- 1410 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ DÜNYA DÜZENİ VE POPÜLER KÜLTÜR
Küresel amaca, yeni dünya düzenine yada altını çizerek söylüyorum "Dünya Deccalizm Krallığına" hizmet edecek etkinlikler çerçevesinde "Popüler Kültür" akımları geliştirilmiştir, ki bunlardan en etkilisi futbol ile müzik ikilisidir. Farklı farklı dünya milletlerini etki altında tutmak, bir amaca yönlendirmek maksadıyla geliştirilen popüler kültür, televizyon, yazılı medya, internet gibi kitle iletişim araçlarıyla, dünya üzerinde etkileyici gücünü iyice perçinleştirmiştir. Bu bağlamda koca yerküremiz, küçültülmüş, uluslar arası sınırlar anlamsızlaştırılarak, dünya ülkelerinin değişik kültürdeki insanları, bulundukları toplumların öz değerlerinden uzaklaştırılarak popüler kültür akımının beyinlere şırıngaladığı tek düzen insan tipi oluşturulmuştur buna yeni dünya düzenine uygun insan desek daha uyun olur.
Modern asır diye adlandırılan günümüz dünyasında insana her alanda özgürlük verilecek iddiasıyla ailenin en kıymetli bireyi olan kadın, geçmiş asırların hiç bir döneminde görülmeyen bir şekilde aşağılandı, horlandı ve kapitalist sermayenin en büyük reklam ve para kaynağı metası haline getirildi.
İnsanoğlu, hangi din, dil , ırk, renk, kültür olursa olsun, kendi değerlerini kaybetme noktasının son aşamasına getirildi. Yeryüzünü coğrafya coğrafya, kıt’a kıt’a, ülke ülke, şehir şehir, kasaba kasaba, köy köy, ev ev gezme imkânımız olsa da, kendi gözlerimizle görsek, bir önceki nesille, şimdiki neslin birbirriyle olan uyumsuzluğunu, insanların kendi dilleriyle dinlesek, hallerinden şikayetlerini "eskiden böylemiydi?" kasabamız daha iyi idi, köyümüz, mahallemiz, insanımız, gençliğimiz böylemi idi sitemlerini, kısacası insanlık lisanı haliyle ağlamakda, içinde bulunduğu, yaşadığı dünyadan şikayetçi olmakla birlik de, kendini bu hale getiren sistemlere dolaylı yada dolaysız destek olmakta, başka bir değişle destek olma zorunda bırakılmakta.
Popüler kültür, sihirli bir değnek gibi cazibesiyle, insanın ilgisini çekecek her olayın altında yatmakta ve insanoğlunun hayatının her anına müdahalesiyle karşımıza çıkmakta ve bu haliyle "Din" yerini alma temayülleri göstermekte, bazen sihirsel etkisiyle, nefislere hoş gelen cazibesiyle varlığını kabul ettirmekte, bazense zorlamalarla amacına adım adım yaklaşmaktadır.
Dünya artık, küresel şirketler aracılığı ile, belirli ailelerin, küresel baronların etkisi altında, coğrafyalarda ulusal sınırlar olsa da, farklı farklı devletler, milletler olsada, kendilerini küresel efendiler olarak gören bu şirketlerin sahipleri için bunun hiç bir anlamı ve önemi yoktur, onlar ne sınır, ne millet, ne ahlak nede din tanımazlar, onlar kendilerini yeryüzünün ilahları olarak görürler, onlar para, medya, silah ve diğer güçleri ellerinde bulundurduklarından dolayı, oluşturdukları küresel ağla dünyanın her yerini kontrol altına aldıklarından, sınırlarada, ülkelerede, kültürlerede kolaylıkla müdahale edebiliyorlar ve bundada en büyük etken ayak, popüler kültür ve popüler kültürün dünya insanlarına lanse ettiği modern ilahlardır (Kızıl kadın kabatalist Madonno ve Maradona, müzik ve spor ikilisi gibi).
Her ne kadar popüler kültür, kaynağını halktan alıyor denilsede, bu bir kamufladır, gerçek tanımı ise, popüler kültür halkların kendi değerlerini hiçe sayarak halklara dayatılan ve dünya ölçeğinde bu amaç doğrultusunda engel tanımayan bir kavramdır. Öyleki sınırlı bölgede kalmayan, küresel ölçekte etkin olmaya çalışan ve ulusal kültürleri, hiçe sayarak, yok ederek, onların yerini alan popüler kültür, yeni dünya düzeni yani dünya deccalizm krallığının en büyük ayaklarından biridir.
Merkezi amerikada olan holivid kökenli filmler ve o fimleri taklit eden yerel takipçiler, bölge bölge yayılmakta, hedef kitleler etki altına alınmakta, yönlendirilmekte, beyinler uyuşturularak insanın en büyük direnci olan düşünme özgürlüğü ortadan kaldırılarak, insanlar yeni düzenin birer kölesi haline getirilmektedir. Artık; İslâm dünyasında camilere cumadan cumaya gitmelerde bile azalmalar görülüyorken, hristiyan dünyasında ise kiliselere pazar günleri bile insanların gitmemeye başladıkları gürülmekte, diğer inanışlardada pek farklı görüntüler yansımamaktadır. Yani popüler kültür ve onun yan akımları çoktan dünya dinlerinin yerini almış ve insan hayatına girmiş bulunmaktadır. İşte seküler popüler kültür dininin, beyinlere şırıngaladığı bazı emirlerden örnekler, iyi olupda ne yapacaksın,iyi olan bu dünyada kaybetmeye mahkumdur, dünyayı yaşa, gününü gün et, gençliğini özgürce yaşa, hızlı yaşa genç öl gibi.
Tribünlerde spor adı altında binlerce insan toplatılarak, yönlendirilmekde, bir tür trans haline getirilmekte ve futbol sektöründe, dünyada milyarlarca dolar belirli grupların cebine inmektedir, bu sayede hem popüler kültürün enkinliği artırılmış olmakda, hemde insanların fıtraten kendileri için gerekli olan inanç boşluğunu, statyumlarda girdikleri trans sayesinde doldurulmaktadır. Ayrıca popüler kültür, müzik adı altında milyonlarca gence ulaşmakta ve bu sayede bu gençlerin bilinçaltlarını esir ederek bir çeşit transa geçmelerini ve beyinlerinin uyuşturularak kendilerinin istedikleri bir hale gelmelerini sağlayarak, bundan hem para kazanmakta, hem bu gençliğe sanatçı adı altında yeni ilahlar sunulmaktadır, bir nevi modern putperestlik. Maneviyatsız, duygusuz, şehvetine düşkün bir gençlik yetiştirilmektedir.Dünya gençliğinin önüne, hangi milletten olursa olsun, yeni ilah denilerek, sözde sanatçılar sunulmakta ve bu ilahlar sık sık değiştirilmektedir, bunların en ünlüsü, bir kuşak dünyaya gençliğin haşa yeni ilahı diye lanse edilen maykıl ceksin idi, daha sonra popüler kültürün baronları tarafından, medya aracılığı ile, aynı maykıl ceksin, çocuk taciscisi olarak dünyaya tanıtıldı, daha sonra ise yine aynı kişiler tarafından maykıl ceksin öldürüldü, ne trajedi, önce ilah, sonra tacizci sonra defteri dürülen biri olarak dünyadan ayrıldı maykıl ceksin ve son röportajlarından birinde şunu haykırdı medyaya beni amerikan medya baronları bu hale getirdi ki son vakitlerinde, çeşitli estetik ameliyatlarından dolayı aynada bile kendisi, kendisine tahammül edemez hale gelmişti. İşte popüler kültürün piyonlarından birinin hazin sonu. Bir zamanlar roma gladyötörleride aynı sonu yaşamıştı, bu bir genelev kadınının hayatı gibidir, gençken sermaye olup üzerinden para kazanılırken, ihtiyarladığında sokaklarda ölüme mahkum olmak gibi, tıpkı maykıl ceksinin hayatıda böyle bitti. Şimdi sırada, yeni bir ilahe var gençliğe lanse edilen kızıl kadın madonna, merak etmeyin onun sonuda aynı olacak, işi bitince oda bir çöp gibi atılacak ve aynı hazin sonu yaşayacak, çünkü oda popüler kültürün bir piyonu.
Popüler kültür sayesinde oluşturulan akımlarla, her hangi bir ideoloji, dinsel kavram, kültürel görüntü sergilemeyen, olumlu yada olumsuz bir fikrin yansıması olmayan, tip tip, şekil şekil, insan figürleri ortaya çıktı, sokaktaki işsiz gençten, üniversitedeki profösörlere kadar, bir çok kesim bu etkinin kapsama alanına girmekten kendini koruyamadı, eskiyle yeni arasında tek fark, eskiden sağcısıyla solcusuyla, şuyuyla buyuyla insanlar, fikirlerini, ideolojilerini belirten görüntü yansıtıyorlardı, şimdi ise görüntüler amaçsız, sırf popüler olma uğruna şekilden şekile giren, amaçsız, fikirsiz, zikirsiz insan yığınları oluştu. Yeni dünya düzeninin baronlarının istediğide tam da buydu işte, ancak böyle insan yığınları daha kolay güdülür ve köleleştirilebilir.
Ben merkezli, şehvetini düşünen, kibirli, havalı, birbirinden şüphelenen, kimseye güvenemeyen, kendisine güvenilmeyen insan tipleri oluşturuldu, yani kısacası insani olmayan her türlü özellikleri taşıyan garip yaratıklar haline geldi, ekseriyetle dünya insanları.
Artık bilim bile, insanlığın hizmeti için değil, insanlığı belli bir merkezden, tek elden idare etmek için kullanılır oldu, bilinenin dışında yapılan gizli deneylerde, insanlık için çok tehlikeli sonuçlar doğurucak hedeflere ulaşılmış bulunulmakta. İnsan genleriyle, hayvan ve bitki genleriyle uğraşan bilim, bilim olmaktan çoktan çıkarak, daha iyi ürün alacağız aldatmacasıyla, insan sağlığına zararlı, değişik hormonlu yiyecekler üretilerek, dünyadaki doğal ürünlerin azalmasına sebebiyet verilmekte, isveçin kuzeyinde bulunan bir dağın yüz metre altında bir buzul mağarası oluşturularak dünyadaki bütün organik tohumlar, burada toplanmaktadır, bunun amacı nedir iyice irdelenmesi gerekmektedir.
Dünya üzerinde bir milyarı aşkın insan açlık çeker iken,milyarlarca dolar silahlanma için ayrılarak, silah tücarlarının servetlerine servet katılmakta, kimdir bu silah tüccarları, bunlar yeni dünya düzeninin küresel efendileri, yakın bir zamanda geleceği beklenen deccalin, adamları, deccalizm ortamının hazırlayıcıları. Bunların servetleri ferdi olarak 25-30 ülkenin milli gelirinden daha fazla.
Bütün bunlardan dolayı bizler Türk Milleti olarak asla ve kat’a bu olaylara karşı vurdumduymaz olamayız, asırlarca coğrafyalara adalet dağıtan, insanlığa insanlık öğretmenliği yapan aziz bir milletin çocukları olarak, popüler kültürün bu acımasız ve kalleşçe saldırılarına karşı, kendi öz değerlerimize, kültürümüze ve en önemlisi, KUR’AN ve SÜNNETİ SENİYYEYE sarılarak karşı durmamız gerekmektedir. Kendi penceremizden, kendi kavramlarımızla olaylara bakarak neslimizi korumamız gerekmektedir.
Deccal; Arapça bir kelime olup, eskiden Araplar uyuz olan develerini zifte boyarlarmış ki devenin uyuzu görünmesin. Deccalizmde işte bu anlamdan gelir, kötünün üstünü kapatarak iyi gösterme anlayışı.