48
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3450
Okunma
Hastane koridorunda senin doğumunu dört gözle beklerken; yüreğim, heyecandan duracak gibiydi adeta…
Hemşire; kapıyı açıp da:
- Gözünüz aydın, nur topu gibi bir kızınız oldu dediğinde; sevinçten havalara uçuyordum…Sen de, benim gibi sabırsızdın…Bekleyemedin dokuz ay on günün dolmasını, değil mi…Nihayet yedinci ayın bitiminde;bizleri hasretinden kurtardın…Seni, o an avuçlarıma aldığımda; minicik bir serçe gibiydin…
Senin gelişinle birlikte; bir baba olarak güçlü hissediyordum kendimi…Benim de bir kızım vardı ya;hiçbir şey umurumda değildi…İşimden döner dönmez;hemen senin yanında,seninle oluyordum…Beşiğinden alıp,ayaklarımın ucuna yatırıyor,seni sağa sola sallarken ninniler söylemeye çalışıyordum…Çoğunlukla da göğsüme yaslıyor;o güzel kokunu, taa ciğerlerimin en ücra köşesine çekiyordum…
Yaşantımı sana endekslemiştim artık…Her şey seninle daha güzel olmaya başlamıştı…İlk kez:
- Ba-ba,ba-ba diye mırıldandığında altı aylıktın… İlk konuşman ve ilk selam verişin oluyordu…Hecelediğin bu kelime,bana büyük bir sorumluluk taşımakta olduğumu tekrar anımsatıyordu…Senin için gecemi gündüzüme katmalı ve çok çalışmalıydım…
Sen, yedi aylıkken; emekli olup da Ankara’ya geldiğimde, pazarlarda tezgahımın üzerinde hep benimle birlikte oldun…Pazarın havası,taa bebekliğinden itibaren ruhuna işlemeye başladı…
Ekmek parası için pazarlarda didinirken; çığırtkanlık yaptığım o sözler, sana şiir gibi gelmeye başlıyordu:
“Kız Feride,feride
Niye kaldın geride
Olsana beride…”
diye uydurduğum tekerlemeler , belirli zaman sonra kulağına yer etmiş olmalıydı ki;konuşmanı pekiştirdiğinde,bunları ezbere söylemeye başlamıştın…
Güneşi, yağmuru, sıcağı,fırtınayı,tufanı hep benimle birlikte yaşadın ve hissettin.
Yaptığım kavgalarda; yediğim dayakların ezikliyle için için ağladın da oldu...Sırf senin uğruna mafyaya boyun eğmedim…Her tarafım kırılsa da yine de direndim…Seni oyuncaksız bırakmamak için her türlü zorluğa göğüs gerdim…
Birlikte pazarlardan evimize döndüğümüzde; sana, şiirler mırıldanıyordum…Henüz okula başlamadan, çoğunu ezbere biliyordun artık…Birbirimizi anlayan,sanatsal ruha sahip ikili olmuştuk ya;işte bu özelliğin bana güç veriyordu…Artık, sen benim vazgeçilmezimdin… Yazdığım şiirlerimi, ilk önce sana mırıldanıyordum…
Günler böyle geçip giderken, on bir yaşına geldin…Bir gün okuldan geldiğinde;Yenimahalle Belediyesinin Çanakkale şehitleri anısına tertiplemiş olduğu şiir yarışmasına gireceğinin müjdesini verdin…O an senin gözlerin sevinçten parlıyor,kelebekler uçuşuyordu etrafında…On beş kıtalık,Çanakkale Şehitlerine şiiri,bir haftada ezberlemiştin…Her gün şiir üzerine çalışmıştık.Finallere kadar çıktın.Artık birinci olacaktın.Bundan emindim…
Ne yazık ki, ufak bir terslik; yakamıza yapışmakta gecikmedi.Yarışmanın saatine yetişemeyince seni usulen dinlemek zorunda kaldılar…Göz yaşı dökmüştün ama; o küçük yüreğin, bu acıya da dayandı…
Evetttttttt!!!!. Beklenen gün yine geldi.Üyesi olduğum edebiyat defterinin dokuzuncu etkinliğinde bomba gibi patladın…Bomba gibi patladınnnnn!!!!...
Sen, şiir okurken; ağlamamak için dirensem de başaramadım ve ağladım… …Şiirlerimi yazarken gözyaşlarımı içime akıtırdım ya bu sefer, sevinç gözyaşlarımla çoştum…
İyi ki dünyamda sen varsın Aysu kızım…Sen, varsın…
AYSU KIZIM
Herkes, erkek beklerken
Seni sayıkladım içimden
"Bir kızın oldu" sözüne
Gözyaşlarım çağladı sevinçten.
Söyledim sana ninnileri
Mırıldandım kulağına en yüce aşk şiirlerini
Okudum günlerce başında
Ferhat ile Şirin’i , Aslı ile Kerem’ i…
Bir elinde kemanın
Dökülüyor damardan nağmelerin
Diğer elinde temiz yüreğin
Seviyorsun çocukca bütün alemi...
İyi ki sen varsın kızım
Şimdi ne bahtsızım ne de yalnızım
İçimde yoktur hiç bir tasam,sızım
Seni çoookkkk sevviiyyoruumm : "AYSU" kızım...