- 1145 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Başka Ruh!
Hiç düşündünüz mü ?
neden bütün sevdiklerimiz başka bedenlerdedir?
Bir kediyi,bir kuşu,bir çiçeği,bir sevgiliyi sevdiğimiz anlar muhakkak olmuştur hayatımızda.
Kelimelere dökemeyeceğimiz garip bir duygu kaplar içimizi bir şeylerden hoşlandığımızda.
Yavru bir kedi görsek alıp götürmek,kuş görsek kafeste beslemek,çiçek görsek koparmak,sevgili görsek bize bağlanmasını isteriz.
Ve o sırada, yaşadığımız bütün kavgaları,bürünmek zorunda kaldığımız yapmacık karakterlerimizi unutup,masum bir hal alır ruhumuz..En çok biz seviyoruzdur! bizden daha başka masum biri yoktur o an.Sevdiğimiz şey her neyse,bunu hissetmese de,beden,ruh dilimizi kullanıp masumiyetimizi göstermek isteriz...
Sevgi sandığımız şey,dışa vuramadığımız potansiyel bir katil midir bunu hep merak etmişimdir.
Uzaktan sevmeyi hiçbirimiz sevmeyiz,çünkü birileri yakından sevecek diye korkarız!
Yakından sevmeye kalkıştığımızda ise,karşımızdakine veririz en büyük acıyı.
Kediyi eve,kuşu kafese,çiçeği vazoya,sevgiliyi yüreğimize hapsettiğimiz zaman bizden mutlusu yoktur!
Karşı tarafın mutluluğunu kendi mutluluğumuz kadar düşünmeyiz,yada düşünmek istemeyiz.İçimizde kendimizi zorla sevdirme ve sahiplenme duygusu olduğu sürece de bunu hiç bir zaman başaramayacağız...Dünyanın bütün mutlu anlarını kendimiz için kurulmuş sanıp,sahip olamadığımız sevgiler karşımıza çıkınca,yada bizden gidince,mutsuzluğa kapılırız ve sonra her zaman ki gibi, ’yanlış nerede acaba ’ diyerek düşünüyormuş taklidi yaparız..
Bir bedende iki ruh olmadığını bildiğimiz halde,kendi bedenimizin içine,ruhumuzun yanına hapsetmek isteriz sevdiklerimizi...Acaba bunun nedeni,bizim ruhumuzu da birilerinin hapsetmesi midir! ...Biz sevdiğimizi kendi içimize çekmeye çalışırken,bizim sevmediğimiz,ama bize aşık olan birileri,farkında olmadan ruhlarımızı alıp götürüyor diye düşünüyorum.Ve bu sayede bedenlerimiz ruhsuz kalıyor…
Bizde,bize en yakın olan kişiyi seçip,onun ruhunu sahiplenmeye çalışıyoruz...
Aşk dedikleri şey,içimizde başkasına ait bir ruhu taşımamız mıdır acaba! ...
Yeni doğan her insanın bedenine bir ruh verilir.Bize verdikleri ruh,belki de bize ait değil...Aslında aşk ararken kendi ruhumuzu arıyoruz başka bedenlerde.. Milyarlarca insandan herhangi birinin bedeninin içerisine bırakılmış ve ’ hadi bul ’ denmiş ruhumuzu aramak belki de bizim görevimiz...Yanıldıkça tekrar denemek,ayrılmak,yeni bir sevgili bulmak...
Aşık olduğumuz kişi,başkasına aşık olduğunda kahroluyoruz.çünkü bizim ruhumuzu kullanarak seviyor bir başkasını.Kim bilir,belki de farkında olmadan verdiğimiz kıskançlık tepkileri bu yüzdendir…
Kısacası,başkalarının ruhlarını taşımaya devam ettiğimiz,kendi ruhumuzu aradığımız sürece,aşık olmak ve kıskanmak,hayatımızın vazgeçilmezi,çözemediğimiz en zor problemimiz olarak kalacak...