- 1468 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
BİLMECE
Koyun Nasya, bakımlı ve alımlıdır. Kabarık bem beyaz tüyleri, melül melül iri gözleri ve semiz bacakları iştah kabartan cinstendir. Sağlıklı ve kendine güveni aşırıdır. İki kuzusu, birde koç eşi vardır. Standart bir hayatı olan Nasya çok can sıkıntısı çekmektedir. Boz koçu Urcu’ya da bazı kuruntulardan dolayı kırgındır.
Ercu’nun kendini anlayamadığından ve her dişinin nedenli nedensiz serzenişinden, gereksiz tafra yapmaktadır. Kıskanılmak ve güvensizlik sayacağı aşırı korumayı istememektedir. Koçunun ve kuzularının dışında da sevgi ve itibar görmek istemektedir.
Nasya meraklıdır. Öğrenmek, görmek, daha hür olmak istemektedir. Bütün hayvanlara da candan, dostane yaklaşarak çevre edinmek istemektedir. O aslında nefsini de biraz şımartmak ve eğlendirmek istemektedir.
Koçu Ercu’nun ikaz ve yasakları hırsını kamçılamakta ve her gün daha asi kılmaktadır.
Yeni keşfettiği Nabyay otlağında zengin otlar ve çeşitli hayvanlar vardır. Ercu’nun izni ile burada güven içinde otlamaktadır. Ercu, kıskanç bir eştir ve Nasya’yı da sevip gözetmektedir. Daha tecrübelidir. Acemi eşini, hayvanlar dünyası hakkında sık sık bilgilendirip uyarmaktadır. Dost görünen düşmanı da, apaçık pusucuları da anlatır. Aslan, sırtlan, kurt gibi hayvanların dişisine bile güvenme diye öğütlemektedir. “ Guruptan ayrılma, avcıları davet etme, Ses, bakış, koku salma. Her an ayık ve şüpheci ol, sen koyunsun kendini kurt sanma, karga gibi iltifata kanma, Meraklanma, macera arama. Gariplik ve tehlike sezersen çar çabuk güvenli ortama geç. Her tuhaflığı benimle paylaş ve benden uzakta görüntü verme.” Diye nasihatte bulunuyordu Nasya’ya.
Ama Nasya nefsine yenik düşüp yeni otlağı ve hayvanları daha yakın izlemeye alır. Kuytuları araştırır. Ses, bakış ve koku salar. Günlerden birinde bir kuytuda mahzun, dost canlısı kurt görünür. Olgun kurt, iri gözleri, hafif kambur sırtı, açlıktan çökmüş midesi ile Nasya’ya ilginç gelir. O da sanki Nasya gibi yeni dostluklar aramaktadır. Hırıltısı tatlı nameler gibi gelir Nasya’ya ve kutra ilgisi artar. Yaklaşır biraz, mesafeli olarak. Sonra biraz daha. Bakar tehlikesiz, daha yaklaşır. Oysa sinsi kurt o kadar açtır ki, nefsinin pis kokusu o an başka otlaktaki Ercu’ya kadar ulaşır. Kurdun eşine kurduğu tuzağı hisseder ve harekete geçer. Kurdu öldürmeyi bile göze almıştır. Ercu’nun, Nasya’ya destek gelmesinden ürken kut geri çekilir ve siner. Kurdun iri pençesini, pis nefesini ve sivri dişlerini gören yakından fark eden Nasya da büyük bir tehlikeden döndüğünü hisseder. Yara almadığı ve canından olmadığı için şanslıdır.
Otlağı ve hayvanlar âleminden bir avcıyı tanımış ve daha tecrübelenmiştir. Ama bu âlemde Kurttan çok daha tehlikeli ve usta, sinsi, acımasız avcılarda vardır. Kendine sahip çıkan eşinin haklılığını kabullenmiş görünmektedir. Küçük ayrıntılar bile, et peşindeki sinsi ve pusucu avcılara dikkat hususunda çok önemlidir.
Nasya bilmektedir ki, merakını yenip, nefsi ile sürekli savaşarak ve eşinin desteğiyle daha mutlu ve uzun yaşayacaktır.
Ercu;
“Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca;
Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca…” Dedi.
Nasya; “ Bir şey mi istedin” dedi.
Ercu;
“ Olmaz bil de “ OLUR “’u, olur bil de “ OLMAZ “’ı;
Buluver, günü geçmez, pörsümez ve solmaz’ı…” diye bilmece gibi konuştu.
Dünyada bırakacakları nasipleri için otlamaya koyuldular otlakta. Kasap ta onları her gün gözlemekteydi. Bir şekilde öleceklerdi elbette.
YORUMLAR
Kendini kurt sananlar olur bazen.
Hani bir de derler ya her kusun eti yenmez.
Ilginc yaklasimlar.
Konu hep ayni.
Devir hep ayni.
Kuzular da hep ayni cobana ihtiyac duyar kuzu kafalilar.
güzeldi yüregine saglik sevgili Engin Tatlitürk
Senin yazilarini okumak da ayricalik.
sonsuz saygimla
Ercu’nun kendini anlayamadığından ve her dişinin nedenli nedensiz serzenişinden, gereksiz tafra yapmaktadır. Kıskanılmak ve güvensizlik sayacağı aşırı korumayı istememektedir. Koçunun ve kuzularının dışında da sevgi ve itibar görmek istemektedir.
Nasya meraklıdır. Öğrenmek, görmek, daha hür olmak istemektedir. Bütün hayvanlara da candan, dostane yaklaşarak çevre edinmek istemektedir. O aslında nefsini de biraz şımartmak ve eğlendirmek istemektedir.
Koçu Ercu’nun ikaz ve yasakları hırsını kamçılamakta ve her gün daha asi kılmaktadır.
Yeni keşfettiği Nabyay otlağında zengin otlar ve çeşitli hayvanlar vardır. Ercu’nun izni ile burada güven içinde otlamaktadır. Ercu, kıskanç bir eştir ve Nasya’yı da sevip gözetmektedir. Daha tecrübelidir. Acemi eşini, hayvanlar dünyası hakkında sık sık bilgilendirip uyarmaktadır. Dost görünen düşmanı da, apaçık pusucuları da anlatır. Aslan, sırtlan, kurt gibi hayvanların dişisine bile güvenme diye öğütlemektedir. “ Guruptan ayrılma, avcıları davet etme, Ses, bakış, koku salma. Her an ayık ve şüpheci ol, sen koyunsun kendini kurt sanma, karga gibi iltifata kanma, Meraklanma, macera arama. Gariplik ve tehlike sezersen çar çabuk güvenli ortama geç. Her tuhaflığı benimle paylaş ve benden uzakta görüntü verme.” Diye nasihatte bulunuyordu Nasya’ya.
ENGİN BEY!BURADA İKİ FARKLI ÖZELLİKTEKİ ŞAHISLARI VE HAYVANLARIN İLETİŞİMİNİ YAŞANTISINI ANLATIYORSUNUZ.ERCÜ'NÜN EŞİ NASYA'DAN İSTEDİĞİ HEP KENDİ ETRAFINDA OLMASINI VE FAZLA MERAKLI OLMAMASINI HERKİŞİYE GÜVENMEMESİNİ AYRICA KENDİSİNİ NASYA'TARAFINDAN KISKANILMASINI İSTİYOR.NASYA İSE ERCÜ'YE KARŞI SEVGİSİNİ FAZLA BELLİ ETMİYOR ÖZGÜRCE YAŞAMAK BAĞLI KALMADAN EĞLENMEK SEVMEK VE SEVİLMEK İSTİYOR AYRICA NASYA ÇOK MERAKLI .HERKEZİ KENDİNCE DOST SANIYOR OKADAR SAF VE DURUKİ KİMİ GÖRSE HER LAFINA İNANIYOR FAKAT ERCÜ İSE EŞİNE DAHİ GÜZENEMEYECEĞİNİ VE HAYATIN OKADAR TOZPEMBE OLMADIĞINI HATIRLATMAK KURT VE BAZI HAYAVNALRDAN ÖRNEKLER VEREREK NASYANIN GÖZÜNÜ AÇMASINI SAĞLAMAK İSTEMİŞTİR .
EVET HOCAM BENİM ANLADIĞIM KADARIYLA BU EMİNİM YANILMAMIŞIMDIR SÜRÜKLEYİCİ BİR YAZI YAZDIĞINIZ VE ÖZELLİKLE DERS VERİCİ BİR KONU SEÇİP KALEME ALDIĞINIZ BİZLERLE PAYLAŞIMDA BULUNDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM TACETTİN ABİMİN DEDİĞİ GİBİ BANA DÜŞEN DERSİMİ ALDIM ÇOK TEŞEKKÜRLER SAYGILARIM SELAMLARIM SONSUZDUR ESENLİKLER DİLERİM YAZILARINIZI SEVEREK OKUYORUM YANLIZ KUSURA BAKMAYINIZ ÇOK UZUN BİR YORUM YAPTIM AFFOLA:)
Engin Tatlıtürk
Şeref verdiniz.
Saygı ve selam benden.
Teşekkür ederim.
Kurt'un, bu koyun'u, yemesi ve ya istemesi doğal... Fıtratı bu yönde...
.......Önemli olan kuzunun masumluğunu yitirmesi...! Velev ki, alınan örnek kurt olursa! On’un ihtişamlığı göz boyuyorsa! inanılan yol kurdun yoluysa...! Allah bırakma kurdun yoluna...
Sizi görmek çok güzel...Farklı yazılar istiyor insan, kendi beceremeyince...
elemm tarafından 4/29/2010 4:26:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Sitede çok çok kal,teli yazılar ve yazarlar mevcut. Ben de çık feyiz alıyorum.
Farklı yazmak sa o başka.
Bu güzel övgüye layık olmayı herkes ister.
Saygılarımla.
Teşekkür ederim.
Engin Bey sizi öncelikle kutluyorum, kalem elinize yakışıyor ve iyi ve güzele doğru kullanıyorsunuz. Ustaca bir yazımdı, karakterleri betimlemeniz ise harika kurtlar, kuzular müthişsiniz. Tebriklerimle. Saygı ve selamlarımla...
Engin Tatlıtürk
Saygı ve sevgiler.
okurken aklımdan bir çok, bir çok şeyler geçti ve halada geçiyor...
yani hayvanlarda dahi bir duygu ve belirli bir yaşam tarzı var. çizgileri sınırları var.
itaat ve idare temek var...bunu hayatlarında daima idame ettiriyorlar...
namus duygusu, sorumluluk ve aile birliği var....hani insan yeri gelince bazan hayvandan dahi utanıyor ya... demk istediğim o sanırım.....
"Hepiniz çobansınız ve her çoban güddüğü sürüden sorumludur....demek geldi son söz olarak...
saygılarımla....
ben mesajımı aldım..... güzel kalem.....ne kadar güzel isimlerdi .....saygılar
Engin Tatlıtürk
Sayfama onur verdin.
Selamlar. Sevgiler.
Kıssadan hisse gibi ya da fabl gibiydi. Yazıdaki hayvanları ve diyalogları bir anda gerçek yaşama kurguladığımda ne kadar önemli mesajlar verdiğinizi fark etmek hiç de güç değildi. Çok güçlü bir kaleminiz var, okuyan nasipleniyor.
Tebrik ederim.
Engin Tatlıtürk
Sayfama onur verdiniz.
Selam ve sevgiler.
Koç koyun muhabbetiyle, çok güzel mesaj verilmiş arif olanlara, çok güzel bir anlatım,
tebrikler, ağzı iyi laf yapan kurtlara dikkat etmeli koyun ve kuzular diye bağlıyorum,
saygılar...
Engin Tatlıtürk
Yorumunuz da güzeldi.
Onur verdiniz.
Saygılar.
“ Olmaz bil de “ OLUR “’u, olur bil de “ OLMAZ “’ı;
Buluver, günü geçmez, pörsümez ve solmaz’ı…”
Koyunlar bile düşünebilirken bunu, ya insanoğlu ; insanoğlu halâ fani dünyanın fanilerinin peşinde ömür tüketiyor diyorsunuz galiba..
Engin Tatlıtürk
Yakın düşünceler.
Selamlar ve sevgiler.
Koyunlar ve kuzular için tehlike her zaman vardır ve onların en büyük hatası öncelikle sürülerinden ayrılmalarıyla başlar. Bu demek değildir sürüyle bir aradayken güvendeler. O zaman da sürü içinde çeşitli tehlikeler vardır. Koyunların yapması gereken tek şey tedbiri elden bırakmadan otlamasına devam etmek ve ne olursa olsun koçuna güvenmek...
Zekice kurgulanmış bir yazı ve ben sanırım bu sürüyü tanıyorum.
Bilmecenizin cevabına gelince....
N. B. Ç. tarafından 4/29/2010 10:08:30 AM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Bu gün kü yazınız güzeldi. Sonunu çok merak ettim. Sanki benim yazıma paralal.
Bilmece çok basit.
O işin behanesi. Mesaj önemli olan.
Saygılar.