- 1003 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
O TELEFON
Her sabah ki gibi bu sabahta eşimi işine evden uğurlamıştım, iki-üç dakika geçmemişti ki geri zile basıldı kim o dedim ben dedi Osman, kapıyı açtım, hayırdır, Osman işe gitmekten vazmi geçtiniz, yok sadece seni tekrar görmek geçti içimden ve onun için geldim. Osman nerden icap etti bu şimdi, niye benim gönlüm, arzum, özlemim, körelmiş mi yani, hayır hiç yapmamıştın da bu ana kadar garibime gitti, sadece. Bir helallik istemiştim hepsi bu…
Ya hanım beni görmek istemiyormuş gibi aval-aval bakınıyorsun ahanda gidiyorum hadi eyvallah, hakkın helal et emi.
İnşaat sektöründe Kalıpçı kalfası olarak çalışırdı, görücü usulüyle evlenmiş, ikisi kız üçü erkek beş çocuğu vardı. Çok konuşmaz her şeye sinirlenmez, çok sakin olmasına karşın bazen de çok mu çok asabi olurdu.
Eşini gittikten bir iki saat sonra telefonla aradı. İçine kurt düşmüş aklı hep inşaatta kocasındaydı, alo efendim hanım der, Osman sorar hayırdır ya hanım bir şey mi isteyeceksin gelende eve. Hayır bir şey istemiyorum sen demiştin ya sabahtan benim sevgim,duygum körelmiş mi diye ya,sonra ne var bunda ben kocamı arayamam mı.
Ne demek tabi ararsın, niye aramayasın da hani öyle ararken mutlaka bir şeyler lazım olduğu anlar da olurdu da ondan dedim… Yok, bu sefer öyle değil, sağ ol teşekkür ederim…Ama madem hatırlattın o benim sevdiğim şeyi getir unutma tamam.Unutmam sana canım kurban olsun..
Akşama iki veya üç saat vardı evin telefonu acı-acı çalmaya başladı ama bende meraktan halim takatim tükendi, zar zor telefonu elime alıp alo diye bildim. Karşıda ki ses küçük kız kardeşimin beyinin sesiydi bana hep abla derdi, abla nasılsın, iyiyim hamt olsun, hayırdır yoksa Osman’ıma mı bir şey mi oldu dedim, çünkü içimde ise anlam veremediğim gariplikler vardı, hayatımda hiç olmayan düşünceler, içimi kemirip duruyordu. Öylece epey sessiz kaldık abla sesiyle ben ağlamaklı bir halde, enişte yoksa Osman’a bir şey mi oldu tekrar sordum, abla Osman abım hastanede şu an iyi, bir şeyi yok ama seni görmek istediği için hazırlan gelip alacağız tamam. Tamam dedim elim ayağıma dolaştı ne zor bu çaresizlik ki üstümü bulup giyene kadar kapının zili tekrar çaldı…
Hastaneye vardık ama iş işten çoktan geçmişti, eşim artık yoktu Hakkın Rahmetine kavuşmuştu, sadece yüzünü görebilmiş ve ondan istediğim şey için bana meğer açık -açık diyor muşta ben anlayamıyordum. Hanım sana canım kurban derken eşim açıktan ilan ediyor adeta bize haber veriyordu,bizde o feraset yoktu ki gerçekleri görmeye….
Durumunu sorduğumda inşaat asansörüyle demir çekiyorlarmış,demiri yukarı alırken dengeyi kayıp ediyor ve yanın üstüne yere demirlerin üzerine yığılıp kalıyor acilen hastaneye kavuşturuyorlar ama iç kanam mı ne olmuş ve maalesef eşim kurtulamamıştır..
Artık yeryüzünde bizde yetimdik çocuklar her ne kadar büyük olsalar da kendi kendilerini geçindirseler de,Osman’ım benim için en büyük kayıptı….Yeri dolmayan bir kayıptı ,her telefon çaldığında Osman’ımın eve geri gelip helallik alışı kulaklarımda çınlıyor….
**** **** **** **** ****
Eeeyy 28 sene aynı yastığa baş koy ve bir telefon gelsin eşin hastanede ve sen git soğuk cesediyle karşılaş.Ne diyelim yeri mekanı nur olsun kalanlara ise Allah(c.c)sabır versin….
2010-01-07 Hüseyin DAĞLAR.
YORUMLAR
gununbirinde
Bu güzel yorumunuzun daha iyi anlaşılması için bir şiirde okumuştum aklımda kaldığı kadarıyla...
Sakın deme niye sevdin
Değildi elimde benim
Senin güzel o sözlerin
Sebep oldu buğday gözlüm dermiiş şairciik..
maşallahınız var satırın sonunda yılan gibi kıvrıldınız..
iki sene evvel yaşnamış olaydı.
Yazınız başkasının dertleriyle dertlenmek anlatmanız güzel Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Osman usta kardeşin..Bazn insanlar öleceğini hisseder ve hissettirmeye çalışırlar ama etrafında kiler anlamazlar..Bazan da neden derler ..Komşumuz vardı bu baş ağrım beni götürecek diyen..
Bir gün gelinine aniden akrabaları topla abdest alacam şu hanımada gidinn haber salın gidiciyim o yıkasın tez olun vaktim yok demiş..
Acele toplanmışlar abdestini almış namazını kılmış hakkınızı helal edin benden yana helal olsun demiş helalleşmiş..KELİMEİ TEVHİD GETİRMİŞ orda can vermişti..Allah rahmet eylesin o teyzeye çok iyi hanımdı mekanı cennet olsun..
Hayırlı cumalar ..Allaha emanet olunuz selam ve dua ile..
lalafar
Tabi vakit geldimi ne bir saniye erken ne de geç,orada keşkelere yer yok .
Ne güzel bir ölüme bu fani düyadan ayrılmış...Allah(c.c.) rahmet eylesin...
sizlerin ve tüm İslami alemin Cuma sı mübarek olsun...
Hüseyin... abi.... ne var ne yok..Nasılsın iyisindir inşallah....
Yav.... abi her zaman ...İnsanın Kendi başından geçeni anlatacak değilya ....
Bazende elçilik yapacak ....Saygılar selamlar .......Çok acı bir olay amma hayat bu ...devam ediyor edecek......
gununbirinde
Değerli KALEM ve kadim dost şairim Yahya SEVİM,sayfama şeref verdiniz,çok sağ olun,inanın bekliyordum.Teşekkür ediyorum güzel yorumun içinde..
Ben iyiyim sizlerin cümle dostların iyi olması temel isteğimdir. Bir çiçekle bahar gelmediğini bilen olduğumdan herkesin iyi olması temennimdir.
Sizler nasılsınız,yüreğinizde sevgi,gönlünüzden güzellik eksilmesin..
Buyurduğun gibi Yahya bey ;bazen kişi elçilik yapacak,bizde öyle bir elçilik göreviyle sanıyorum gönül dostu,inşaat kalfası ustamın halini anlatmaya gayret ettim,ne kadar becere bildim bilemem...Allah(c.c.) rahmet etsin cümle geçmişlerimize..
Valalhi gerçekten yaşanmış bir anı sandım. Ama yazarın ismini merak edip okuduğumda "Hüseyin"le karşılaşınca şaşırdım. Noktalamalara, paragraflara, kurguya daha çok önem verirseniz, gerçekten iyibir şeyler yazabileceğinize inanıyorum. Yazmaya devam...Saygılar.
gununbirinde
Değerli;aynur engindeniz,sayfama uğrama zahmetine katlanıp ziyaret etmeniz bile sayfaya verilen en iyi ödüldür (bana göre)Ve çok mu çok da güzel bir uyarıyla da,zarafetinizi sergilediniz .Uyarınız diken olsa bile kişiye gül suyu sunulmuştan da öte bir inceliktir,dikkate almak tabii borcum olsun.. noktalamaları gücümce yapıyorum sanıyorum,oysa ki o yazı benin değil artık okuyanın olduğunun farkına varamayışımdır eksikliğim..
Olay yaşadığımız bu güzelim dünyamızda maalesef ki doğru(gerçek)merakınızı giderme açısından anlatmayı uygun buldum..2008 de tarif edildiği şekilde,inşaattan düşüp hakkın rahmetine kavuşmuştur..
Güven telkin eden cesaret veren satırların benim için sıçrama taşı olduğunun altını çiziyorum elinize sağlık olsun diyorum…