İNSAN NİMETTİR
“Harabat ehlini hor görme Zakir.
Defineye malik viraneler var." diye zikreder Erzurumlu İsmail Hakkı Hazretleri… Eskimiş pörsümüş bir eşyaymış gibi bakamazsın insanlara… Fıçı içinde yaşayan DİYOJEN herkesin korktuğu İskender’e ne laflar etmiştir. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan adamın korkacak da hiçbir şeyi yoktur.
Ummadığınız yürekler nelere kadir olur.
Beğenmediğiniz beyinler nelere gebedir.
Zarfa değil mazrufa bakın.
Şekle değil öze bakın.
Yukarıdaki beytin hikâyesi ise şöyle zikredilir kudema tarafından:
“Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.lerinin Şakir ve Zakir adında iki oğlu vardır. Zakir adı gibi sürekli hakkı zikirle meşgul salih bir evlattır. Şakir ise meyhaneden çıkmayan, ayık dolaşmayan biridir. Bir gün İbrahim Hakkı Hz.leri Zakir’i alır yanına birlikte bir yere gideceklerini söyler. Giderlerken meyhanenin önünde Zakir’e beklemesini söyler, içeri girer. Oğlu Şakir masa başında sızmıştır. Meyhaneciye, oğlunun ne kadar borcu olduğu sorar ve tüm borcu kapatır, Zakir’le beraber yola devam ederler. Babasının çıkması ardından Şakir uyanır, borcunu ödeyip kalkacaktır. Meyhaneci "borcun yok, baban ödedi" dediğinde, müthiş biri hayâ duygusu kaplar benliğini ve peşlerine düşer. İbrahim Hakkı Hz.leri ve Zakir bir uçurumun kenarındadır ve babası oğluna:
“Kırklardan biri vefat etti, atla, kırklara karışasın” der. Havada da otuz dokuz tane kuş dönmektedir. Zakir o ilme rağmen bir an tereddüt eder. Tam o anda Şakir; “hakkını helal et baba, bismillah” der, atlar ve göğe, kırklara karışır. Zakir’in şaşkınlığı arasında, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.leri meşhur sözünü söyler:
Harabat ehlini hor görme Zakir
Defineye malik viraneler var...”
Meyhane ehli de olsa, dilenci de olsa, sokakta kimsesiz birisi de olsa, ten mezbelesinden geçmiş bir sofi de olsa, ütün âlemin kralı da olsa, ağa da olsa, köle de olsa İNSAN NİMETTİR.
Nimete saygısızlık yapılmaz, kötü davranılmaz, hor bakılmaz. Nimetin sahibi olan mutlak güce hürmeten imtina edilir her türlü olumsuz yaklaşımdan nimete.
Profesör Üstün Dökmen’le yapılan röportajdan bir bölüm:
“Yere düşen ekmeğin üstüne basan insan görmedim ama yere düşen insanı tekmeleyen çok kişi gördüm diyor... Saygılı olmaktaki kusurlarımızı söyle anlatıyor:
Birbirimize saygılı olma konusunda 3 tip temel hatamız var...
Avrupa’da yasayan vatandaşımız, orada yerlere çöp atmıyor ama Kapıkule’den girer girmez yerlere tükürmeye, çöp atmaya başlıyor. Niye burada böyle yapıyorsun diye sorulduğunda, herkes böyle yapıyor diyor. Kendi fikri olmayan insanın duruma göre hareket etmesidir bu!
İkinci hatamız, keyfimize göre davranmak. Keyfimiz yerindeyse eve girerken ’Merhaba millet’ diyoruz, değilse surat asıyoruz. Oysa keyfimiz yerinde olsun olmasın insanlara saygılı davranmak zorundayız.
Üçüncü hata, adama göre davranmamız. Karşımızdaki adam iri yarıysa, ’Buyur Abi’, diyoruz, ufak tefekse, ’Ne var lan!’ diyoruz. Oysaki insanların onuru birbirine eşittir.
Diyorum ki, yerdeki ekmeğe saygılı olma konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayağıyla dürtüklemez ya da öper, koyar bir kenara.
Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet değil mi?”
İnsan nimettir, yaratanın en güzel şekilde ortaya koyduğu ve temaşa eylediği bir nimet. Etiyle kemiğiyle eşsiz bir durum arz eden ve arzı endamı ile fark yaratan bir nimettir hem de. Ekmek gibi kutsal, su gibi aziz, hava gibi vazgeçilmez…
Her hareketinde bir asalet, bir vakar saklı olan ve âlemin özünü ihtiva eden bir
tohum misalidir insan. Âdem ve Havva’dan ortaya çıkan ve günümüze değin sürgün veren bir mucize yaratılmış olarak insan Yusuf’ta güzellikler tavan yaparken, peygamber efendimizde ahlak şahikalarda iken, Eyüp’te sabır cemil bir halde vuku bulurken, İbrahim’de ateş güle dönerken, Davut’ta ses raks ederken semada, İsa’da şifa bulurken dermansızlar, erenler gönülden gönüle fethe başlarken, Mevlana evrenselliğe pupa yelken kanat açarken, Yunus sevgiden dem vururken; İNSAN NİMET DEĞİL DE NEDİR?
En donanımlı varlık; şeklen ve ruhen… Mümkün mü yarışmak onu yaratanla? Üflenen Hz. Muhammet’in ruhudur ten’e, onun yüzü suyu hürmetine inşa edildi cümle âlem. İnsan da bu âlemin nüvesidir kısaca.
Rezil de olsa, sefil de olsa, vezir de olsa, nazır da olsa İNSAN EN BÜYÜK NİMETTİR.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.