir gülün kokusunu, bir dağın bakışları kendine aşık ettiği manzarayı, bir çiçeğin nazlı nazlı sallanmasını, bir şiirin verdiği hazzı, bir düşün hayalleri süslediği zamanı, bir gerçeği olduğu gibi aktarmayı yazmak; muhteşem bir uğraş...
Bir kuşun havalarda süzüle süzüle uçmasını, bir çocuğun gözlerindeki mutluluğu, bir nisan gününün yemyeşilliğini, bir yağmur katresinin ıslaklığını, bir annenin bebeğine sımsıcak sarılışını, bir rüzgarın hafifliğini, bir dostun içten selamını yazmak; muazzam bir his...
Bir sevdanın dile gelmesine yardımcı olmayı, bir muhtaca ekmek su götürmeyi, bir baba için iyi evlat olmayı, uzakları yakın eden bir mektupla bir arkadaşa uğramayı, ilham perilerinin ellerinde tutmayı yazmak; bulunmaz hint kumaşı...
Yazmak gibi ruhumu dindiren, ruhumu okşayan bir faaliyetim yok...
Yazmak güç veriyor bana. Bir elin nesi var, iki elin sesi var sözüne ortak ediyor adımlarımı yazmak...
Yazmak bir baltaya sap olduğuma şahitlik ediyor adeta. Beni büyülüyor yazmak...
Yazmak gecelerimi uzun ve aydınlık kılıyor. Hece hece kucaklıyor bütünlüğümü yazmak...
Yazmak gündüzlerimin dolu dolu geçmesini sağlıyor. Günlerime renkleriyle renk katıyor yazmak...
Yazmak dünlerimi anlamlı, bugünlerimi kelamlı olmasına ön ayak kesinlikle...
Kesenlikle seviyorum yazı yazmayı...
..............................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
30 nisan 2010,,,
Kerboran
YORUMLAR
Bir bulutun beyazlığını, bir karıncanın bilmem kaç kat ağırlığından fazla yükü taşımasını, bir gülün kokusunu, bir dağın bakışları kendine aşık ettiği manzarayı, bir çiçeğin nazlı nazlı sallanmasını, bir şiirin verdiği hazzı, bir düşün hayalleri süslediği zamanı, bir gerçeği olduğu gibi aktarmayı yazmak; muhteşem bir uğraş...
GERÇEKTEN DE MUHTEŞEM.
KALEMİNİZ DAİM OLSUN.
TEBRİKLER.
TEŞEKKÜRLER.