- 1102 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
EDEBİYAT DEFTERİ LİVANE'DEYDİ
Edebiyat defterinin dokuzuncu etkinliği çerçevesinde 24–25 Nisanda Ankara’da idim.
Edebiyat defterinin pasif bir üyesi olarak, sadece biricik eşim su_misali’nin yanında olmak düşüncesi ile katıldığım toplantı için Ankara’ya ayak basar basmaz, dostların arasında olduğumu fark ettim.
AŞTİ’de bizi karşılayarak, ayrılıncaya kadar yalnız bırakmayan can dost Ayhan SARIKAYA ve sevgili eşleri Suzan hanım bize evimize gelmişiz duygusunu yaşattılar. Canı gönülden teşekkür ediyorum.
Bu toplantı için Ankara’da bir araya gelmiş yürekleri birbirlerine sımsıkı bağlayan bağların gücünü daha ilk karşılaşmalarında sezebiliyordunuz.
Art niyetsiz, candan duygularla gelmişti dostlar bir araya. Birbirlerini sanaldan tanıyan bu insanların arasındaki sevgi bağı, hoşgörü ve samimiyet o kadar güçlü idi ki; sadece günlük buluşma yerleri sanaldı, onun dışındakiler kelimenin tam anlamı ile oldukça gerçekçiydi ki sanal âlemden tanışmış olduklarına inanamazdınız.
Livane’de toplanan ince ruhlu insanların yürekleri çok geniş, kalpleri sevgi dolu, yüzleri pırıl pırıldı. Hepsi de beklenen sevgiliye kavuşurmuşçasına heyecanlı, yıllardır tanıdıkları dostları ile tekrar bir araya gelirmişçesine coşkuluydular.
Tanışıp, kucaklaşmalarla, özlem gidermelerle başlayan gece, bu etkinlik için günlerce emek vermiş, koşuşturmaktan yorulmuş sevgili TOYNAK hocanın açılış konuşmasının ardından, hepinizin iyi tanıdığı sayın Mustafa ZORLA ve o gece tanışma fırsatı bulduğumuz, güzel dilimizin genç öğretmeni BELKİ’nin Bağlamasıyla bizleri coşturması ile devam etti.
Gecenin şiirlerini dinlemeye sıra geldiğinde ise, hepimiz heyecandan yerimizde duramıyorduk. Çünkü birçoğunu rumuzları ile tanıdığımız şair dostlar kendi şiirlerini, yüreklerinden kopup gelen duygularını biziler için kendi yorumları ile seslendireceklerdi. Sadece bizim için, bize özel!
Sevgili TOYNAK gecenin sürprizlerinden birisi olarak Aysu SARIKAYA’yı, sevgili emine45’in deyimi ile “GECENİN ŞAİRİ’ni” sahneye çağırdığında hiç kimse bu küçük kızdan geceye damgasını vuracak bir performans beklemiyordu;
Can Aysu, Çanakkale Destanı’nı öyle güzel okudu ki! Okumadı, adeta yaşadı. Yaşattı. Salonda bulunup ta duygulanmayan, gözleri dolup ağlamayan kalmadı sanırım. Herkes bir taraftan bu güzel yorum son bulmasın diye düşünürken diğer taraftan da şiirin bitmesini sabırsızlıkla bekledi; sarılıp, öpüp ilk kutlayan olabilmek için. Canım Aysucuğum seni alnından öpüyorum. Allah esirgesin. Anana, babana milletine bağışlasın inşallah. Sakın ola şiir okumayı bırakma! Yolun açık olsun. Ayhan beyi ve sevgili eşini de candan kutluyorum, böyle bir evlat yetiştirmek kolay olmasa gerek!
Şiirler okunarak devam eden gecenin sonraki sürprizi ise; Karadeniz müziğini mükemmel bir şekilde icra eden, bizleri alıp Karadeniz’in yemyeşil yaylalarında gezintiye çıkaran müzisyenler ve beraberindeki folklor ekibi idi. Çalınan türkülere beraberce eşlik edilerek, birlikte oyunlar oynanarak süren gecede söylenecek fazla söz yoktu. Kelimenin tam anlamı ile mükemmeldi ve sevgili TOYNAK’ın bu mekânı seçiş sebebi hemen anlaşılıyordu.
Günün ne kadar çabuk bittiğine şaşırarak, okunan şiirlerin, seslendirilen müziklerin, oynanan oyunların ve özellikle Cemil bey ile sevgili eşlerinin dans gösterisinin tadına doyamadan ayrılmak zorunda kalmıştık. Bu toplantıya gelemeyen/gelmeyen dostların çok şey kaçırdığını söylemeden edemeyeceğim. Ne kadar güzel anlatılırsa anlatılsın, orada olup yaşamak çok daha başka idi.
Bu hassas yürekli insanlarla bir araya gelerek, böyle güzel bir hafta sonu geçirmemizi sağlayan başta Habip Bey olmak üzere, her şeyin mükemmel olması için çırpınan sevgili TOYNAK ve onu yalnız bırakmayan Ayhan SARIKAYA ile beraber emeği geçen herkesi candan kutluyor, çekilen yorgunluklara fazlası ile değdiğini düşünüyor, sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Gecede aynı masayı paylaştığımız dostlar ile Anıtkabir’de başlayıp, Gençlik Parkı’nda devam edip, gece yarısı otobüsümüze bininceye kadar devam eden ve en az bir önceki gece kadar hoş olan Pazar gününden bahsetmiyorum bile!
Saygı ve selamlarımla, hoşçakalın.
Barbaros H. ERTİLAV – Gaziantep 28.04.2010
YORUMLAR
sende tadını aldın bu toplantılar sevgili Barbaros..Artık bundan sonra su_misali nöbete kalır antepte sen geldirsin toplantılara.epeyce borcu sana demektir kardeşimin...)))
gerçekten güzel günlerdi...bir kez daha teşekkürler hepinize...
yazıyı bugün okuma şansım oldu dün bir göreve gittim daha yeni döndüm...sevgiler bırakıyorum bu güzel sayfana dostum..
Sevgili eşim,
Öncelikle Ankara’da bu güzel iki günü beraber geçirdiğimiz için çok mutluyum. İkinci kez ailemle tanışman beni çok sevindirdi. (ilki on dokuz yıl önce)
Her zaman her konuda bana verdiğin destek için minnettarım.
Dostlar kervanımıza yine isimler ekledik seninle bu toplantımızda
Teşekkür ediyorum EDEBİYAT DEFTERİ
Teşekkür ediyorum canım
Sevgilerimle,
barbaros_hayrettin
Böyle iyi günlerde bensiz olmayı düşünmüyorsun herhalde!
Teşşekür ederim.
barbaros_hayrettin
Yaşamakla anlatmanın farkı bu olsa gerek, dediğiniz gibi ne kadar anlatılsa bir tarafı eksik kalacak.
Teşekkürler, hoşçakalın.
Öyle güzel anlattınız ki.Matkap gibi işledi yüreğime tüm anlattıklarınız.Çok istedim ama son an da çıkan bir aksiliğin kurbanı oldum.Mahçupluğumda cabası...Tüm dostlarımdan özür diliyorum.
Herşeye rağmen dostlarımın böylesi güzel anlar geçirmelerinden, mutlu olmalarından mutlu oldum.
Allahım dilerim bir başka toplantıda hep birlikte aynı hazzı yaşarız.
Sağolun, varolun.Anlatımınızla resmen yaşattınız.
Her toplantı sonrası forum köşesinde yayınlanan artık ailemiz için, özellikle katılamayanların sabırsızlıkla beklediği , geleneksel halini alan fotoğrafları sabırsızlıkla bekliyorum.
Selam ve saygılarımla.
barbaros_hayrettin
Dosların mutluluğundan mutlu olabilmek büyüklüktür, Teşekkürler.
Sizleri tanımak benim için büyük mutluluk oldu efendim...Sanat ruhu b u işte...Şiir,evrenseldir.Bütün dünya insanlarını kapsar ve dostlukların tohumu hiç ayrım yapmadan atılır ve filizlenir...
Aysu kızıma gösterilen ilgi gözlerimi yaşarttı.Kızım da beni mahçup etmedi.Çünkü o bir sanatçı ruhlu insanın çocuğu...
Tekrar teşekkür ediyor,dostluklarımızın kalıcı olması dileklerimle sevgilerimi sunuyorum...
barbaros_hayrettin
Ben de sizleri tanıdığıma çok memnunum.
Görüşmek üzere, Hayırlı işler.
Sevgili Barbaros, o bahsettiğiniz pazar gününü hiç unutmayacağım. Felekten bir gece derler ya hani, biz de felekten bir gün çalıp, gönlümüzce eğlendik. İnşallah bir daha nasip olur böyle güzel günler. Güzel bir yazı idi. Siz de yazın lütfen. kutlarım...sevgilerimle...
barbaros_hayrettin
Yaşananlar güzel olunca, anlatımda güzel geliyor.
Teşekkürler
Barbaros bey, sanırım bu gidişle 364 gün tadı damağımızda kalarak anlatacağız bu toplantıyı...Çok güzeldi...Hele benim için bir ilkti.Bilirsiniz ilk ler unutulmaz...Sevgili arkadaşımın, değerli eşi sizi tanımaktan çok mutlu oldum...Gece tam anlamıyla tüm dostlarla birlikte olmaktan mükemmeldi...Ama pazar günü de çok güzel geçti...
Siz biraz rahatsızdınız, nasıl oldunuz...Sıra ben de şimdi...Biraz nezle oldum...Ama herşeye değen bir haftasonuydu...Bir kez daha sevgili TOYNAK dostuma ve eşine, Ayhan SARIKAYA dostuma ve eşlerine, sevgili ANSIZIN'a ve toplantıya gelen tüm arkadaşlara, aracılığınız ile teşekkür ederim...(Aysu kızıma ayrıca tebrikler)
Sevgi ve saygı ile
mavideydisevgi tarafından 4/28/2010 12:10:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
barbaros_hayrettin
Edebiyat defterinin toplantısına Eşim daha önce bir kaç kez katılmış olmasına rağmen, Sizin gibi ben de ilk kez katılıyordum.
Çıkarsız, ortak mutlulukların yaşandığı bir toplantı idi.
Ben de sizi tanımış olmaktan mutluyum.
Rahatsızlığımın sebebi alerjim olması idi, rahatladım. Teşekkür ederim.
Size de acil şifalar dilerim. Saygılarımla , hoşçakalın.