- 1727 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
HER TÜRK ŞAİR! DOĞAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
HER TÜRK ŞAİR! DOĞAR
(Tabi Diğer Anatolya ve Trakya Halklarından Olanlar da)
Bu ülkede herkes şiir! yazar. Öyle “Her üç kişiden beşi” değil her 3 kişiden 99’u şairdir!. Şiir yazmayana kız vermezler. Şiir kitabı olmayanı kahvehaneye bile sokmazlar, adamdan saymazlar. Bir genç kızının çeyizinin en nadide parçası yazdığı şiir kitaplarıdır. Herkes için yapılması sıradan ve “vatan borcu” şeklinde olmazsa olmaz bir görevdir şiir yazmak. Velhasıl, bu ülkede şiir yazmak en hafif meşrep iştir. Hegel’in sanat disiplinlerinin en üstünü olduğunu iddia ettiği Şiir, bu coğrafyada sanatın orospusudur. Kimse amatörce beyin ameliyatı yapmaya kalmaz ama herkes şiir! yazar…
Hegel, Şiir’i sanat disiplinlerinin en üstünü saymıştır, çünkü Şiir insan imgeleminin en özgürce kullanılabildiği alandır . Diğer sanat disiplinlerinde, özellikle plastik sanatlarda malzeme sanatçı özneyi kısıtlar, ama tamamen soyut nesneler olan sözcüklerin imgeler üzerinden bir ya da daha çok izlek etrafında kurgulanması ile oluşturulan Şiir, sözcüklerin ontolojik yapısı gereği sanatçı özneyi en özgür bırakan alandır ve/ ama bir eserin sanatsal değer taşımasının en temel özelliği olan özgün biçemi Şiir’de kurmak da bir o kadar zordur. Çünkü herkesin kullandığı doğal dilin parçası olan sözcüklerden size ait yepyeni bir üst dil kurmak zorundasınızdır öncelikle. Bu şiir dili hem özgün hem de etkileyici olmalıdır. Arkanızda bulunan, sanat tarihi boyunca denenmiş pek çok yöntem hem size yeni ve özgün dil için üstüne yeni bir tuğla ekleyeceğiniz bir birikim sunarken bir yandan da bu denli çok şeyin denenmişliği sizin özgün biçem kurmanızda, hatta daha ötesi büyük şair olabilme kavgasında yeni bir poetik yol açmanızda işinizi o denli zorlaştırır.
“Poeta nascitur, non fit.” diye eski bir Latin Deyişi vardır. Yani” Şair olunmaz, doğulur”. Önce doğuştan gelen genetik özelliklerinizin arasında şiir yazabilme yetisi olmalıdır. Sonra bu yeteneği büyük bir emekle işlemek gerekir. Şiir külliyatını okuyup içselleştirmenin yanında, şiir üzerine kuramsal yazıları/kitapları okumanız gerekir ki kendi özgün biçeminizi kurmanız yolunda kafa yorabilmeniz için donanımınız olsun. Sanat tarihini incelemeniz ve Şiir’in diğer sanat disiplinleri, özellikle resim sanatı ile arasındaki kuramsal etkileşimlerini bilmeniz gerekir. Bunlar da yetmez, şiir dışındaki sanat eserleriyle alımlayıcı özne olarak imgeleminizi beslemeniz gerekir. Daha ötesi temel olarak pozitif bilimler ve sosyal bilimler üzerinde bilgi birikimiz olmalıdır. İçselleştirilmiş bir politik görüşünüz ve tavrınız olmalı, sanat algınızı ve üretiminizi bu çizgide şekillendirmeniz gerekmektedir. Daha da ötesi hayatın çeşitli alanlarında şair özne olarak gelişen algıda seçiciliğiniz ile gene politik bakış açınız üzerinden hayatın sonsuz olaylar kombinasyonları içindeki “insan”ı gözlemeniz ve o “insan”ın şiir düzleminde dili olmanın yollarını didaktizme kaçmadan aramanız gerekmektedir. Bütün bunlar yıllara yayılan zorlu ve acılı bir süreçtir. Şiir yazmaya başladıktan sonra, önceleri nüve olarak şiirinizde bulunan özgün biçem zamanla gelişir ve olgunlaşır. Ardından başka bir sancılı süreç başlar: Şiirin asal varlık alanı olan edebiyat dergilerinde şiirlerinizi yayımlatmak…Derken uzun yıllar içinde has şiir okurunun, edebiyat dergisi okurunun şiirini bilip tanıdığı bir konuma gelince de şiirlerinizi matbu olarak yayımlarsınız (Gerçi bu da ayrı bir sancılı konu…). Yani şiir yazmak ömür boyu sürecek sancılı bir maratonu koşmaya kalkmaktır (Şair kendince haklı gerekçelerle şiiri bırakmaya karar vermedikçe…)
Oysa bugün herkes şair!..İnternet, sanayi devriminden sonra insanlık tarihinde en büyük sosyal değişimleri yapan olgu. Zamanla daha da belirginleşecek bu etkiler. Kitle iletişim araçları içinde en işlevsel kullanım alanına sahip olan internet, bireylerin en özgür şekilde kendilerini ifade etmeleri olanağını sağladı. Tabi, her yeni buluş gibi bunun da yan etkileri kaçınılmazdı. Şimdi ipini kopartıp klavyesini kapan şair! oluyor. Şiirin neliği hakkında iki satır bile okumayıp hiç kafa yormadan, tümceleri alt alta yazıp az biraz da uyak düşürüp yazdığı manzume müsvettelerini şiir zannedip birbirlerine ifşa ediyorlar. Hatta adlarının başına “Şair bilmem kim” , “Usta Yazar bilmem ne oğlu” kimi sıfatları cömertçe serpiştirip nasıl gülünç durumlara düştüklerinin farkına bile varmıyorlar. Sonra, daha doğru dürüst hiçbir dergide ürün yayımlatmadan koşar adım şiir! kitabı çıkartıyorlar; şiir! dinletileri verip eşi dostu davet ediyorlar…Oysa kimse amatörce beyin ameliyatı yapmıyor; kimse amatörce takım elbise dikmiyor; kimse amatörce marangozhaneye dalıp sandalye yapmıyor; kimse amatörce avukatlık yapmıyor; oysa kimse…Kimse haddini bilmiyor!
SERKAN ENGİN
YORUMLAR
Kesinlikle hayır...Henüz kendime kesinlikle şairim diyemem, ben henüz emekleme safhasındayım...Kat edeceğim o kadar çok yol var ki...
Bugün Ankara'da şiir dinletisine katıldım.Bir kez daha anladım ki, daha yolun çokk başındayım...İki mısra yazıp," ben şairim" diyen varsa; anca kendisini kandırır...İnsanın zamanla pişmesi lazım...
Sevgi ve saygı ile
Günün haklı yazısını kutlarım geç kalmışta olsam.
Ben de internet sayesinde öğrendim her 3 insandan 99 unun şair olduğunu.
Bu kadar şair ve bu kadar şiir çöplüğü...
Problem aslında duyguların aktarımı değil, ki kelimeyi bir araya getirip bir iki övgü aldıktan sonra kendini şair sananlarda. Ve eleştiriye gelemeyenlerde..
N. B. Ç. tarafından 5/1/2010 8:50:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Herkes şiir yazdığı için, şiirin ne demek istediğini hayal etmek bu kadar zor..
En basit örnekse sitemizde mevcut
''ki bu site ülkemizin en geniş kapsamlı edebiyat sitesidir''
bazen online üye sayısı 400 olarak gözüme çarpıyor fakat güne seçilen şiirleri okuduğumda okunma sayısı 200 kişiyi dahi bulmuyor, çünkü çoğu kişi yazmakla meşgul..
Çok üzücü..
Yazı için teşekkürler..
Eyvallah
Edebiyat, dizginlememiz gereken duygusal yanımızı çoşturur biraz. Coşkunun kağıtlara yansıması, her ülkede olduğu kadardır bizde de.. İnternet yokken ilkokul anı defterinde vardı bu şiirler... Ta 11 yaşına tekabül eden. Duyguların dile getirilişinde şiir her zaman bir araç olarak kullanılmıştır. Bir şiir ile aşkını ilan eden çocukluğumuza döndüğümüzde, şimdi değişen hiçbir şeyin olmadığını net bir şekilde görürüz. Demek ki şiir yazma alışkanlığımız her ülkede olduğu gibi çocuklukla başlıyor... Sadece değişen bu kişelere yüklediğimiz ayrı ayrı sıfatlar.. Ayrı sıfatlar diyorum çünkü kadınlarda "şairem" diye söz etmeye başladı kendilerinden.
Neden şiir yazılır? Neden sevgiliye yazılan mektupların hep bir köşesinde şiir vardır ? Sosyal psikoloji'nin oluşumu açısından çocukluk döneminde başlanan şiirler neden çok önemlidir hayatımızda? Bunların hepsi... Yargı-Algı-Öğrenme-İçine kapanıklık-Duygu patlaması-Rahatlama-Romantizim gibi kurgu bireyin davranışlarında dile getiriliş şeklidir.
ŞİİR-ŞAİR kavramına gelince, genelde yaşam biçem tarzlarından oluşan bir bütünlükte değerlendirildiğimiz için şair diyoruz biz onlara. Türkiye edebiyatında çok şiir yazdıkları için değil. Bazı şairlerimizin toplasan iki cilt etmeyecek kadardır şiirleri... Neden onlar öldüğünde şarimiz öldü deniliyor da sen öldüğünde kimse yüzüne bakmıyorsa bu ince bir çizgidedir şiir şair kavramı.
Beğeni de çok başka bir şeydir bunlardan ayrı; bir toplum, çoğunlukla eserler üzerinde beğenisi varsa güzeldir, değilse değildir. Bu sinema içinde geçerlidir, isterseniz 100 milyar dolarlık bir film yapın, size de yönetmen desinler... Bir dolu da sinema sanatçılarınız olsun bu filmde... Bütün sinema eleştirmenler tarafından beğinilse bile toplum beğenmemişse bu filmi üzerine bir bardak soğuk su için.
Sevgiler
zkclk
YAZINIZI YÜREKTEN KUTLARIM TEBRİKLER GÜNÜN YAZISI SEÇİLDİĞİ İÇİNDE .EVET HER TÜRK ŞAİR DOĞAR VE ŞAİR OLARAK ÖLÜR.DUYGU,HÜZÜN,MUTLULUK,ACI,IZDIRAP,PLOTONİK AŞKLAR,YÜREK SIZILARI ,FEDAKARLIK,ALÇAKGÖNÜLÜLÜK,HIRS,AZİM........ŞEFKAT,SAYGI VESAİRE NESNELER BİZ TÜRKLERDE MEVCUT OLDUĞUNA GÖRE DEMEKKİ ŞAİR OLUNURMUŞ:)YÜREKTEN KUTLARIM SAYGI VE SELAMLARIMLA
Hepimiz aynı yolardan geçmiş kişiler olarak size hak veriyorum. Ancak bu birikim denen şey tecrübe ile oluşuyor. yani yazarak, diğer şairleri okuyarak bir eser yaratma moduna ulaşılabiliyor. Kitap çkartmaya gelince çok haklısınız. Karaladıklarını şiir diye kitaplaştırmamak gerekiyor sanırım. Bir damılmanın,bir olgunlaşmanın eseri olmalı oysa ki kitaplar. İşte bu yüzdendir ki eskicilere( Bit pazarı tabir edilen yerler ) gittiğinizde en çok şiir kitbı enflasyonunu görebilirsiniz. Daha kapağı bile açılmadan oralara düşmüş. Okuyucusunu bulamamış hüzünlü kitapcıklar.
Bu fikirlerimi bana açıklama olanağı sağlayan ve güne düşen yazınızı tebrik ediyorum. Vallahi ben de bu işe ilkokul yaşlarında başladım. Şiirlerim kendi adıma henüz yeni olgunlaşıyor diyebiliyorum. Henüz şiir kitabım da yok. Sanırım biraz daha zaman alacak o kağıt kokusu ile şiirlerimin buluşması.
Sevgiler gönderdim yüreğinize.
''Oysa kimse amatörce beyin ameliyatı yapmıyor; kimse amatörce takım elbise dikmiyor; kimse amatörce marangozhaneye dalıp sandalye yapmıyor; kimse amatörce avukatlık yapmıyor; oysa kimse…Kimse haddini bilmiyor!'''
elbette çok doğru bu ifadeler.
bir cerrah amatör olsa, vay halimize...
zaten amatör kelimesi, sanat ve spor etkinliklerinde kullanılıyor.
amatör şair olmakta bir sakınca görmüyorum ben. ne zararı var ki? kime ne zararı olabilir. aksine, insanı geliştirir.
kendini olduğundan üstün görmek bir kişilik problemi değil midir?. ünlü bir cerrah kendini tanrı görebilir. bu hiç de yakışmaz ona. aynı şey değil midir, kendini mükemmel şair görmek ile?
açıkçası ben öyle ya da böyle şiir veya nesir karalayan herkesi desteklerim. doğuştan yeteneğiniz olsun olmasın, yazmak geliştirir insanı. ufkunu açar. yeni şeyler öğrenmeye iter. ha, bu arada her karalama yapan kendini şair görmememli elbette.
olmak*** sorunsalında da çok takılmak doğru değil ki zaten. bir kitap çıkar alır okursunuz, harikadır. o sizin şairinizdir. kim karışır.
amatör futbolcu oluyorsa, şair de olabilir. bence sakıncası yok.
yeter ki, hangi noktada olduğumuzu bilelim.
güzel ve düşündürücü yazı için teşekkürler.
saygı ile..
Oysa bugün herkes şair!..İnternet, sanayi devriminden sonra insanlık tarihinde en büyük sosyal değişimleri yapan olgu. Zamanla daha da belirginleşecek bu etkiler. Kitle iletişim araçları içinde en işlevsel kullanım alanına sahip olan internet, bireylerin en özgür şekilde kendilerini ifade etmeleri olanağını sağladı. Tabi, her yeni buluş gibi bunun da yan etkileri kaçınılmazdı. Şimdi ipini kopartıp klavyesini kapan şair! oluyor. Şiirin neliği hakkında iki satır bile okumayıp hiç kafa yormadan, tümceleri alt alta yazıp az biraz da uyak düşürüp yazdığı manzume müsvettelerini şiir zannedip birbirlerine ifşa ediyorlar. Hatta adlarının başına “Şair bilmem kim” , “Usta Yazar bilmem ne oğlu” kimi sıfatları cömertçe serpiştirip nasıl gülünç durumlara düştüklerinin farkına bile varmıyorlar. Sonra, daha doğru dürüst hiçbir dergide ürün yayımlatmadan koşar adım şiir! kitabı çıkartıyorlar; şiir! dinletileri verip eşi dostu davet ediyorlar…Oysa kimse amatörce beyin ameliyatı yapmıyor; kimse amatörce takım elbise dikmiyor; kimse amatörce marangozhaneye dalıp sandalye yapmıyor; kimse amatörce avukatlık yapmıyor; oysa kimse…Kimse haddini bilmiyor!
bU YAZINIZDAN DERS ÇIKARMAK LAZIM DİYE DÜŞÜNMEKTEYİM...
TEBRİKLER ARKADAŞIM...SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM...SELAMLAR...
imgeci sosyalist şiir
imgeci sosyalist şiir
"Oysa kimse amatörce beyin ameliyatı yapmıyor; kimse amatörce takım elbise dikmiyor; kimse amatörce marangozhaneye dalıp sandalye yapmıyor; kimse amatörce avukatlık yapmıyor; oysa kimse…Kimse haddini bilmiyor!"
usta, üstad naraları...
şiire giden yolun başındayken bile şair oldumların garip çığlıkları...
evvet amatörlük hiç bir meslekte oldum rengi vermezken eline kalem alan donanımına bilgi birikimine bakmadan serenat yapan herkes ŞAİR oluyor...
t e b r k l e r...
imgeci sosyalist şiir
lacivertiğnedenlik
ankarada yapmadı
dedi peki nerde yaptı
dedim tünele girerken yaptı fren
imgeci sosyalist şiir
Saygılarımla...
Sevay
Ama işte duygu yoğunluğunu yaşamak güzel bu ortamda.
Mahsun da olsak bu yola baş koyduk, yorumunuz gülümsetti,...
imgeci sosyalist şiir
Alınsam mı diye düşündüm :)
Şaka bir yana şiir konusunda okumuş yazmışlığınızı izlemiştim bir dönem. Bu nedenle gösterdiğiniz hassasiyet gayet anlaşılır benim gözümde. Ama yine de tek kusurumuz şiir yazdığımızı sanmak olsun diyesim var, bilginize
tebrikle