HAYAT BİR TİYATRO.....................
Hayat bir tiyatroysa, ben çok iyi bir tiyatrocuyum demek ki !
Bazı insanlar zevk için maske takar, bazı insanlar mecburiyetten takar o maskeyi. Bazı oyuncular taktıkları maskelerle hayatı boyunca dram oynarlar, bazıları da taktıkları maskeyle komedi oynarlar zevk için. Hangisi iyi oyuncudur düşündürür.Tartışılabilir bu konu ben dram oynuyorum ama yüzümdeki maske asla belli etmez.
Oynadığım oyunu saklamak zorundayım neden saklıyorum çok düşündüm kime, niye ya da neden.O kadar çok cevabı var ki bunun.Aslında belki çevreden, belki kadın olmanın zorluklarından, belki ailevi baskılardan. Yada benim ülkemde hem güzel hem dul olmanın zorluğundan olabilir mi acaba?
Evet!Bence bundan olabilir. Birde yalnızsanız size destek çıkacak bır ağabeyiniz, yada erkek kardeşiniz, yada babanız yoksa daha da zordur bu durum sizin için.
Ve saklanırsınız o maskenin arkasına aslında maske değildir bu hapishanedir size.
Ve bunu sadece siz bilirsiniz ...Kim nerden bilebilir ki?
Sizin dışarıdan bakıldığı gibi bir hayatınızın olmadığını, siz dayak yiyip yaz günü boğazlı badi giydiniz mi? Boğazınızdaki parmak izleri görünmesin diye eve gelen misafirlere boğazımı üşütmüşüm o yüzden böyle giyindim dediniz mi? Demişseniz sizde iyi bir oyuncusunuz demek ki!!!siz gelen misafirlere karşı mutluluk oyunu oynadınız mı?Oynadıysanız aferin size, sizde maske kullanmayı örgenmişsiniz
demek ki! Siz eşiniz en yakın arkadaşının, size hangi gözle baktığını ve bir davet sonrası ‘’çok güzelsiniz ve çok fazla kadınsınız’’ dediler mi? Ve siz bunu duyunca utancınızdan başınızı eğer miydiniz? Ve bu sizin yanınızda mecburi durumlarda çanta diye taşıdığınız kişiye söyleyip önemsendiğinizi hissettiniz mi?
Eger hissetmişseniz devam edin maskeyle gezmeye zira dul olmak, kadın olmak ve bir başına yaşamak zordur benim ülkemde ...
Zaman zaman yanınızda taşıdığınız çanta sizin etiketinizden kariyerinizdeki başarıdan ve güzelliğinizden dışarıda övündüğü halde sizin yüzünüze karşı senden tiksiniyorum dedi mi? Ve akabinde dövüp siz buna karşı dul kadın etiketinden korkup sustunuz mu eğer sustuysanız harikasınız.Maskeyle yaşamaya bayağı alışmışınız demek ki ve şimdi size deseler neden hala çantayla aynı evde alt katta o üst katta yaşıyorsunuz derlerse şu cevabı verin benim ülkemde DUL olmak, güzel bir dul olmak zordur ne kadar inançlı olsanız da, ne kadar imanınız sağlam olsa da şeytanlar çoğalmış benim ülkemde...
Adınıza sürülecek lekeden, iftiradan korktuğunuz için mi bu hapis hayatını bu işkenceyi çekiyorum deyin. Çünkü anlamazlar yada anlasalar da işlerine gelmez çünkü sizin etinizden faydalanmak için işlerine gelmez siz bu cevapları verin.Ah kadın olmak ne zordur be benim ülkemde...
Şimdi siz, evet usta tiyatrocu oldunuz, onur ödülünü almaya hak kazandınız.
Sahi ya! Bu arada hiç olduğunuzu da unutmayınız.Çünkü bunları yaşarken size zaten hiçlik payesi çoktan verilmiştir...Her yerinize maske taksanız da, usta tiyatrocu bir tek yüreğinize maske takamadınız beceremediniz yüreğinize maske takmayı.Çünkü seven yürek maske takamıyor maalesef!
Yürek çocuk, yürek yetim ve öksüz. Yürek yalnız kaldıramaz maskeleri oyunları tiyatro sahnelerini o yalın yaşar. Hissettiklerini yaşar ve bir gün o aptal yürek dua eder ve Rabbi ona çok sevdirir birini. Ve sonuç daha beterdir bu sefer, o kadar dram oynarken yüzündeki maskeyle, bir de yüreğindeki sevdası biner omuzlarının üzerine ve tek kişilik bir sevdadır. Karşılık bulamamıştır sevdasına, yalnızlığında yüreğindekine daha bir bağlanmıştır. Öyle sevmiştir ki o karşılıksız aşkını. Ah zordur benim ülkemde kadın olup ta aşık olmak...
Yüreğinde karşılıksız sevda taşımak zordur. Zor vesselam! Sana, bana ve hayata dairdir bunlar....Maskeyle yaşamak budur. Takdir ettim.Benim ülkemin kadınını takdir ettim. Bu yaptıkların Allah adına inancından ise ve namusuna olan saygındansa seni takdir ettim.
Ve kadın sev çok sev yüreğindekini asla unutma zaten ben unut desem de sen unutamazsın daha çok seversin. Bilirim, umarım Rabbim sana mükafatını verir benim ülkemin kadını...
Ve KADIN her ne kadar da Resulullah s.a.v. veda hutbesinde kadınları erkeklere emanet ettiyse de, sen; Resulullah s.a.v emanetine kendin sahip çıkıyorsa
BENIM ÜLKEMIN KADINI SENI YÜREGİMDEN KUTLARIM ve ama KADIN hiç olduğunu sakın unutma benim ülkemde kadın olmak hiç olmaktır aslında ...
YORUMLAR
aslın da benim ülkem de kadın olmak gerçekten çok zor, erkek olmak bir o kadar da zordur.olayın özü - insan olabilmek - zordur benim ülkem'de.her iki cins de önce insan olduklarını kabullenseler gerisi kendiliğinden gelecektir zaten.ve ; benim ülkem de yaşamak da zor aslına bakarsanız bir kadın olarak.
güzel bir yazı okudum sayfanız da sayın Belek varolasınız.
Kadın olmak HİÇ olmak değildir.Kadın;yarimiz,sevgilimiz,anamızdır.Kadın sinesinde dinginlik bulduğumuz hayat yoldaşımızdır.Ve kadına cennet ayaklarının altına sunulmuştur,Amma,Kadın yerini bilmeli,itaatkar olmalı,şevkatlı olmalı...Size muhalefet amacıyla yapmadım bu yorumu,KADIN kutsal dır.Doğaldır ki yalnız kaldığı zamanlarda bütün zorluklar Kapılarını açacaktır.
Hayat bir tiyatroysa, ben çok iyi bir tiyatrocuyum demek ki !
Eğer hayat bir tiyatroysa ve yaşıyorsak “demek ki” si fazla, ama başrolde, ama figüran hep oyuncuyuz. Siz kadın olmanız hasebiyle kadın gözü ile irdelemişsiniz olayı. Hak vermemek elde değil katılıyorum, lakin memleketimizde genel itibari ile “insan” olmak hiç gibi geliyor bana.
Birilerinin ekonomik yarımlıklarının sebebi hep birilerinin deki karakter yarımlığından, noksanlığından kaynaklanmakta. Birilerinin maddi, manevi, duygusal yarımlıklarının altında birilerinin izan, iman, insan standartlarının olması gereken seviyenin ancak yarım ölçek civarlarında olması yatmakta. İşte bu seviye olması gereken seviyelere çıkınca gerek kadın, gerek erkek tüm insanlar için “hiçlik” hiç olacaktır.
Saygılar, selamlar
Silence
SEVGİLERİMLE.
JASMİNA...
evet ülkede canımızdan değerli değerlerimiz vardır ve bu değerlere sahip çıkmak bir o kadar zordur tebrikler dua ile kal
Silence
saygımla ,EN EMİN OLANA EMANET OLUN Dost kaleminiz daim olsun
JASMİNA...
Yazı içerik olarak oldukça iddialı.
Evet zordur bu ülkede kadın olmak, güzel bir dul olmak, inançlarına sahip çıkmak, direnmek.
Fakat çok da önemlidir bu değerler ; bilmek ve sahiplenmek gerekir.
Bir oyun olduğunu farz edip tüm yaşananların, maskeli biriymiş gibi yaşamaya, içindeki dışa vurmamaya gayret göstermek de güç ister, fedakârlık ister elbet.
Silence
oysaki kadın, ana kadın, bacı kadın, evlat kadın , bir erkeğin herşeyi kadın yada HİÇ birşeyi gene kadın........... ama!
herşeyden önce İNSAN !!! KADIN..............
Hayat bir tiyatro ise bizlerde oyuncularız.Ancak,kimimiz misafir oyuncu hüviyetinde iken bazı insanlar vardır ki başrolü oynamak zorundadırlar.Ve en zor rol onlarındır.Sizin bahsettiğiniz oyunculuk yani.
Kadın olmak tüm dünyada zor iken,benim ülkemde Türkiye'mde duble zordur.Hele bir de dulsanız yien sizin bahsettiğiniz gibi oscara aday oynamak zorundasınız.
Yazınızdaki mesajları çok iyi algıladım.Bir erkek olarak da algılamam gerekiyordu zaten.Maske ile dolaşan,her anını oynayarak geçirmek zorunda kalan kadınları görmek çok gücüme gidiyor.Peygamber efendimiz kadınları erkeklere emanet etti etmesine de maalesef emanete hiyanet edenlerin sayısı gün geçtikçe çoğalıyor.
Gözü yaşlı,çaresiz,içi ve dışı farklı kadın görmek hiç ama hiç istemiyor.Ama maalesef hayat bir tiyatro,kadınlarda bu oyunun başrolündeler.Güzel bir yazı ve anlatımdı.En güzel günler kadınlarımızın olsun ve çiçek misali solmasın kadınlarımız.Sevgiyle kalın...
Silence
saygılarımla....